Boşanma davasının açıldığı tarihten sonra gerçekleşen olayların eldeki boşanma davasında dikkate alınamayacağı-
Taraflar arasındaki boşanma davası devam ederken davacı- davalının sadakatsiz davranışlarının, görülmekte olan boşanma davasında dikkate alınamayacağı-
Evliliğin yokluğunun tespitine ilişkin davaya "Aile Mahkemesi" sıfatıyla bakılması gerekeceği-
Terk edilen eşin diğerini kurallara uygun olarak ortak konuta çağırmakla yükümlü olduğu, bu itibarla kanunda gösterilen (TMK.md.164) sürelerin başında tarafların kanuni koşullara uygun ortak konutunun olmadığı anlaşıldığından ihtarın geçersiz olduğu-
Tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere kadın davalı kadın eş yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerektiği-
Kadının ayrı yaşamakta ve nafaka talebinde haklı olduğu, bir başka kadınla ilişkisi sebebiyle kocanın eşiyle birlikte yaşamaktan kaçındığı, davacı (kadın) ve çocukları için Türk Medeni Kanununun 197'nci maddesi gereğince uygun miktarda tedbir nafakası tayin ve takdiri gerekeceği-
Tedbir nafakası niteliği itibarı ile her zaman istenebileceğinden, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek, müşterek çocuk için ergin olduğu tarihe kadar, davalı kadın için ise ret kararının kesinleşme tarihine kadar geçerli olmak üzere uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerektiği-
Davacının, talebinin salt “ayrı yaşamada haklılık” iddiası olarak algılanıp, birlikte yaşadıklarından bahisle davanın reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu- Fiilen davacı anne yanında bulunan müşterek çocuklar için başkaca bir koşul aranmaksızın, davalı babanın katkıda bulunmasının zorunlu olduğu-
Aile Birlikteliği ortak yaşam koşulları, eşlerin birbirine olan sadakati ile TMK'nun evliliğin genel hükümleri başlığını taşılan 185 ve devamı maddelerinde açıklanan ilkeler ve olgular birlikte değerlendirildiğinde mal rejiminin devamı süresinde edinilen bir malın eşlerden biri adına alınmasının hayatın olağan akışına uygun düştüğünün kabulü gerekeceği-
Boşanmaya sebep olan olaylarda davalı-karşı davacı kadının, başka erkeklerle cep telefonu ve sanal ortamda çok sayıda görüşmeler yapması halinde, evlilik birliğinin mutluluğunu sağlama ve eşine sadık kalmak yükümlülüğünü ihlal etmiş olacağı, evlilik birliğini ve ortak hayatı sürdürmesi diğer eşten beklenmeyecek derecede temelinden sarstığının da açık ve tartışmasız olacağı, yani kadının ağır kusurlu olacağı ancak koca da hakaret edip evin kilidini değiştirdiğinden kusurlu olduğundan, davalı-karşı davacı kadının boşanma davasının kabulü ile boşanmaya karar verilmesi gerekeceği-