Temyiz konusu mahcuzların değeri 5.240,00,-TL'sının altında olduğundan, hüküm kesin nitelik taşıdığı ve temyiz dilekçelerinin reddi gerektiği- Üçüncü kişi, alacaklı ve borçlu arasında danışıklı icra takibi yapıldığını ileri sürdüğünden, mahkemece iki şirketin ticari kayıtları üzerinde yaptırılacak bir bilirkişi incelemesiyle takibe konu senetlerin verilmesine neden olan hukuki ilişkinin varlığı ve gerçek olup olmadığının saptanması ve ortada gerçek bir alacak yoksa, üçüncü kişinin istihkak iddiasında haklı olduğu sonucuna varılması gerektiği- Aksi halde ise; borçlu şirket borcun doğum tarihinden sonra malvarlığının neredeyse tamamını üçüncü kişi şirkete devrettiği ve bununla ilgili İ.İ.K.nun 44. maddesindeki gereklerin yerine getirildiğini de iddia ve ispat edemediği için devralan üçüncü kişinin de işletmenin borçlarından borçluyla birlikte iki yıl süreyle müteselsilen sorumlu olacağı-
İpotek borç olarak alınan 2.000 TL'ye karşılık 1 yıl vade ile faizsiz olarak kurulmuş olup, bu durumda 1 yıl faizsiz dönemden sonra yasal faiz istenebileceğinin kabulü gerekeceği-
Mahkemece, talep olmadan takibin/satışın tedbiren durdurulmasına karar verilmesinin İİK'nın 97/13. madde kapsamında tazminat yükümlülüğünün doğması bakımından tarafların lehine veya aleyhine hukuki sonuç doğurmayacağı-
Mülkiyet karinesinin alacaklı yararına olduğu, aksinin davacı 3.kişi tarafından ispat edilmesi gerektiği, dava konusu menkullerin aralarındaki borcun doğumundan sonra yapılan devir-tasfiye sözleşmesi uyarınca borçludan satın alındığı, bir kısım borçlu şirket çalışanının davacı şirkette çalışmaya başladığı istihkak iddiasının mal kaçırmaya yönelik olduğu, bu amaçla yapılan devir-satış işleminin iptalinin gerektiği belirtilerek istihkak davasının reddine, tasarrufun iptaline yönelik karşı davanın kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Alacaklı yararına gecikme tazminatına hükmedilebilmesi için istihkak iddiasının reddi ile birlikte teminat karşılığında takibin ertelenmesi ya da satışın durdurulması kararının da bulunması gerekeceği, takibin ya da satışın durdurulması yönünde alınmış bir karar bulunmadığından alacaklı yararına gecikme tazminatına hükmedilemeyeceği- Nispi karar ve ilam harcı ile nispi vekâlet ücretinin dava değeri, hacizli malın değeri ile alacak miktarından hangisi az ise ona göre belirlenmesi gerekeceği-
Hacizli mal, açık arttırmada dava dışı üçüncü kişiye satılarak paraya çevrilmiş ve satış bedeli alacaklıya ödenmişse, icra takibi bu mal yönünden sona ermiş olacağından, İİK'nın 97/9. maddesi uyarınca istihkak davası açılamayacağı, bu durumda; ancak, ilgili hukuk mahkemesinde sebepsiz zenginleşme davası açılabileceği, bununla birlikte; hacizli mal, açık arttırmada, üçüncü kişi yerine, takip alacaklısına alacağına mahsuben satıldığı taktirde, açık arttırmayla alacaklıya alacağına mahsuben satılan malın, alacaklıya İcra Müdürlüğü'nce teslim edildiği tarihe kadar mal hakkında, üçüncü kişice, haczi öğrenme tarihinden itibaren yedi gün içinde olmak koşuluyla istihkak davası açılabileceği, malın veya bedeli teslim edilmiş olsa dahi, açılmış bir ihalenin feshi davası bulunduğu taktirde; ihalenin feshi davası kabul edilirse, satış bozulacak ve istihkak davasının dinlenme olanağı doğacağından ihalenin feshi davası sonucunun beklenmesinin gerekeceği-
Dar yetkili İcra Mahkemesi'nde TTK'nun 146-151 maddeleri ile BK'nun 179. maddeleri tartışalarak üçüncü kişinin takip konusu borçtan sorumlu olduğu sonucuna varılarak, üçüncü kişinin de takibe bu şekilde borçlu sıfatı ile dahil edilmesinin usulsüz olduğu-
İstihkak davalarında alacak miktarı ile hacizli malın değerinden hangisi az ise onun üzerinden hesaplanacak nispi vekâlet ücretine hükmedileceği- 02.07.2012 tarihinde 6352 sayılı Kanun'un 19. maddesi ile İİK. mad. 97/13'de öngörülen %40 tazminat oranının %20 olarak değiştirildiği-
Alacaklı yararına gecikme tazminatına hükmedilebilmesi için istihkak iddiasının reddi ile birlikte teminat karşılığında takibin ertelenmesi ya da satışın durdurulması kararının da bulunması gerekeceği, takibin ya da satışın durdurulması yönünde alınmış bir karar bulunmadığından alacaklı yararına gecikme tazminatına hükmedilemeyeceği-
İstihkak davaları İİK’nun 97/11. maddesi uyarınca genel hükümler dahilinde basit yargılama usulüne tabi olup, dava değerinin hacizli malın değeri ile alacak miktarından hangisi az ise ona göre belirleneceği, nispi karar ve ilam harcı ile nispi vekalet ücretinin bu miktar üzerinden hesaplanmasının gerekeceği-