İcra takibinin dayanağı olan ilamın incelenmesinde; “Dava konusu işlemin iptaline, 30 hizmet yılından fazla geçen hizmet süresine göre hesaplanacak emekli ikramiyesinin hesaplanarak başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine" karar verildiği, hüküm altına alınan yargılama gideri ve avukatlık ücreti dışındaki kısımlar likit bir alacak olarak eda hükmü içermediğinden mahkemece, yargılama gideri ve avukatlık ücreti dışındaki alacak ve eklentilere yönelik şikayetin kabulü ile icra emrinin bu kalemler yönünden iptaline karar verilmesi gerektiği-
Yıkıma ilişkin davalar sonunda verilen kararların kesinleşmeden icra edilemeyeceği- Mahkemece, belediye kararı ile davalının tapu tahsis belgesinin iptal edildiği ve bu nedenlerle taşınmazın mülkiyeti yönünde de bir ihtilafın olduğu ve ilamın kesinleşmeden infaz edilemeyeceği-
Mahkemece verilen ilk kararda borçlunun diğer şikayet nedenleri, kabul edilmiş alacaklının sadece icra vekalet ücretinin maktu değil nispi olması gerektiği gerekçesiyle yaptığı temyiz başvurusu sonucunda, Yargıtayın ilgili dairesinin icra vekalet ücretinin nispi olması gerektiğinden hükmün bozulmasına karar verdiği; diğer şikayetler hakkında verilen karar temyiz edilmeyip bozma kapsamı dışında kaldığından mahkemenin, takip tarihinden itibaren asıl alacağa yasal faiz oranı uygulanması ve 750,00 TL ilam vekalet ücreti yönündeki kararlarının kesinleştiği; bozma sonrası verilen kararda bu husus dikkate alınmadan, tüm şikayet sebeplerinin reddi anlamına gelecek şekilde davanın reddine karar verilmesinin yerinde olmadığı-
Hakim tarafından elektronik ortamda imzalanıp, onaylanan ve UYAP avukat portalından editör programı ile yazdırılmış ilamın takibe konulmasında Yasa'ya uymayan bir yön bulunmadığı-
Davalının mülkiyet iddiasının bulunmadığı, bağımsız bölümün kat karşılığı inşaat ve satış vaadi sözleşmesine göre davacı arsa sahibine düştüğünün tarafların kabulünde olduğu, taşınmazın fiilen ve hukuken teslime hazır olduğu halde davacı tarafça teslim alınmaktan imtina edildiğine ilişkin savunmada bulunduğu ve bu durumda ilamın infazı için kesinleşmesi gerekmeyeceği-
Direklerin kal'ine ilişkin hüküm bulunan ilamın kesinleşmeden takip konusu yapılamayacağı-
Mahkemece, ilam ve Yasa maddesi nazara alınarak, Devlet bankalarının takip konusu yabancı paraya fiilen uyguladığı en yüksek faiz oranlarının, ilgili bankalar genel müdürlüklerinden sorularak tespiti ile bu oranlar esas alınarak faiz hesabı yapılarak sonuca gidilmesi gerekirken, bilirkişinin TCMB'nin internet sitesinden aldığı faiz oranlarına göre yaptığı hesaplamanın kabul edilerek hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
İcra takibinin dayanağı olan ilamın incelenmesinde; “Dava konusu işlemin iptaline, 30 hizmet yılından fazla geçen hizmet süresine göre hesaplanacak emekli ikramiyesinin hesaplanarak başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine" karar verildiği; hüküm altına alınan yargılama gideri ve avukatlık ücreti dışındaki kısımlar likit bir alacak olarak eda hükmü içermediğinden mahkemece, yargılama gideri ve avukatlık ücreti dışındaki alacak ve eklentilere yönelik şikayetin kabulü ile icra emrinin iptaline karar verilmesi gerektiği-
Boşanma hükmünün kesinlemesi ile buna bağlı fer'i nitelikteki iştirak nafakası, maddi- manevi tazminat ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin de takibe konulabilir hale geldiği-
Borçlunun şikayet nedenleri arasında bulunan örnek 4-5 icra emrinde talep edilen vekalet ücreti ve işlemiş faiz hesaplamasına yönelik itirazı hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmediğinden, kararının bozulması gerekeceği-
