Şikayetçi üçüncü kişi banka tarafından icra müdürlüğüne verilen dilekçe ile haczedilen hisselerin üzerinde rehin hakları olduğunun kabulünün talep edildiği, icra müdürlüğünce, ibraz edilen belgelerden rehnin varlığının anlaşılamadığı gerekçesi ile şikayetçinin talebinin reddedildiği, bunun üzerine şikayetçinin icra müdürlüğünün anılan kararının iptali ile hisseler üzerinde rehin hakkının mevcudiyetine karar verilmesi istemiyle icra mahkemesine başvurduğu anlaşıldığında, takip dosyasında borçlu sıfatının bulunmayan üçüncü kişi bakanın mahcuzlar üzerinde rehin hakkı olduğunu ileri sürmek suretiyle istihkak iddiasında bulunduğu sonucuna varılarak (HMK. mad. 33), mahkemece, eksik harç tamamlattırılıp taraf teşkili sağlandıktan ve tarafların iddia ve savunmaları tesbit edilip varsa delilleri toplandıktan sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
İstihkak iddiası ile üçüncü kişi tarafından açılan davada tarafların iddia ve savunmalarının araştırılması için taraf teşkilinin sağlanması, duruşmalı inceleme yapılması, taraflarca sunulan kanıtların yargılama sırasında değerlendirilerek taraflara da bu konuda beyanda bulunma olanağının tanınmasının gerektiği-
Feragatin kati bir hükmün sonuçlarını doğuracağı ve hüküm kesinleşinceye kadar davanın her aşamasında mümkün olduğu (HMK. mad.310)-
Takip borçlusunun istihkak iddiasına karşı tutumu belirli ise ve duruşmalara dahil edilmesi işin esasına etki etmeyecekse davada taraf olarak gösterilmesinin gerekli olmadığı, ancak, yokluğunda alınan haciz kararlarından haberdar edilmeyen, 103 davet kağıdı da tebliğ edilmeyen borçluya, istihkak iddiasına karşı tutumu belirlenemediğinden davalı sıfatı ile davaya katılma olanağının sağlanması, taraf teşkilinden sonra tarafların tüm delillerinin toplanmasının ardından işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekeceği--
Takipte taraf olmayan üçüncü kişinin hacizli menkuller üzerinde rehin hakkı olduğunu ileri sürmesi istihkak iddiası niteliğinde olup, dilekçede şikayetten söz edilmesinin, HMK.nun 33. maddesinde yer alan “hukuki tavsifin hakime ait olduğu” kuralını değiştirmeyeceği-
Haciz uygulanan işyerine ilişkin vergi kaydının, esnaf odası ve abonelik kayıtlarının borçlunun kardeşi olan davacı üçüncü kişi adına kayıtlı olmasının, hacizli malların davacı üçüncü kişiye ait olduğuna ilişkin yeterli delil sayılamayacağı bu durumda alacaklıdan mal kaçırmak için davacı üçüncü kişi ile borçlunun danışıklı hareket edip etmediklerinin öncelikle değerlendirilmesi ve yeterli araştırma yapılarak karar verilmesi gerekeceği-
Üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca mülkiyet hakkına dayalı olarak ileri sürdüğü "istihkak" iddiasına ilişkin olarak, mahkemece davanın istihkak prosedürü içerisinde taraf delilleri toplanarak sonuca bağlanması gerekirken İİK’nun 97/a maddesi ile birlikte değerlendirilerek iddianın reddi ile takibin devamına ve kanuni müddeti içerisinde istihkak davası açılması gerektiği bildirilerek iddianın reddi ile takibin devamına şeklinde karara bağlanmış ve istihkak davası açılması için de üçüncü şahıslara süre verilmesi talimatı verilerek, hukuki tavsif yanlış yapılarak takibin devamına ve bu kararların da kesin olduğuna hükmedilmiş ise de verilen karar temyizi kabil kararlardan olduğundan bozulması gerektiği-