Alacaklının ihtiyati haciz uygulamasından sonra, süresi içine esas takibe geçmemesi ya da alacak hakkında mahkemede dava açmaması halinde, ihtiyati haciz kendiliğinden düşmüş olacağından, açılan istihkak davası hakkında «davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına» şeklinde karar verilmesi gerekeceği–
İstihkak davasının süresinden sonra açılması halinde icra mahkemesince «davanın süre yönünden reddine» karar verilmesi gerekeceği–
İİK. 97/XV uyarınca «istihkak davasının kabulü» üzerine davacı yararına tazminatın hükmedilmesi için davalı-alacaklının kötüniyetinin gerçekleşmesinin gerekeceği–
İİK. 97/VI uyarınca icra mahkemesinin «takibin devamına veya «takibin ertelenmesine» dair verdiği kararın üçüncü kişiye tefhim veya tebliğinden itibaren, üçüncü kişinin istihkak davası açmak zorunda olduğu, bu müddet içinde dava açılmaması halinde üçüncü kişinin «alacaklıya karşı» istihkak iddiasından vazgeçmiş sayılacağı–
«BK. 231 (şimdi; TBK. mad. 279) uyarınca, ihalede taşınır bir malı satın alan kimsenin onun mülkiyetini ihale anında kazanmış olacağı, ancak ihalenin temelinde muvazaa bulunduğu ve alıcının ihale bedelini ödeyebilecek ekonomik güce sahip olmadığı kanıtlanmadıkça alıcının ihale ile kazandığı mülkiyet hakkına itiraz olunamayacağı»–
İİK. 97/XIII uyarınca, davalı alacaklı yararına % 40 tazminata karar verilebilmesi için; «istihkak davası üzerine alacaklının alacağını tahsil etmesine olanak vermeyecek (engel olacak) şekilde ‘takibin ertelenmesine’ (talikine) karar verilmesi» ve «yargılama sonunda ‘davanın reddine’ karar verilmesi» koşullarının birlikte gerçekleşmesi gerekeceği, mahkemece «dava konusu hacizli taşınır mallar üzerindeki haczin kaldırılmış olması nedeniyle konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına» karar verilmiş olması halinde davacının tazminatla sorumlu tutulamayacağı–
İİK. 97/XVII hükmüne göre açılan tasarrufun iptali davasında, takip dayanağı çekin düzenlenmesine sebep olan temel borç ilişkisinin doğum tarihinin saptanarak, borcun doğum tarihine göre tasarrufun, borcun doğumundan sonra gerçekleştiğinin tespiti halinde İİK. 278/III-2 uyarınca da ivazlar arasında açık oransızlık bulunup bulunmadığının araştırılarak karar verilmesi gerekeceği–
İİK. 97/XVII maddesi uyarınca açılan iptal davası sabit olduğu taktirde mahkemece «borçlunun üçüncü kişi ile yaptığı ...sözleşmesinin alacak ve eklentileri ile sınırlı olarak iptaline» karar verilmesi gerekeceği–
Haciz tarihinde, haczin yapıldığı yerde borçlu ile birlikte oturan kimselerin -borçlunun; eşinin, annesinin, babasının, kardeşinin, gelininin, iş ortağının- haczi hayatın olağan akışına göre haczin yapıldığı gün öğrenmiş sayılacakları (haczi öğrenmede fiili karine)–
Taşınır mala ilişkin istihkak davalarının -HUMK. 512. ve 9. maddeleri gereğince- «asıl icra takibinin yapıldığı», «haczi uygulayan talimat icra dairesinin bulunduğu», «davalının ikametgahının bulunduğu» ve «haczin uygulandığı yer ile eşyanın bulunduğu yerin farklı olması halinde eşyanın bulunduğu» yerdeki icra mahkemelerinde açılabileceği»–