Alacaklı yararına gecikme tazminatına hükmedilebilmesi için istihkak iddiasının reddi ile birlikte teminat karşılığında takibin ertelenmesi ya da satışın durdurulması kararının da bulunması gerekeceği, takibin ya da satışın durdurulması yönünde alınmış bir karar bulunmadığından alacaklı yararına gecikme tazminatına hükmedilemeyeceği-
İstihkak davaları İİK’nun 97/11. maddesi uyarınca genel hükümler dahilinde basit yargılama usulüne tabi olup, dava değerinin hacizli malın değeri ile alacak miktarından hangisi az ise ona göre belirleneceği, nispi karar ve ilam harcı ile nispi vekalet ücretinin bu miktar üzerinden hesaplanmasının gerekeceği-
İstihkak davaları İİK’nun 97/11. maddesi uyarınca genel hükümler dahilinde basit yargılama usulüne tabi olup, davanın değeri hacizli malın değeri ile alacak miktarından hangisi az ise ona göre belirleneceği, nispi karar ve ilam harcı ile nispi vekalet ücretinin bu miktar üzerinden hesaplanmasının gerekeceği-
İpotek senedinde "aldığı borca karşılık 80.000,00 TL için 01.07.2006 tarihine kadar" ipotek tesis edildiği, ipoteğin bu haliyle karz ipoteği olduğu,01.07.2006 tarihi ipoteğin paraya çevrilmesi için azami süre olmayıp, borcun ödenmesi için verilen vade tarihi olması gerekeceği-
Dava dayanağı takip konusu iki adet bono ile ilgili olarak borçlu şirket tarafından Isparta İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2012/166 Esas sayılı dava dosyası ile imzaya itiraz davası açıldığı, yargılama esnasında senetler üzerinde yaptırılan inceleme neticesinde Adli Tıp Kurumu Başkanlığı'nın 21.02.2013 tarihli raporu ile imzaların borçlu şirket yetkilisinin eli ürünü olmadığının rapor edildiğinin, borçlu şirket tarafından sahte bono düzenlenmesi nedeni ile suç duyurusunda bulunulduğunun anlaşıldığı, anılan dava sonucunda 6100 sayılı HMK'nun 209/1 maddesi uyarınca sahtecilik davasında karar verilinceye kadar takip dosyasının borçlu şirket açısından durdurulmasına karar verildiği, takibe dayanak senetlerle ilgili sahtecilik iddiası ile başlatılan hazırlık soruşturmasının, görülmekte olan istihkak davasının da sonucunu etkileyeceği, bu durumda, başlatılan savcılık soruşturmasının bekletici mesele yapılarak, yargılama sonucunda verilecek kararın kesinleşmesinden sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesinin gerekeceği-
Taraflar arasında imzalanan 14.09.2011 tarihli protokolün sadece dava konusu mahcuzların iadesine ilişkin olup, eldeki davaya yönelik sulh, feragat veya kabul iradesi taşımadığı, eş anlatımla, uyuşmazlığın esasını çözümlemeye yönelik irade beyanı içermediği, hal böyle olunca, Mahkemece hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılması gerekirken, davanın esasını çözümler nitelikte olmayan 14.09.2011 tarihli protokol başlıklı adi yazılı belge esas alınarak yazılı şekilde hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu-
İstihkak davalarında dava değerinin alacak miktarı ile hacizli malın değerinden hangisi az ise onun üzerinden belirleneceği-
Karşı dava olarak açılan davalarda İcra Hukuk Mahkemesi görevli olmakla birlikte bağımsız olarak açılan tasarrufun iptali davalarında İİK’nun 281. maddesindeki düzenleme karşısında genel mahkemelerin görevli olduğu-
Haczin ödeme emri tebliğ edilen ve mahkeme ilamında borçluya ait olduğu belirtilen adreste yapıldığı, davacı şirketin borcun doğumundan sonra kurulduğu, davacı şirket kurucusunun borçlunun oğlu olduğu, aralarında alacaklıdan mal kaçırma amaçlı muvazaalı işlemler bulunduğu gerekçesiyle üçüncü kişinin açtığı istihkak davasının reddi gerektiği-
Mahkemece öncelikle, davalı alacaklı tarafından açılan itirazın iptali davasının akibetinin araştırılmasının gerekeceği, şöyle ki; bu dava kapsamında borçlunun icra dosyası kapsamında borçlu olmadığının tespiti halinde, davaya konu mallar üzerindeki hacizler kendiliğinden kalkacağından, davanın konusuz kalacağı, bu durumda; Mahkemece, konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinin gerekeceği, itirazın iptali davası neticesinde, borçlunun borcu bulunduğunun tespiti halinde ise, istihkak davasının esasının incelenmesinin ve toplanan ve toplanacak tüm deliller kapsamında bir hüküm kurulmasının gerekeceği- Alacaklı yararına tazminata hükmedilebilmesi için İİK.97/13 kapsamındaki tüm koşulların bir arada bulunmasının, buna göre üçüncü kişinin istihkak iddiasının reddinin yanı sıra takibin ya da satışın ertelenmesi kararının bulunmasının ve bu kararın infaz edilmesinin gerekeceği-