İcra mahkemelerinde davalının ancak tahliye tarihine kadar kira parası ödemesi ile sorumlu tutulabileceği, tahliye tarihinden sonraki alacak tazminat hukukunu ilgilendirdiğinden ve alacağın tesbiti yargılamayı gerektirdiğinden dar yetkili icra mahkemesinde tahliye sonrasına ilişkin istemin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece icra mahkemesinde görülmekte olan davalı borçlunun ödeme emrinin usulsüz tebliği nedeniyle açtığı davanın kesinleşmesi beklenmeden tahliye yönünde karar verilmesinin doğru olmadığı-
Süresinde yapılmayan itiraz takibi durdurmayacağından, bu durumda takibin kesinleşmiş olacağı ve davacı-alacaklının itirazın kaldırılmasını istemekte hukuki yararı bulunmayacağından artık alacaklı-kiralayan tarafından ileri sürülen itirazın kaldırılması isteminin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Davacı kira bedeline karşı çıkmamış sadece kira akdi dışında borcunun bulunmadığını, 36 aylık kira borcunun hangi aylara ilişkin olduğunun açıkça bildirilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu bildirmiş olup, bu durumda mahkemece İİK.nun 269/c maddesi uyarınca davalının kira akdinin varlığını kabul etmiş sayılacağı-
Kiralayanların birden fazla olması durumunda, aralarında “zorunlu dava arkadaşlığı” bulunduğundan hepsinin birlikte tahliye istemli takip açmaları ve icra mahkemesinden birlikte “tahliye” istemeleri gerekeceği-
6352 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce başlatılan takip işlemleri hakkında kabul edilen asıl alacak miktarı ……. USD’nin takip tarihindeki Türk Lirası karşılığı üzerinden lehine karar verilen yararına %40 oranında tazminata hükmedilmesi gerekeceği-