Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına geçimine, malların yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden almak zorunda olduğu- Tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere kadın yanında kalan S. yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesinin gerektiği-
Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, malların yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re'sen almak zorunda olduğundan; tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davalı kadın yanında bulunan ergin olmayan çocuklar yararına kararın kesinleştiği tarihe kadar, ergin olan çocuk yararına ergin olduğu tarihe kadar uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerektiği-
Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, malların yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re'sen almak zorunda olduğundan; tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerektiği- Kadının karşılık davasında başvurma harcını yatırdığı anlaşılmakla, yatırılan başvurma harcı davacı-davalı kocaya ödünç verildiği iddia edilen para alacağı hakkındaki talebi de kapsayacağından; mahkemece, para alacağı konusunda peşin nispi harç tamamlattırıldıktan sonra görev yönü de düşünülüp bu konuda bir karar verilmesi gerektiği-
Davacı-karşılık davalının, eşiyle birlikte yaşamaktan kaçındığı ve bunu da açıkça ifade ettiği TMK. mad. 185/3 uyarınca yasal yükümlülüğünü ihlal ettiği olayda taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin mevcut ve sabit olduğu- Davalı-karşılık davacının dava açmakta haklı olduğu ve açtığı boşanma davasının kabulü ile boşanmaya karar verilmesinin gerektiği-
Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, malların yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re'sen almak zorunda olduğundan; tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerektiği-
Boşanma veya ayrılık davası açıldığında hakimin, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına geçimine, malların yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden almak zorunda olduğu- Tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davalı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesinin gerektiği-
TMK.mad. 185/3 ve 186/3 uyarınca tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davalı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerektiği- Yargılama giderlerinden olan vekalet ücretinin taraf yerine vekiline ödenmesine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Tarafların fiili ayrılık sebebiyle boşanmalarına karar verilmiş olup, davacı tarafından açılan önceki boşanma davası reddedildiğinden ve bu karar kesinleştiğinden, kesin hüküm karşısında davalının sözü edilen davadan önceki olaylardan dolayı kusurlu kabul edilemeyeceği- Boşanmada kusuru bulunmayan davalının boşanma yüzünden yokuslluğa düşüp düşmeyeceğinin değerlendirilmei gerektiği-
Davalının sürekli olarak eşine ağır sözlerle hakaret ettiği, davacının da evlilik süresince geçerli olan sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı olaylarda taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik olduğu mevcut ve sabit olup, eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunun mümkün görülmemesinden dolayı boşanmaya karar verilmesinin gerektiği-
Müşterek çocuk yaşı gereği anne bakım ve ilgisine muhtaç olduğundan, anne yanında kalmasının çocuğun bedeni, fikri, ahlaki gelişmesine engel olacağı yönünde ciddi inandırıcı deliller bulunmadığı ve hemen meydana gelecek tehlikenin varlığı da ispat edilemediği halde velayetin babaya bırakılmasının isabetsiz olduğu- Boşanma veya ayrılık davası açıldığında hakimin, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına geçimine, malların yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden almak zorunda olduğu- Mahkemece tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere müşterek çocuk yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesinin gerektiği- Boşanma veya ayrılık vukuunda çocuk kendisine tevdi edilmemiş taraf gücüne göre onun bakım ve eğitim giderlerine katılmakla yükümlü olduğu ve hakim görevi gereği bu durumu kendiliğinden dikkate almasının gerektiği- Mahkemece velayeti temyiz edene tevdi edilen müşterek çocuk için iştirak nafakasına hükmedilmemesinin isabetsiz olduğu-