Davacı-karşı davalı kişinin kişinin açtığı istihkak davasının reddi nedeniyle davalı -karşı davacı alacaklı yararına tazminata hükmolunabilmesi için İİK mad. 97/13 uyarınca merci hakimliğince takibin ertelenmesine karar verilmiş olması şartına bağlı olduğu, bu koşulun oluşmadığı dosya içeriğinden anlaşılmasına karşın davacının tazminatla sorumlu tutulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu- Karşılık dava olarak açılan tasarrufun iptali davasına tetkik merciince gerektiği, bu durumda, alacaklı tarafından açılan tasarrufun iptali davasını eksik alınan peşin karar ve ilam harcı da tamamlattırılarak, sonrasında esası hakkında bir karar verilmesi gerektiği-
Finansal kiralama konusu taşınırı kiraya vermiş olan şirket tarafından, kiracı aleyhine «dava konusu malların geri verilmesi» için açılmış olan davanın sonucunun, istihkak davasında bekletici mesele yapılması gerekeceği–
«İstihkak iddiası» üzerine icra mahkemesince verilen «takibin devamına» ilişkin karanın -İİK. 97/IV uyarınca- temyiz olunamayacağı, buna karşın «takibin ertelenmesine» (talikine) ilişkin kararın ise -İİK. 363/7 uyarınca- temyiz edilebileceği–
Dava konusu hacizli malın yargılama sırasında başka bir kişiye temlik edilmesi halinde, istihkak davasını açmış olan kişinin davacılık sıfatının sona ereceği ve dava konusu şeyi devralanın davacının yerine geçerek davaya devam edeceği–
Dava tarihinden önce dava konusu hacizli eşyaları dava dışı üçüncü kişiye sattığını belirten davacının açtığı davanın sıfat (aktif dava ehliyeti) yokluğu nedeniyle reddedilmesi gerekeceği–
Bir davanın «derdestlik itirazı» üzerine derdest olduğuna karar verilebilmesi için; «aynı davanın ikinci kez açılmış olması», «birinci davanın görülmekte olması» ve «birinci davanın, ikinci davanın aynı olması» koşullarının birlikte gerçekleşmesi gerektiği–
İcra mahkemesince verilen görevsizlik kararından sonra HUMK.’nun 193. (şimdi; HMK.'nun 20/1.) maddesinde belirlenen on günlük süre geçirilmeden görevli mahkemeye başvurulması halinde, görevli mahkemeye başvurulması yönünden öngörülen yasal sürenin geçirilmiş olduğunun düşünülemeyeceği–
İstihkak davasının amacının, haczolunan mal üzerinde davacının mülkiyet hakkını tespit ettirmek ve böylece haczin mevcut mülkiyet hakkına halel gelmemek şartıyla yapılmasını sağlamak olduğu, somut olayda, dava konusu mahcuz malın satıldığı ve satış kesinleştikten sonra istihkak davasının açıldığı, bu durum karşısında dava tarihi itibariyle ortada hacizle yükümlü bir mal kalmadığından hukuksal nitelikçe bir istihkak davasından söz edilemeyeceği-
Yediemine teslim edilmiş olan taşınırlar üzerindeki haczin de «borçlu yedinde yapılmış haciz» sayılması gerekeceği–