Tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davalı kadın yararına ve yanında bulunan müşterek çocuk yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekeceği-
Evlilik birliğine ilişkin yükümlülüklerden biri olan sadakat yükümlülüğünün (TMK. mad. 185/3) boşanma hükmünün kesinleşmesine kadar devam edeceği- Davalının yargılama sırasında davacı eşinin güven sarsıcı davranış içine girdiğini ileri sürmüş ve temyiz dilekçesi ekinde davacı eşine ait olduğunu iddia ettiği bir kısım fotoğraflar sunduğu- Mahkemece yeni hadise şeklinde ileri sürülen ve davada verilen hükmü önemli ölçüde etkileyecek nitelikteki sadakat yükümlülüğüne aykırılık iddiası üzerinde durulup, sonradan sunulan delillerin bu çerçevede incelenerek bu konuda hakimin davayı aydınlatma ödevi (HMK. mad. 31) gereğince taraflardan açıklama istenilmesi ve tüm deliller birlikte değerlendirilip gerçekleşecek sonucuna göre, kusur dağılım ve derecesinin belirlenmesi, boşanmanın sonuçları olan tazminat ve nafaka taleplerinin buna göre karara bağlanması-
Mahkemelerce boşanma kararı verilmiş olmasına rağmen bu karar henüz kesinleşmediği sürece evlilik birliği devam ettiğinden bu aşamada eşlerin sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışlarının dikkate alınmasının gerektiği, temyiz aşamasında ileri sürülen bu yükümlülüğe aykırı davranışın yeni bir delil olarak kabul edilip bozma nedeni yapılabileceği-
Velayeti anneye bırakılan çocuk idrak yaşında olduğundan, mahkemece görüşünün alınması, diğer delillerle birlikte değerlendirilip sonucuna göre çocuğun velayeti hakkında bir karar verilmesinin gerektiği- Davacı dava dilekçesinde ziynet eşyalarının karşılığı olarak 5.000 TL talep ettiği, bilirkişi raporunda ise ziynet eşyalarının karşılığının 11.830.00 TL olarak belirlendiği- Hakimin tarafların talep sonuçlarıyla bağlı kalarak ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği- 
Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, malların yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden almak zorunda olduğu- Tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davacı kadın yanında olduğu anlaşılan müşterek çocuk yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerektiği- 
Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine paranın alım gücüne , ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran kadın yararına hükmolunan maddi tazminatın çok olduğu- Hakkaniyet ilkesi ile TBK. mad 50 ve devamı maddeleri hükmü nazara alınarak daha uygun miktarda maddi tazminata karar verilmesinin gerektiği- 
Düğünde takılan takı paraları ve ziynet eşyaları, taraflar arasında aksine bir anlaşma yoksa kadına ait sayılacağı, iade edilmeme koşuluyla verildiği kanıtlanmadıkça; bunların koca tarafından aile ihtiyaç ve borçları için bozdurulup harcanması, onu iade borcundan kurtarmayacağı- Takılan para ile altın yönünden kadının açtığı davanın kabulü gerektiği- 
Davalı kocanın, delil listesinde yer alan ve dinlenilmesinden açıkça vazgeçilmeyen tanığı Ş.B.'nin HMK. mad. 245 ve devamı gereğince usulüne uygun olarak çağrılıp dinlenilmesi, eşler arasındaki sadakat yükümlülüğünün evlilik birliği süresince devam edeceğine yönelik TMK. mad. 185/3 gereğince, kocanın 21.10.2010 tarihli dilekçesindeki iddiaları ile sunduğu fotoğrafların da dikkate alınması, toplanan tüm delillerin hep birlikte değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesinin gerektiği- 
Eşlerin sadakat yükümlülüğünün açılan boşanma davasında hüküm kesinleşinceye kadar devam edeceği- Davalı, temyiz dilekçesinin eki olarak verdiği dilekçede, davacının bir başka kadınla ilişkisi olduğunu ve nişan yaptığını ileri sürmüş, bu iddiasına ilişkin güçlü kanıtlar da sunduğundan, dava sırasında ortaya çıkan ve davanın sonucuna tesir edecek olan bu iddiaya ilişkin taraflarca gösterilecek deliller toplanıp, diğer delillerle birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonucuna göre hüküm kurulmasının gerektiği-