Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesinin gerekeceği-
Boşanma veya ayrılık davası açıldığında hakimin, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına geçimine, malların yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden almak zorunda olduğu- Mahkemece tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere müşterek çocuk yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerektiği-
Boşanma veya ayrılık davası açıldığında hakimin, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına geçimine, malların yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden almak zorunda olduğu- Mahkemece tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesinin gerektiği-
Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, malların yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re'sen almak zorunda olduğundan; tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davalı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerektiği-
Boşanma davası açılınca hâkim davanın devamı süresince gerekli olan çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden almak zorunda olup; (TMK.m.185/2) tarafların müşterek çocuğu için dava tarihinden ergin olduğu tarihe kadar tedbir nafakasına hükmedilmemesinin doğru görülmediği-
Hakimin, boşanma davasının devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına geçimine, malların yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden almak zorunda olduğu- Mahkemece tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesinin gerektiği-
Her davanın açıldığı tarihteki hukuki ve maddi olgulara göre sonuçlandırılması gerektiği ilkesi gereğince, boşanma davasından sonra tanık beyanıyla beliren olgunun kadının kusurunun belirlenmesinde değerlendirilemeyeceği ve dolayısıyla hükme esas alınamayacağı- Dava tarihinden sonra sadakat yükümlülüğünün ihlali (MK. mad. 185/III) halinde ise, yeni bir davanın konusunu teşkil edeceği-
Davacı kadının sık sık evi terketmesi nedeni ile kusurlu kabul edilmesinin, açtığı boşanma davasında TMK. mad. 169'a göre önlem alınmasına engel oluşturmayacağı- Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, malların yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re'sen almak zorunda olduğundan; tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davacı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerektiği-
Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, malların yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re'sen almak zorunda olduğundan; tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davalı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerektiği-
TMK. 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davalı-karşı davacı kadın ve onun yanında bulunan müşterek çocuk yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerektiği-