İstihkak davasında temyiz kesinlik sınırının tespiti bakımından istihkak davasına konu mahcuzların değeri esas alınacağı-
İstihkak iddiasına yönelik müdürlük kararını şikayette temyiz kesinlik sınırının tespiti bakımından şikâyete konu mahcuzların değerinin esas alınacağı-
Dayanak icra dosyasında .................. tarihinde yeniden satış talebinde bulunulduğu, farklı tarihli taleplere istinaden ............. İcra Dairesinin .......... talimat dosyası ile ihalesi yapılan menkuller üzerinde ............. İcra Dairesinin .................. sayılı dosyasından kıymet takdiri yapıldığı, aksi sabit oluncaya kadar geçerli icra tutanaklarına göre de satış masrafının yatırıldığı anlaşıldığından, ipotekli takipte kıymet takdirine esas alınan menkuller için satış istenildiğinin, menkulleri başka bir icra dosyasından ihale ile aldığını iddia ederek mülkiyet iddiasına dayanan 3. kişinin istihkak iddiasının dinlenebilir olduğunun kabulü gerekeceği, bu kabul doğrultusunda davanın esasına ilişkin değerlendirme yapılarak karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece davanın esasına yönelik karar verildiğine göre, karar tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hacizli malların değeri ile asıl alacak miktarından hangisi az ise onun üzerinden hesaplanacak nispi harç ve vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekeceği-
Şikayet ve istihkak davasının terditli olarak açılabileceği- Asli talep olarak bildirilen şikayet kabul edilirse istihkak davası açma yükümlülüğü ortadan kalkacağı için terditli olarak ileri sürülen istihkak davasının görülmesine gerek olmadığı-
Taşınmaz haczine yönelik istihkak iddiasında bulunulamayacağı-
İİK m. 97/8 uyarınca istihkak davası açılması durumunda satış isteme sürelerinin işlemeyeceği- İİK m. 99'da aksine bir düzenleme bulunmadığından, alacaklı tarafından İİK m. 99 uyarınca süresinde istihkak davası açılması durumunda da haczin düşmeyeceği ve bu nedenle istihkak davasının esasının incelenmesi gerektiği-
Dava konusu mahcuzlar üzerine 13.04.2021 tarihinde iştirak haczi uygulandığı, şikayet konusu haciz, yediemin deposunda yapılmış olup haciz borçlu veya 3. kişi ........... şirketi yokluğunda yapıldığından menkulün haczedildiğini öğrendikleri tarihten itibaren 7 gün içinde borçlu veya 3.kişinin istihkak istihkak iddiasında bulunmak zorunda olduğu, bu durumda, istihkak iddiasında bulunma süresi haczin yapıldığı tarihten itibaren değil bu haczin öğrenildiği tarihten itibaren başlayacağı, kaldı ki, 3.kişinin, hacizden itibaren 7 gün içinde 19.04.2021 tarihli dilekçesinde yer verdiği; "haczedilen menkul mallar müvekkil şirkete aittir. İİK 99. maddesine göre haciz yapılmıştır." şeklindeki ifadesi ile istihkak iddiasında bulunduğu anlaşılmış olup, eldeki şikayet isteminin de 21.04.2021 tarihinde açıldığının görüldüğü, o halde, üçüncü kişi tarafından öne sürülmüş geçerli bir istihkak iddiası bulunduğundan işin esasına girilerek hüküm verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istihkak iddiası bulunmadığından bahisle müdürlük kararının iptaline karar verilmesinin bozmayı gerektirdiği-
Bölge Adliye Mahkemesinin "...harcın tamamlatılmaması doğru olmamış ise de, davanın süre aşımından reddine karar verildiğinden, anılan eksiklik sonuca etkili görülmemiştir." şeklindeki gerekçesinin Harçlar Kanunu' nun 30. maddesindeki emredici düzenlemeye açıkça aykırı olduğu- İlk Derece Mahkemesince öncelikle dava değerine yönelik olarak dava dilekçesinin açıklatılması, takip dosyasında hacizli malın değerinin tespit edilmemiş ise, Mahkemece re'sen belirlenmesi, bundan sonra hacizli malın değeri ile takip konusu asıl alacak miktarından hangisi az ise, dava değerinin ona göre tespit edilmesi, harcın eksik alındığı anlaşılırsa, Harçlar Kanunu'nun 30. maddesi uyarınca gerekli yasal prosedür işletilmesi gerekirken Harçlar Kanununun 30. maddesine aykırı şekilde noksan harç ile açılan davaya devam edilerek yazılı şekilde karar verilmesinin hatalı olduğu-
Üçüncü kişinin istihkak iddiasında bulunması ve alacaklının istihkak iddiasına itiraz etmesi nedeniyle icra müdürlüğü tarafından İİK'nın 96. ve 97. maddeleri uyarınca takibin taliki veya devamı hakkında karar verilmesi için dosyanın İcra Mahkemesine gönderildiği, uyuşmazlığın İİK 97-99. maddelerinin uygulanmasına ilişkin şikayete ilişkin olmadığı anlaşıldığından İİK 97. maddesi uyarınca takibin devamına veya talikine karar verilmesi ile yetinilmesi hususunda Bölge Adliye Mahkemesi kararının isabetli olduğu, ne var ki İİK 97/6 maddesi gereği takibin devamı veya durdurulmasına ilişkin her iki halde de dava açma yükümlülüğünün 3. kişide olduğu, takibin taliki kararının dava açma yükümlülüğünün yer değiştirmesine neden olmayacağı, bu nedenle dava açması için 3. kişiye yedi gün süre verilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığı gibi, takibin talikine karar verilmesiyle yetinilmesi gerekirken, İİK 97/6. maddesine aykırı olarak 3. kişi yerine alacaklı tarafa dava açmak üzere süre verilmesinin doğru olmadığı-