Bozma ilamı ile takibin duracağı yeni ilamla alacağın niteliğinin belirleneceği gözönüne alındığında mevcut şikayetin incelenip sonuçlandırılmasında başlangıçta var olan hukuki yararın bozma ilamı ile ortadan kalktığı anlaşıldığından, bu yönde hüküm oluşturulması için kararın bozulması gerekeceği-
İlam, şahsın hukukuyla ilgili olmakla birlikte tarafların hukuki durumlarında, kayıt ve sicillerde değil malvarlığında değişiklik yaratacak nitelikte olduğundan, hakkın özüyle ilgili bulunmayıp sonuçlarıyla ilgili olduğundan icrası için kesinleşme şartının bulunmadığı-
İcra takibinde alacaklının talebinin “...tutarındaki toplam alacağın icra gideri, avukatlık ücreti takip tarihinden itibaren işleyecek faiz ile kararın kesinleşmesinden itibaren faiz dışında kalan asıl alacağa kamu alacakları için öngörülen en yüksek faizi ile birlikte tahsili” şeklinde olduğu, borçlunun icra mahkemesine başvurusu bu talebin yasal olmadığı ve iptali yönünde olduğundan mahkemece şikayetin kabulü gerekeceği-
İcra mahkemesi kararlarının infazı için kesinleşmesinin gerekmediği-
Karşılık davanın konusunu oluşturan ziynet eşyalarının iadesi, olmazsa bedellerinin tahsili istemi boşanmanın fer'i niteliğinde olmadığından ilamın ziynet alacağı ve işlemiş faizinin icra takibine konu edilmesinde bir usulsüzlük bulunmadığı-
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, asıl alacağa uygulanacak faiz oranı için "Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı" denilmiş ise de, faiz hesaplaması yapılırken hangi bankanın baz alındığı belirtilmediğinden, mahkemece, ilam ve Yasa maddesi gözönüne alınarak, Devlet Bankalarının DOLAR cinsinden yabancı paraya açtıkları bir yıl vadeli mevduat hesabına fiilen uyguladıkları en yüksek faiz oranları sorularak, bu oranlar üzerinden yaptırılacak inceleme ile sonuca gidilmesi gerekeceği-
İcra dosyasına 04.09.2014 tarihinde 86.704,04 TL 'nin ödendiğinin görüldüğü, bu tarih itibariyle henüz maktu vekalet ücreti uygulamasına yönelik, 6487 sayılı Yasa'yla değişen, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun Geçici 6. maddesinin 13. fıkrası iptal edilmemiş olduğundan gerektiğinde bilirkişi raporu da aldırılarak, maktu vekalet ücreti üzerinden yapılacak hesaplama sonucu dosya borcunun belirlenmesi ve yapılan ödemenin borcu karşılayıp karşılamadığının tespiti gerekeceği-
Bilirkişi tarafından yapılan hesaplamada, hangi bankanın faiz oranının uygulandığı belli olmadığı gibi, dönemsel olarak da belirlenen faiz oranlarının ne şekilde uygulandığı belli olmadığından, ek rapor alınarak sonuca gidilmesi gerekeceği-
Bir ödeme belgesinde ne için ödendiğine dair bir açıklama var ise, ödemenin o iş için yapıldığının kabulü gerekeceği, kredi kartı borç açıklaması ile yapılan ödemenin, alacaklı tarafından kabul edilmediği takdirde nafaka ödemesi olarak kabul edilemeyeceği-
Kötü niyetli olmasa da alacaklı tarafından yasadaki boşluktan yararlanılarak bir ilamdaki haklar için ayrı ayrı takip başlatılarak sebepsiz zenginleşmeye neden olacak şekilde fazladan avukatlık ücreti talep edilmesinin hakkın kötüye kullanılması olduğu, bu durumun hukuk düzeni tarafından korunamayacağı-