İtirazın kaldırılması kararı kesinleşmeden açılan tahliye davasının süresinde olduğu-
Davalı kendisini temsilen bir vekil tutup, vekil de icra takibine itiraz etmiş olduğundan, artık vekil ile takip edilen iş bu davada, Tebligat Kanunu'nun 11. maddesi uyarınca tebligatların vekile yapılması gerekeceğinden, mahkemece duruşma gününün davalı vekiline bildirilmesinin gerekeceği, bu durumda davalı borçluya yapılan tebligat geçerli kabul edilemeyeceğinden, davada taraf teşkilinin sağlandığından (tamamlandığından) söz edilemeyeceği-
Dava dilekçesinde tahliye isteği bulunmadığı halde tahliye yönünden davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı-
Davacıdan sözlü kira sözleşmesine konu adresin açıklattırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Davalı borçlu yasal 30 günlük ödeme süresi içerisinde borcu ödediğinden temerrüdün gerçekleşmediği, bu nedenle tahliye isteminin reddi kararı doğru ise de davalı yararına vekalet ücretine karar verilmemesinin doğru olmadığı-
Kararda davacı alacaklının hangi isteminin reddedildiğinin açıklanmaması doğru olmadığı gibi, tahliye talebi hususunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesinin de doğru olmadığı-
Davalı borçlu itirazında taraflar arasındaki kira akdini ve adi yazılı kira sözleşmesindeki imzasını inkar ettiğine göre uyuşmazlık yargılamayı gerektirdiğinden davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
İtirazın kaldırılması-
İtirazın kaldırılmasına karar verilmeden tahliye kararı verilmesinin doğru olmadığı-
Davalı kira sözleşmesi altındaki imzaya açıkça itiraz etmediği ve kiracılığı kabul ettiğinden kira ilişkisinin varlığı kesinleştiği, uyuşmazlığın kira sözleşmesi hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiği