Kaza tespit tutanağı ile Uyuşmazlık Hakem Heyetinin kabulü arasında açık çelişki olduğundan hakem heyetince “İTÜ” veya “Karayolları Fen Heyeti” gibi kuruluşlardan oluşturulacak heyetten denetime açık, ayrıntılı ve kusur oranlarının belirtildiği raporun aldırılması gerektiği- Aktüer bilirkişi raporunda yetiştirme gideri olarak anne baba çalışıyorsa anne ve babadan ayrı ayrı %5’er, anne çalışmıyorsa sadece babadan %5 oranında yetiştirme giderinin düşülerek hazırlanan ek rapora göre karar verilmesi gerektiği-
Mahkemenin yeni bir delile dayanmak veya bozmadan esinlenmek suretiyle gerekçesini değiştirerek veya daha önce üzerinde durmadığı bir hususu bozmada işaret olunan şekilde değerlendirerek karar vermiş olması hâlinde, direnme kararının varlığından söz edilemeyeceği- Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davası nedeniyle yapılan yargılama sonucunda verilen ilk kararda erkeğin davasının “boşanmaya sebep olan olaylarda tam kusurlu olduğu” gerekçesiyle reddine karar verilmişken; Özel Daire bozma kararı sonrasında önceki gerekçenin yanında “temyiz aşamasında erkeğin eşi ile barışma çabası içerisinde olduğu, böyle olunca yaşanılan olayları affetmiş sayıldığı, dolayısıyla kadına kusur yüklemenin mümkün bulunmadığı” gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği- Bu durumda, mahkemenin direnme olarak adlandırdığı temyize konu kararın usul hukuku anlamında gerçek bir direnme kararı olmadığı; ilk kararda tartışılıp, değerlendirilmemiş yeni bir olgu ve gerekçeye dayalı yeni hüküm niteliğinde olduğu- Yeni hükmün temyizen incelenmesi görevinin Hukuk Genel Kuruluna değil, Özel Daireye ait olduğu-
Anne ve babanın, gözetime muhtaç çocuğun, üçüncü bir kişiye vermiş olduğu zarardan müteselsilen sorumlu olup, ev başkanının (davalıların), TMK’nın 369. maddesinin kendisine yüklediği sorumluluktan kurtulabilmesi için, maddenin öngördüğü objektif özen ödevini yerine getirmiş, gözetim altındaki küçüğe nezaret ettiğini ispat etmiş olması gerektiği- Oyun oynama hakkı çocuklar için vazgeçilmez bir hak olduğundan, eldeki davada ev başkanı olan davalıların, gözetimi altında bulunan oğullarının vazgeçilmez oyun oynama hakkı kapsamında kalan ve genelde tehlike yaratmayan bir oyunu oynaması sırasında beklenmedik bir hareketten doğan zarardan sorumlu olmamaları gerekirken, tazminat ödemekle yükümlü tutulmalarının doğru görülmediği- Eş söyleyişle, davalıların objektif özen sorumluluğunu yerine getirmediğinin söylenemeyeceği-
Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakimin, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m. 186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorunda olduğu- Yine boşanma veya ayrılık vukunda çocuk kendisine tevdi edilmemiş tarafın gücüne göre onun bakım ve eğitim giderlerine katılmakla yükümlü olduğu- Bu hususu hakimin görevi gereği kendiliğinden dikkate alması gerektiği- Tarafların müşterek çocuğunun, 19.10.2017 tarihinde, dava açıldıktan sonra dünyaya gelmiş olduğu- Çocuğun doğduğu tarihten itibaren tedbir nafakasına,boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren çocuk yararına iştirak nafakasına hükmedilmesi gerektiği- Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisinin doğru olmadığı-
"Asgari ücret seviyesinde gelire sahip olunması" yoksulluk nafakası bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu olarak kabul edilmediği-
Davalının evlilik öncesi cinsel ilişki yaşamış olması (başka birinden hamile kalması ve evlilik birliği içinde doğum yapması) boşanma davasında davalı için kusur oluşturmasa da, koşullarının varlığı halinde evliliğin nispi butlan ile iptali davasına konu olabileceği- Evlilik birliği kurulmadan önceki nedenlere dayanılarak boşanma davası açılamayacağı- Evlilik birliği kurulduktan sonra davalıdan kaynaklanan başkaca bir kusurlu davranış da ispatlanamadığından boşanma davasının reddi gerektiği-
Evlilik birliği devam ederken eşlerden biri ile evli olduğunu bilerek birlikte olan davalıya karşı açılan davanın tümden reddedilmesi gerektiği- Sadece birlikte olunulanın evli olduğunun bilinmesinin sorumluluk için yeterli olmadığı-
Sadakat yükümlülüğüne aykırı davranmaktan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin davanın aile mahkemesi tarafından çözümlenmesi gerektiği- Mahkemenin yargı çevresinde müstakil aile mahkemesi olmaması da gözetilerek davaya aile mahkemesi sıfatıyla bakılması gerektiği-
Daire ilkelerine göre; anne çalışmıyorsa sadece babadan yetiştirme gideri düşülmesinin gerekeceği-
Daire ilkelerine göre; anne ve baba çalışıyorsa anne ve babadan ayrı ayrı %5'er, anne çalışmıyorsa, sadece babadan %5 oranında yetiştirme gideri düşülmesi gerekeceği- 2918 sayılı KTK.'nun 99/1. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları'nın B.2.b. maddesi hükümlerine göre, davalı ... bakımından temerrüt faizinin başlangıcını oluşturan ihbar yükümlülüğünde esas olanın, zarar miktarı değil, kazanın ihbar edilmesi olduğu, kazanın ihbar edilmesiyle, zararın miktarını belirlemenin sigortanın sorumluluğunda olduğu, bu itibarla, sigorta şirketlerine başvuru yapılması veya dava açılmasıyla; kaza, davalı ... şirketlerine ihbar edilmiş olacağından, anılan hükümlerde öngörülen koşulların yerine getirilmiş olacağı-