İİK. mad. 193 uyarınca iflasın açılmasının, borçlu aleyhine haciz yoluyla yapılan takiplerle teminat gösterilmesine ilişkin takipleri durduracağı, iflas kararının kesinleşmesi ile de bu takipler düşeceğinden, mahkemece Asliye Ticaret Mahkemesi'nin dosyası istenerek takip dosyası üzerindeki etkisi tartışılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği--
Dava konusu haciz esnasında araç haczedilip borçlu haciz esnasında hazır bulunduğu gibi haciz mahallinde borçluya ait evraklar bulunduğundan, hacze konu aracın tescilinin ise haciz tarihinden önce fakat borcun doğumundan sonra davacı şirket adına oluşturulmuş olduğu görüldüğünden, davalı alacaklı cevap dilekçesi ile borçlunun muvazaalı olarak malvarlığını kaçırmaya çalıştığını, işyerinin borçluya ait olduğunu belirttiğinden, davalı alacaklının cevap dilekçesi ile tanık deliline dayanmış olduğu anlaşılmış olup mahkemece davalı tanıklarının dinlenmesi için kesin süre verilerek oluşacak sonuca göre tüm delillerin birlikte değerlendirilerek karar verilmesi gerekeceği--
Üçüncü kişinin açtığı istihkak davasında, borçlu ile aynı işkolunda faaliyet gösteren davacı şirketler komşu olarak faaliyet gösterdikleri borçlunun ticari işletmesindeki emtianın büyük bölümünü satın aldıklarından borçlunun alacaklılarını ızrar kasdını bilmeleri gerekeceğinden, borcun doğumundan sonra borçlu tarafından üçüncü kişiye yapılan satış ve devirlerin alacaklıdan mal kaçırmaya ve muvazaaya yönelik olduğundan, muvazaa yoksa bile borcun doğumundan sonra yapılan bu nitelikteki devirlerin İİK. mad. 44 ve TBK. mad. 202 gereğince alacaklının haklarını etkilemeyeceği--
Borçlu ile üçüncü kişinin alacaklıların alacaklarına ulaşmasını engellemek amacıyla danışıklı (muvazaalı) olarak birlikte hareket ettikleri, borçlu ile davacı arasındaki ilişki ticari işletme devri niteliğinde bulunduğundan ve takibe dayanak borç işletme devrinden önce doğduğundan, İİK’nun 44. ve 6098 sayılı TBK’nun 202. maddelerinin uygulanması gerekeceğinden, işletmeyi devralan kişinin, devraldığı işletmenin borçlarından sorumlu olduğu, üçüncü kişinin istihkak iddiasının kabulüne karar verileceği-
HMK.'da HUMK.’nun 512. maddesine paralel bir düzenleme getirilmemiş olup, İİK.’nun yetkiye ilişkin 4,, 50. maddeleri ile HMK. mad. 5 ve 6 uyarınca genel yetki kuralının uygulanması gerektiği ve bunun sonucunda istihkak davalarının asıl icra takibinin yapıldığı yer mahkemesi ile davalının yerleşim yeri mahkemelerinde açılmasının mümkün olduğu- HMK. mad. 7/1. maddesi gereğince davalının birden fazla olması halinde davanın, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabileceği- Eldeki istihkak davasında davalı-borçlular üç kişi olup, davalı-borçlulardan ikisinin yerleşim yeri adresleri Ankara ili sınırları içinde kaldığına göre davanın da Ankara İcra Hukuk Mahkemesi tarafından ele alınıp sonuçlandırılması gerektiği-
Üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı istihkak davasında, mahkemece, davanın açılmamış sayılmasına karar verilen son oturumda, davacı taraf, bu duruşma gününün verildiği bir önceki celsede hazır bulunduğu için duruşma gününden haberdar olmasına rağmen duruşmaya katılmadığından, mahkemece, dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesi gerekeceği-
3.kişi vekilinin, takip dosyasından haczedilen menkullerin müvekkili lehine kurulmuş olan ticari işletme rehni kapsamında kaldığını ileri sürerek haczin kaldırılmasını talep ettiği istihkak davasında, makinalar ticari işletme rehni kapsamında bulunduğundan hacizlerin kaldırılması gerektiğine dair verilen kararın onanması gerektiği-
Haczedilen şey borçlunun elinde olmayıpta üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı iddia eden üçüncü bir şahıs nezdinde bulunursa icra müdürü, o şahıs aleyhine icra mahkemesine müracaat için alacaklıya yedi gün mühlet vereceği, bu mühlet içinde icra hâkimliğine dava ikame edilmezse üçüncü şahsın iddiasının kabul edilmiş sayılacağı, bu durumda da mahcuzlar üzerindeki haczin kalkacağı, alacaklı tarafından açılan tasarrufun iptali davasında takibin durdurulması yönünde bir tedbir kararı getirilmediği sürece tasarrufun iptali istemi ile açılan davanın haczin devamı için gerekçe olarak gösterilemeyeceği-
İstihkak davalarının asıl icra takibinin yapıldığı yer mahkemesi ile davalının yerleşim yeri mahkemelerinde, davalının birden fazla olması halinde davanın, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılmasının mümkün olduğu-
Üçüncü kişinin açtığı “istihkak” davasının, İİK. mad. 97/11 uyarınca genel hükümler dahilinde basit yargılama usulüne tabi olduğu, dava ret ile sonuçlandığına göre peşin harcın maktu karar ve ilam harcına mahsubu ile bakiyenin davacıdan tahsili gerekeceği, mahkemece nispi karar ve ilam harcının davalıya yükletilmesinin hatalı olduğu--