Borçlunun zamanaşımı itirazı yanında diğer itiraz ve şikayet nedenleri de bulunduğundan, mahkemece; davacının şikayet dilekçesi ile ileri sürdüğü hususların tümünün iddia ve savunma çerçevesinde değerlendirerek HMK'nun 297. maddesi kapsamında tüm hususları içeren olumlu olumsuz bir hüküm kurulması gerekeceği-
İlamda hükmedilen ücret alacaklarına uygulanacak en yüksek mevduat faizi oranının tespiti için HGK'nun 20.09.2006 tarih, 2012/594-534 Esas ve Karar sayılı kararında da vurgulandığı üzere; mahkemece; tarafların bildirdikleri bankalardan hakkın doğum tarihinden itibaren birer yıllık devreler halinde mevduata fiilen uyguladıkları en yüksek faiz oranının sorulması, hakkın doğum tarihinden itibaren takip tarihine kadar istenebilecek faiz miktarının bilirkişiye hesaplattırılması gerekeceği-
Taraflar arasında dava konusu taşınmazlara yönelik mülkiyetin daha önce açılan davalarda tartışıldığı ve kararların kesinleştiği anlaşılmakla, men'i müdahale ilamının takibe konulabilmesi için kesinleşmesinin gerekmeyeceği-
1983 yılından sonraki el koymaya ilişkin kamulaştırmasız el atma bedellerine ilişkin dava ve takiplerde mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretlerinin maktu hesaplanması söz konusu olmayıp nispi olarak belirlenmesi gerekeceği-
İlamın bozulmasından sonra kurulan yeni hüküm icra dosyasına ibraz edilerek bakiye borç muhtırası tebliğ edildiği ve icra hukuk mahkemesinin yeni ilama göre muhtıra çıkarılmasının usule uygun olduğu yönündeki kabulü yerinde ise de; mahkemece gerektiğinde bilirkişi incelemesi yapılarak, dosya hesabının yapılan ödemeler nazara alındığında doğru olup olmadığının denetlenmesi ve muhtıra ile istenilebilecek miktarın belirlenmesi gerektiği-
Bozma ilamı ile takibin duracağı yeni ilamla alacağın niteliğinin belirleneceği gözönüne alındığında mevcut şikayetin incelenip sonuçlandırılmasında başlangıçta var olan hukuki yararın bozma ilamı ile ortadan kalktığı anlaşıldığından, bu yönde hüküm oluşturulması için kararın bozulması gerekeceği-
İlam, şahsın hukukuyla ilgili olmakla birlikte tarafların hukuki durumlarında, kayıt ve sicillerde değil malvarlığında değişiklik yaratacak nitelikte olduğundan, hakkın özüyle ilgili bulunmayıp sonuçlarıyla ilgili olduğundan icrası için kesinleşme şartının bulunmadığı-
İcra takibinde alacaklının talebinin “...tutarındaki toplam alacağın icra gideri, avukatlık ücreti takip tarihinden itibaren işleyecek faiz ile kararın kesinleşmesinden itibaren faiz dışında kalan asıl alacağa kamu alacakları için öngörülen en yüksek faizi ile birlikte tahsili” şeklinde olduğu, borçlunun icra mahkemesine başvurusu bu talebin yasal olmadığı ve iptali yönünde olduğundan mahkemece şikayetin kabulü gerekeceği-
Karşılık davanın konusunu oluşturan ziynet eşyalarının iadesi, olmazsa bedellerinin tahsili istemi boşanmanın fer'i niteliğinde olmadığından ilamın ziynet alacağı ve işlemiş faizinin icra takibine konu edilmesinde bir usulsüzlük bulunmadığı-