Dava konusu hacizde hazır bulunan dava ve takip dışı şahıs seramiklerin borçlu şirket tarafından getirildiği yönünde beyanda bulunduğu için İİK'nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin borçlu, dolayısıyla alacaklı yararına olduğunun kabulü gerekeceği, borcun doğum tarihinden sonra ticari emtiasının önemli bir bölümünü üçüncü kişiye devreden borçlunun alacaklıdan mal kaçırmak istediği, aynı alanda faaliyet gösteren üçüncü kişinin bu durumu bilebilecek durumda olduğu kabul edilerek, davanın reddi gerekeceği-
Davacı üçüncü kişinin dayandığı takip dosyasının getirtilerek keşif ve bilirkişi incelemesi ile hacizli eşyanın ihale tutanağı ile kira sözleşmesi kapsamında kalıp kalmadığının araştırılması, kalıyorsa üçüncü kişinin açtığı istihkak davasının kabul edilmesi aksi halde reddedilmesi gerekeceği-
Davacı üçüncü kişi şirket yetkilisinin, 16.12.2013 tarihinde haciz yerindeki beyanı ile süresi içinde istihkak iddiasında bulunduğu, bu istihkak iddiasının süresi içerisinde bildirilmesi ile dava açma süresinin kesildiği, istihkak iddiası üzerine icra müdürlüğü tarafından İİK'nun 97/1 maddesindeki prosedürün işletileceği, buna göre icra mahkemesince verilecek kararın ilgiliye tefhimi veya tebliğinden itibaren 7 gün içinde davanın açılması gerektiği-
Uyuşmazlık, 3.kişinin İİK'nun 96 vd. maddelerine dayalı istihkak davasına ilişkin olup, davaya konu iş makinası Ticaret ve Sanayi odasına tescili zorunlu araçlardan olduğundan, mahkemece bu husus araştırılmadan karar verilemeyeceği gözetilerekü, iş makinasıyla ilgili olarak noterlerce düzenlenmiş satış sözleşmesini sunmaları için taraflara süre verilmesi, ayrıca tarafların hangi ticaret odasına kayıtlı olduğu konusunda beyanda bulunmaları sağlanarak ilgili Ticaret ve Sanayi Odasına müzekkere yazılmak suretiyle dava konusu iş makinasının tescilinin yapılıp yapılmadığının sorulması ve varsa makinaya ilişkin tüm belgelerin istenmesi, gelen belgelerin mahcuz mala olan uygunluğunun dosyada bulunan diğer tüm deliller ile birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
İstihkak davasında, tapu kaydına göre, haciz mahalli olan zeytinyağı fabrikasının 1977 yılında davacıya intikal ettiği ve taşınmazın vasfının avlulu yağ fabrikası olarak kaydedildiği, davacı üçüncü kişinin dayandığı 01.01.2004- 31.12.2009 tarihlerini kapsayan kira sözleşmesinin 02.01.2004’de Vergi Dairesi’ne bildirildiği, sözleşmenin incelemesinde; kiralanan şeyin şimdiki durumu bölümünde “boş fabrika binası zeytinyağı”, kiralanan şeyin ne için kullanacağı bölümünde “zeytinyağı imalinde kullanılacaktır.”, kiralanan şey ile beraber teslim olunan demirbaş eşyanın beyanı bölümünde “fabrikada mevcut makine ve zeytinyağı depoları” ibarelerinin yazılı olduğu, davaya konu menkullere bakıldığında ise haczedilen menkullerin zeytinyağı imalatında kullanılan makinalar olduğu görüldüğünden 02.01.2004 tarihinde Vergi Dairesi'ne sunulan kira sözleşmesi uyarınca, taraflar arasındaki kira ilişkisinin gerçek olduğu, mahcuzların niteliği dikkate alındığında, sözleşmenin kapsamında davaya konu malların da bulunduğunun ve neticede kira sözleşmesi ve anılan içeriğinin istihkak iddiasını kanıtlamaya elverişli olduğu-
8. HD. 09.02.2015 T. E: 2013/19282, K: 3239-
Davalı borçlunun istihkak iddiasını kabul etmesinin alacaklının haklarını etkilemeyeceği, gerçekten de İİK.'nun 97/12. maddesinde: "Mahcuz eşya ile ilgili olarak icra memuruna dermeyan edilen iddiada üçüncü şahıs ve borçlunun birleşmeleri alacaklıya müessir değildir. Üçüncü şahsın bu iddiasını ispat etmesi lazımdır. Ancak üçüncü şahsın mahcuz eşyanın kendisinin mülkü veya kendisine merhun olduğu hakkındaki iddiasının borçlu tarafından kabulü kendi aleyhine delil teşkil eder ve ileride bu ikrara aykırı hiçbir iddiada bulunamaz." düzenlemesinin yer almakta olmasından dolayı davanın reddine yönelik hüküm kurulmasının gerekli ve yeterli olduğu için hükmün infazında tereddüt yaratacak şekilde hem davanın reddine hem de borçlu yönünden kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu-
Davaya konu hacizde borçluya ait evrak bulunduğu, davacı şirket tarafından yönetim kurulu kararı alınmadan kiralandığı, Nisan ayında kiralandığının belirtilmesine rağmen abonelik kayıtlarının sunulduğu ve kira ödemelerinin her ay düzenli olarak değil topluca yapıldığı, işçilerin bir kısmının ve iş yeri müdürünün borçlu şirketten ayrılan kişiler olduğu, iki şirketin aynı alanda faaliyet gösterdiği, kira bedeli yüksek olduğu halde iş yerinin boş tutulduğu, mülkiyet karinesinin borçlu yararına olduğu, aksinin üçüncü kişi tarafından kanıtlanamadığı gerekçesi ile üçüncü kişinin açtığı istihkak iddiasının kabulüne ilişkin davanın reddi gerektiği-
Üçüncü kişinin açtığı “istihkak” davasında, dava konusu mahcuzlar hükümden önce kesinleşen ihale ile satılığından, hacizli eşyaların, istihkak davası devam ederken satılarak paraya çevrilmesi halinde, istihkak davasının ihalede kesinleşen satış bedeline dönüşeceği (İİK. mad. 97/10)--
Şirketin borçlu ve babası tarafından, alacaklıların alacaklarına ulaşmasını engellemek amacıyla kurulduğu, şirketin faaliyetlerinin ise, yine borçlu ve babası tarafından yürütüldüğü anlaşıldığından, davacı alacaklının, davalı üçüncü kişinin istihkak iddiasının reddine karar verilmesi isteğiyle açılan davasının kabulüne karar verilmesi gerektiği-