Alacaklı-kiralayanın “noterlikçe tanzim edilmiş veya tasdik edilmiş ya da imzası ikrar edilmiş” bir kira sözleşmesine dayanmaması ve kira ilişkisinin varlığının kiracı tarafından inkar edilmiş olması halinde icra mahkemesince imza incelemesi yaptırılamayacağı, uyuşmazlığın çözümlenmesinin yargılamayı gerektireceği, bu nedenle “itirazın kaldırılması” talebinin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Kiralananın a n a h t a r ı n ı, usulüne göre kiralanana teslim eden kiracının, kira borcunu ödemekten kurtulacağı, bunun için kiralananın anahtarını ya kiralayana/vekiline makbuz karşılığında teslim etmesi veya anahtarı notere/icra dairesine teslim edip, bu hususun muhtıra ile kiralayana bildirmesi gerekeceği-
Takip tarihi itibari ile tüm alacak muaccel olduğundan, tahliye sonrası dönem kira parası yönünden de davacının dava açmasında haksız olduğundan sözedilemeyeceğinden, reddedilen kısım üzerinden davalı lehine icra tazminatına karar verilmemesi gerekeceği-
Davanın, itirazın kaldırılması ve temerrüt nedeni ile tahliye istemine ilişkin olduğu, kira sözleşmesinde kira parasının her ayın 15. günü peşin ödeneceği, her yıl İTO Tüfe artış oranı ile artırım yapılacağı ve kira paralarından herhangi birinin zamanında ödenmemesi halinde o döneme ait bakiye tüm kira alacağının muaccel olacağı hükmünün bulunduğu, bu şartların geçerli olup tarafları bağlayacağı, ödemelerin davacı tarafından ihtirazi kayıtsız olarak tahsil edilmesinin sözleşmedeki artış şartından vazgeçildiği anlamına gelmeyeceği, tüm ödemeler dikkate alınarak kira farkı oluşup oluşmadığı ve buna bağlı olarak sözleşmede yazılı muacceliyet koşulunun gerçekleşip gerçekleşmediği tespit edilerek karar verilmesinin gerekeceği-
İİK. Kanunu'nunn 10. babında kiralar hakkında hususi hükümleri ve kiralanan taşınmazların tahliyesi ile ilgili değişik 269. maddesinde adi ve hasılat kiralarına ilişkin olmak üzere BK.nun 260 ve 288. maddesinde yazılı ihtarı içeren ödeme emrinin tebliği suretiyle icra takibi yapılabileceği ve 269/b-4 maddesinde de alacaklının takibinin bu maddenin 1. fıkrasında yazılı belgelere istinat etmemesi sebebi ile umumi hükümler dairesinde mecbur kalırsa ihtarlı ödeme emrinin BK.nun 260 ve 288. maddesinde de yazılı ihtar yerine geçeceği-
Kesinleşen takip üzerine yasal sürede ödemede bulunulmadığından, davalı borçlunun temerrüdünün gerçekleştiği, mahkemece tahliyeye karar verilmesi gerekeceği-
Takip talebinde tahliye istemi olmadığı halde, icra müdürlüğünce kendiliğinden 30 gün ihtarlı ödeme emri gönderilmesinin sonuç doğurmayacağı ve bu ödeme emrine dayanarak tahliye kararı verilemeyeceği- Otuz günlük ödeme süresi dolmadan alacaklı-kiralayanın icra mahkemesine başvurup “tahliye” isteminde bulunmayacağı-
Borçlu tarafından takip talepnamesine ekli ve takibin dayanağı olan kira sözleşmesindeki imza İİK.nun 269. maddesi uyarınca açıkca reddedilmediğinden sözleşmenin kabul edilmiş sayılacağı, akdi ilişkinin sona erdiği de aynı nitelikte bir belge ile kanıtlanamadığından kiraya verenin mirasçısı olarak nasbedilen davacı derneğin ; önceki kiraya verenin halefi olarak, önceki kiraya veren ile yapılan yazılı kira sözleşmesine dayanarak, davalı kiracı hakkında haciz ve tahliye istekli takip yapmasında ve İcra İflas Kanunu'nun İİK. 269/b-1 maddesi gereğince itirazın kaldırılmasını talep etmesinde bir usulsuzlük bulunmadığı-