Boşanmada manevi tazminatın, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın, bozulan ruhsal dengesini telafi etmek, manevi değerlerindeki eksilmeyi karşılamak amacını ile belirleneceği, bir tarafın zenginleşmesine yol açacak şekilde manevi tazminat belirlenemeyeceği- Yoksulluk nafakasının amacının, nafaka alacaklısını zenginleştirmek olmadığı. bu nafaka ile nafaka alacaklısının evlilik birliğinde yakaladığı yaşam standardını koruması değil, boşanma sonucu yoksulluğa düşen eşin, asgari yaşam gereksinimlerinin karşılanmasının düşünüldüğü-
Davacı-davalı kadının, çalıştığı işinden kendi isteği ile ayrıldığı, TMK 175. md koşullarının kadın lehine oluşmadığı, davacı-davalı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddi gerektiği-
Boşanmaya neden olan olaylarda taraflar eşit derecede kusurlu olup, davacı kadının ağır kusurlu olarak kabulü ve bu hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşılan davacı kadının yoksulluk nafakası (TMK.m.175) isteminin reddi ve davalı koca lehine manevi tazminat (TMK.m.174/2) takdiri doğru olmayıp, bozmayı gerektirdiği, TMK 185/3. ve 186/3. md uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davacı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerektiği-
Tespit edilen gelir seviyeleri nazara alındığında, davalı kocadan daha fazla gelire sahip olduğu belirlenen davacı kadın lehine TMK 175. maddesindeki yoksulluk nafakası verilmesi koşulları oluşmadığı ve istemin reddine karar verilmesi gerektiği-
Davalı-davacı kadının ağır kusurlu kabul edilip davacı-davalı yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilmesinin doğru olmadığı, yargılama devam ederken, davalı-davacı kadının işten çıkarıldığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği de sabit olduğundan mahkemece kadın lehine uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerektiği-
Mahkemece davacının anlaşmalı boşanma davasından sonraki yoksulluk nafakası talebinin reddedilmesinde bir yanlışlık bulunmadığı-
Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davalı kocanın ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği, mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK. md. 4 , TBK. md. 50, 51, 52, 58) dikkate alınarak davalı koca yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği, ayrıca toplanan delillerden; davacı kadının ağır kusurlu olduğunun anlaşıldığı, davacının yoksulluk nafakası isteğinin reddi gerekeceği-
Davalı kadının, cevap dilekçesinde "hiçbir işte çalışmadığını ve fakir babasına sığındığını" beyanı yoksulluk nafakası talebi niteliğinde (TMK.m.175) olduğundan bu talep ile ilgili olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesinin doğru görülmeyeceği-
Her iki tarafında çalışmadığı, davacı kocanın iki ayrı dükkandan kira gelirinin, davalı kadının da iki ayrı dükkanda ve ikamet ettiği evde hissesinin bulunduğu, tarafların sahibi bulundukları söz konusu malvarlıklarının değerleri, bu malvarlıklarından gelirlerinin bulunup bulunmadığı ve varsa miktarları araştırılıp davalı kadının malvarlıklarının ve bu mallardan elde ettiği gelirlerinin kendisini yoksulluktan kurtarıp kurtarmayacağı değerlendirilmeden eksik araştırma ve inceleme sonucunda davalı kadın yararına yoksulluk nafakası takdirinin doğru olmadığı-
Davalı-karşı davacı kocanın çalışmamasının, kendisini yoksulluk nafakası ödeme yükümlülüğünden kurtarmayacağı, herhangi bir gelir ve malvarlığı bulunmayan kadın yararına yoksulluk nafakası takdiri gerekeceği-