Mahkemece, faize itirazlar doğrultusunda tarafların bildirdiği bankaların faiz oranları değerlendirilerek, bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve borçlunun fazla ödemede bulunduğu tespit edilmişse de, bu bilirkişi raporunda %13,50 oranında hesaplanan 1 yıllık faizin miktarına ilişkin alacaklı vekili itirazının gerektiğinde ek rapor alınmak suretiyle karşılanıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Alacaklılar tek vekille birlikte takip başlatmış olup, takipte talep edilen miktarın ödenmesi ile borçlu borcundan kurtulacağından hangi alacaklıya ne kadar ödeme yapılacağı, tahsilden sonra alacaklıların iç ilişkisi olup, sonuca etkili olmayacağı- İcra emrinde hesap numarasının bildirilmemesinin sonradan ikmali mümkün bir eksiklik olup icra emrinin iptalini gerektirmeyeceği-
Takip dayanağı ilam, ecrimisil alacağına ilişkin olup, infazı için kesinleşmesi şartının bulunmadığı-
Takip konusu ilam ortaklığın satış suretiyle giderilmesine ilişkin olup, ilamın infazı için öncelikle ilam mahkemesine başvurularak işlemlerin başlatılması gerekeceği, ilamlı takip yoluyla satışın sağlanması mümkün olmadığından, takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Borçlu vekilinin; borç muhtırasında ve dosya hesabında döviz kurunun olması gerekenden yüksek belirlendiğini ve fazla faiz talep edildiğini ileri sürerek borç muhtırasındaki ve dosya hesabındaki fazla kısmın iptalini istediği; mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesinde, dosya hesap tarihi yerine, takip tarihinin esas alındığı; mahkemece, hesap tablosunun yapıldığı tarihe göre denetim yapılarak hüküm oluşturulması için kararın bozulması gerektiği-
Bozma sonrası verilen karar, ilk ilamın devamı olduğuna göre, faizin de ilk ilamın karar tarihinden itibaren işlemesi gerektiği- İlama aykırılık şikayetinin süresiz şikayet olduğu- Asıl alacak için ilk ilamın karar tarihinden itibaren, yenileme emrine esas dosya hesap tarihine kadar ilama uygun faiz hesaplaması yaptırılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
İlam asıl alacak yönünden eda hükmü içermediğinden, anılan ilamın yargılama gideri ve avukatlık ücretine ilişkin hükümleri dışında, ilamlı takibe konu edilmesi mümkün olmayıp, asıl alacak ve faizi yönünden takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Para borçlusunun ilamda kendisine yüklenen edimi yerine getirmek suretiyle hisse senetleri teslim borçlusu aleyhine takip yapmasında kendi edimi yönünden temerrüdünü ortadan kaldıracağı için yasaya aykırılık bulunmadığı; kendi edimini yerine getiren taraf, karşı taraftan edimini yerine getirmesini isteyebileceği- Alacaklı şirketin ilamda hüküm altına alınan para borcunu icra dairesine depo ederek, bahse konu hisse senetlerinin kendisine teslimini isteme hakkının doğduğu nazara alınarak, mahkemece borçlunun takibin iptali isteminin reddine karar verilmesinin yerinde olduğu-
Menfi tespit hükmü kurulan 10 adet çek ile tahsiline karar verilen bedel arasında bağlantı bulunduğu,  ilam bir bütün olup İİK. mad. 72/5 uyarınca kesinleşmeden takibe konulamayacağı-
İcra dosyası aslında mevcut takip talebi ve icra emrinde; şikayet eden borçlu yönünden ilama uygun açıklamalar bulunmakta ise de; borçlunun temyiz dilekçesine eklediği ve kendisine tebliğ edildiğini beyan ettiği icra emri ile elektronik ortamdaki dosyadan çıktısı alınan icra emrinde, borçlunun sorumlu olduğu maddi tazminat faizinin başlangıç tarihine ilişkin açıklamaya yer verilmediği ve manevi tazminattan da sorumlu gösterildiği, bu haliyle icra emrinin şikayetçi borçlu bakımından ilama uygun olmadığı-