İcra takibinin dayanağı ilamda davacının dava konusu taşınmazın 1980 yılında kamulaştırmaya tabi tutulduğunu, davalının da kamulaştırma işleminin 1980 yılında yapıldığını belirttiği anlaşılmakla bu durumda kamulaştırmasız el atma işleminin 1983 öncesine ait olduğunun kabulü gerekeceğinden, AAÜT gereği kamulaştırma bedelleri için uygulanan maktu vekalet ücretinin hesaplanması gerektiği-
Eğitim ve öğretim yıllarına ait ders ve yurt ücretleri toplamının tahsiline ilişkin ilamın infazı için kesinleşmesinin gerekmediği-
E. hükmü içeren ve kesinleşen Sayıştay kararı ile ilamların icrası yolu ile takip yapılabileceği-
Takip dayanağı -ilamı ile aynen onaylanan- protokolde yer alan (müşterek çocuklar için) kira yardım alacakları faizleri ile birlikte talep edilmişse de, borçlunun belirttiği gibi aile mahkemesi ara kararıyla velayet davası sonuçlanıncaya kadar çocukların velayet hakkının geçici olarak babaya verilmesine karar verildiği görüldüğünden, boşanma protokolünün kiraya ilişkin kısımlarının yargılamayı gerektirir hale geldiği ve bu durumda takibin iptaline karar verilmesi gerektiği-
Kamulaştırmasız elatmaya ilişkin eylemin 1983 yılından önce olduğunun kabulü gerektiğinden olayda uygulanması gerekli 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun Geçici 6. maddesinin 7. fıkrası uyarınca el koymaya ilişkin kamulaştırmasız elatma bedellerine dair dava ve takiplerde mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretlerinin nispi hesaplanması söz konusu olmayıp maktu olarak belirlenmesi gerekeceği-
İbraname tarihinden önce alacaklının 01.02.2012 tarihinde dosyaya yatırılan 18.000 TL'den kendisine düşen 9.000 Lira (8.000+1.000)'yı aldığı sabit olup, anılan miktar alacaklının toplam alacağından düşülerek bakiye alacağın da haricen tahsil edildiği kabul edilerek, dosyaya yapılan diğer ödemelerin diğer alacaklıya kaldığının kabulü gerekeceği, mahkemece dosya borcunun bu kabuller doğrultusunda gerektiğinde bilirkişi marifetiyle belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davasının niteliği gereği kendisini vekil ile temsil ettiren taraflar lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmekte olup 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesine 6459 sayılı Yasa'nın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca “Kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılamaması hâlinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren kanuni faiz” işletilmesi gerektiği; belirtilen bu faiz alacağı kamulaştıma bedelinin tespiti ve tescil davasının fer'i niteliğinde olduğu; asıl alacağa bağlı bu kalemin takibe konu edilmesi halinde de icra vekalet ücreti hesaplanırken AAÜT uyarınca maktu olarak tayini gerekeceği-
Kamulaştırmasız elatmaya ilişkin eylemin 1983 yılından önce olduğunun kabulü gerektiğinden olayda uygulanması gerekli Kamulaştırma Kanunu'nun Geçici 6. maddesinin 7. fıkrası uyarınca el koymaya ilişkin kamulaştırmasız elatma bedellerine dair dava ve takiplerde mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretlerinin nispi hesaplanması söz konusu olmayıp maktu olarak belirlenmesi gerektiği-
6352 sayılı Yasa'nın 58. maddesi ile değişik 2577 sayılı Yasa'nın 28 inci maddesinin (2) fıkrasına göre “...Konusu belli bir miktar paranın ödenmesini gerektiren davalarda hükmedilen miktar ile her türlü davalarda hükmedilen vekalet ücreti ve yargılama giderleri, davacının veya vekilinin davalı idareye yazılı şekilde bildireceği banka hesap numarasına, bu bildirim tarihinden itibaren, birinci fıkrada belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde yatırılacağı, birinci fıkrada belirtilen süreler içinde ödeme yapılmaması halinde, genel hükümler dairesinde infaz ve icra olunacağı, bu değişikliğin adli yargı mahkemeleri tarafından verilen ilamların infazında uygulanma olanağı bulunmadığı-
Alacaklının, vade günündeki kur üzerinden alacağın Türk Parasına çevrilerek ödenmesini talep etmesinde bir usulsüzlük yok ise de; dayanak ilamda avans faizi istenebileceğine dair bir hüküm olmadığından, Türk Parası üzerinden başlatılan takipte yasal faiz talep edilmesi gerektiği değerlendirilmeden, avans faizi oranı üzerinden yapılan faiz hesabına dayalı bilirkişi raporuna göre hüküm kurulmasının doğru olmadığı-