Taraflar arasında 01.03.2005 başlangıç tarihli yazılı kira sözleşmesi konusunda uyuşmazlık bulunmadığı; sözleşmede kiralananın niteliğinin 1 sera ve açık arazi” olarak belirlendiği; sera kısmının kira süresinin 2 yıl, açık arazi kısmının süresinin ise 10 yıl olduğu; sera kısmının kirasının peşin, açık arazi kısmının kirasının ise ağaç sökümünde ödeneceğinin kararlaştırıldığı; bilirkişi raporunda ağaçların söküm zamanının geldiği, yılın her mevsiminde ve keşif tarihi itibari ile de söküm yapılabileceği tespit edildiğine göre alacağın muaccel hale geldiği; bu durumda alacağın muaccel hale geldiği kabul edilerek buna göre değerlendirme yapılması gerektiği-
Ödeme süresi ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren işlemeye başlayacak olup, davalı kiracıya davaya dayanak ihtarnamenin tebliği usulüne uygun yapılmadığından otuz günlük ödeme süresinin de başlamayacağı, bu durumda temerrüt olgusunun gerçekleşmemesi nedeniyle tahliye davasının reddine karar verilmesi gerekeceği-
Temerrüt nedeniyle dava açılabilmesi ve akdin feshine karar verilebilmesi için kiracıya yasal süreli ihtarın gönderilmesi gerektiği; davacı tarafından davalıya en az 10 gün süreli ihtar gönderilmediği halde yazılı gerekçe ile akdin feshine karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bu sebeple bozulması gerektiği-
Davacı kiracı kiralananın teslim edilmemesi nedeniyle davalıya herhangi bir ihtar göndermediği, geç teslim edilmesi nedeniyle akdi feshetmediği, teslimin gecikmesinde davalı idarenin kusurunun bulunmadığı ve sözleşme süresinin yer tesliminden itibaren başlayacağı hususları birlikte değerlendirildiğinde davacının teslim tarihinden öncesi için kazanç kaybı nedeniyle tazminat talebinde bulunamayacağı gözetilerek, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Ödeme süresi dolmadan ve temerrüt gerçekleşmeden tahliye istenemeyeceği- "Kira bedelinin bir sonraki yıl için Nisan ayında açıklanan DİE enflasyon oranında" artırılacağına ilişkin şartın sonraki kira yılları için tarafları bağlamayacağı-
Kira sözleşmesinde öngörülen cezai şartın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin davada; davacının 26.12.2013 de davalıya tekrar yazı göndererek katılım olmadığından dolayı ihalenin iptal edildiğini 24.12.2013 tarihinde taşınmazın yeniden ihale ile kiraya verileceği güne kadar, sözleşmenin 14. maddesi gereği işlem yapılacağı bildirilmiş olup davacının sözleşme gereği cezai şart istemesinde bir usulsüzlük bulunmadığı-
Davalıya gönderilen bildirinin temerrüt ihtarı olmayıp ihbar niteliğinde olduğu gibi, davalı kiracıya yasal 30 günlük ödeme süresinin de verilmediği anlaşıldığından, mahkemece temerrüt nedeniyle tahliye davasının koşulları oluşmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Kira sözleşmesinde kiraların yatırılacağı hesabın belli olduğu; bu hesaba yapılan ve borcu sona erdiren ödeme belgelerinin yargılamanın her aşamasında sunulabileceği; davalının temyiz dilekçesinde sunduğu ödeme belgeleri üzerinde durularak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Dava dilekçesi ile istenmeyen ve yeni bir dava açılmasını gerektiren alacakğın ek dilekçe ile istenemeyeceği; bunun yanında yargılama boyunca devam eden kira bedellerinin de dava tarihi itibariyle doğmuş bir alacak olmadığından istenemeyeceği; mahkemece dava tarihinde muaccel hale gelen 2014 yılı Ocak-Şubat-Mart-Nisan ayları ile bağlı kalınarak kira alacağına hükmedilmesi gerektiği-
Taraflar arasında davacıya ait taşınmazın kiralanması hususunda sözlü anlaşma bulunduğu konusunda uyuşmazlığın olmadığı; uyuşmazlığın, kararlaştırılan 2.000,00 TL kira parasının içerisinde onarım bedelinin bulunup bulunmadığı, kiralananın onarım bedelinin 2.000,00 TL den mahsup edilip edilemeyeceği noktasında toplandığı; kira ilişkisinin varlığını ve şartlarını kiraya verenin kanıtlamakla yükümlü olduğu; buna karşılık kiracının da kira parasının ödendiğini kanıtlaması gerektiği; tarafların dava ve cevap dilekçelerinde her türlü delile dayandığı; duruşmada ise her türlü delille kastedilenin yemin delili olduğunu, yemin deliline dayandıklarını açıkça beyan ettikleri; davacı kiraya veren iddia ettiği kira bedelini kanıtlayamamış ise de açıkça yemin deliline dayanmış olduğundan kira bedeli konusunda davacı vekiline, davalıya yemin teklif etme hakkının hatırlatılması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-