Anne ve babanın, gözetime muhtaç çocuğun, üçüncü bir kişiye vermiş olduğu zarardan müteselsilen sorumlu olup, ev başkanının (davalıların), TMK’nın 369. maddesinin kendisine yüklediği sorumluluktan kurtulabilmesi için, maddenin öngördüğü objektif özen ödevini yerine getirmiş, gözetim altındaki küçüğe nezaret ettiğini ispat etmiş olması gerektiği- Oyun oynama hakkı çocuklar için vazgeçilmez bir hak olduğundan, eldeki davada ev başkanı olan davalıların, gözetimi altında bulunan oğullarının vazgeçilmez oyun oynama hakkı kapsamında kalan ve genelde tehlike yaratmayan bir oyunu oynaması sırasında beklenmedik bir hareketten doğan zarardan sorumlu olmamaları gerekirken, tazminat ödemekle yükümlü tutulmalarının doğru görülmediği- Eş söyleyişle, davalıların objektif özen sorumluluğunu yerine getirmediğinin söylenemeyeceği-
Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakimin, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m. 186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorunda olduğu- Yine boşanma veya ayrılık vukunda çocuk kendisine tevdi edilmemiş tarafın gücüne göre onun bakım ve eğitim giderlerine katılmakla yükümlü olduğu- Bu hususu hakimin görevi gereği kendiliğinden dikkate alması gerektiği- Tarafların müşterek çocuğunun, 19.10.2017 tarihinde, dava açıldıktan sonra dünyaya gelmiş olduğu- Çocuğun doğduğu tarihten itibaren tedbir nafakasına,boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren çocuk yararına iştirak nafakasına hükmedilmesi gerektiği- Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisinin doğru olmadığı-
"Asgari ücret seviyesinde gelire sahip olunması" yoksulluk nafakası bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu olarak kabul edilmediği-
Davalının evlilik öncesi cinsel ilişki yaşamış olması (başka birinden hamile kalması ve evlilik birliği içinde doğum yapması) boşanma davasında davalı için kusur oluşturmasa da, koşullarının varlığı halinde evliliğin nispi butlan ile iptali davasına konu olabileceği- Evlilik birliği kurulmadan önceki nedenlere dayanılarak boşanma davası açılamayacağı- Evlilik birliği kurulduktan sonra davalıdan kaynaklanan başkaca bir kusurlu davranış da ispatlanamadığından boşanma davasının reddi gerektiği-
Evlilik birliği devam ederken eşlerden biri ile evli olduğunu bilerek birlikte olan davalıya karşı açılan davanın tümden reddedilmesi gerektiği- Sadece birlikte olunulanın evli olduğunun bilinmesinin sorumluluk için yeterli olmadığı-
Sadakat yükümlülüğüne aykırı davranmaktan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin davanın aile mahkemesi tarafından çözümlenmesi gerektiği- Mahkemenin yargı çevresinde müstakil aile mahkemesi olmaması da gözetilerek davaya aile mahkemesi sıfatıyla bakılması gerektiği-
Daire ilkelerine göre; anne çalışmıyorsa sadece babadan yetiştirme gideri düşülmesinin gerekeceği-
Daire ilkelerine göre; anne ve baba çalışıyorsa anne ve babadan ayrı ayrı %5'er, anne çalışmıyorsa, sadece babadan %5 oranında yetiştirme gideri düşülmesi gerekeceği- 2918 sayılı KTK.'nun 99/1. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları'nın B.2.b. maddesi hükümlerine göre, davalı ... bakımından temerrüt faizinin başlangıcını oluşturan ihbar yükümlülüğünde esas olanın, zarar miktarı değil, kazanın ihbar edilmesi olduğu, kazanın ihbar edilmesiyle, zararın miktarını belirlemenin sigortanın sorumluluğunda olduğu, bu itibarla, sigorta şirketlerine başvuru yapılması veya dava açılmasıyla; kaza, davalı ... şirketlerine ihbar edilmiş olacağından, anılan hükümlerde öngörülen koşulların yerine getirilmiş olacağı-
Nafaka ödemesine açıklama olarak "haram olsun" şeklinde not yazılması, dava tarihinden sonra olduğundan, bu davranışın, tarafa kusur olarak yüklenemeyeceği- Bölge adliye mahkemesi kararının gerekçesinde erkeğin istinaf talebinin kusur belirlemesine yönelik talebi uyarınca kısmen kusur düzeltilmesi yapıldığı halde, kararın hüküm kısmında erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmek suretiyle gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratıldığı, bu çelişkinin tek başına bozma sebebi oluşturduğu-
Sadakat yükümlülüğüne aykırı davranılıp davranılmadığını veyahut evlilik birliğinden doğan diğer yükümlülüklere uyulup uyulmadığını belirleme görevinin kamu düzenine ilişkin ve Aile Mahkemesine ait olduğu-