Alacaklı tarafından borçlular hakkında ödenmeyen kira alacağının tahsili amacıyla haciz ve tahliye istemini içeren takip talepnamesi ile icra takibine geçildiği ve icra müdürlüğünce düzenlenen (13) örnek ödeme emrinin takip tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 818 Sayılı Borçlar Kanunu'nun 260. maddesinde yazılı ihtarı kapsamadığı ve böylece borçlunun temerrüdünün oluşmayacağı, bu nedenle tahliyesine karar verilemeyeceğine ilişkin iddialar ancak alacaklının açtığı itirazın kaldırılması ve tahliye davasında tartışılabileceği, borçlunun ödeme emrinin yasal koşulları taşımadığına yönelik şikayeti ise İİK'nun 16. maddesi gereğince tebliğ tarihinden itibaren 7 günlük süreye tâbi olacağı-
Davalının itiraz dilekçesi davacı alacaklıya tebliğ edilmediğinden davanın süresinde açıldığının kabulü gerekeceği, mahkemece işin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın itiraz sonrası 6 aylık yasal süre içerisinde açılmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Dava dilekçesinde tahliye isteği bulunmadığı halde tahliye yönünden davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı-
Davalı borçlu yasal 30 günlük ödeme süresi içerisinde borcu ödediğinden temerrüdün gerçekleşmediği, bu nedenle tahliye isteminin reddi kararı doğru ise de davalı yararına vekalet ücretine karar verilmemesinin doğru olmadığı-
Davacıdan sözlü kira sözleşmesine konu adresin açıklattırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Kararda davacı alacaklının hangi isteminin reddedildiğinin açıklanmaması doğru olmadığı gibi, tahliye talebi hususunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesinin de doğru olmadığı-
Davalı borçlu itirazında taraflar arasındaki kira akdini ve adi yazılı kira sözleşmesindeki imzasını inkar ettiğine göre uyuşmazlık yargılamayı gerektirdiğinden davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
İtirazın kaldırılması-
İtirazın kaldırılmasına karar verilmeden tahliye kararı verilmesinin doğru olmadığı-
Davalı kira sözleşmesi altındaki imzaya açıkça itiraz etmediği ve kiracılığı kabul ettiğinden kira ilişkisinin varlığı kesinleştiği, uyuşmazlığın kira sözleşmesi hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiği