Tarafları aynı olan ve aynı alacaktan kaynaklanan ilamlar, için itiraza konu takip dosyası üzerinden harç yatırılarak alacak tahsil edilebileceğinden makul ve kabul edilebilir bir gerekçe olmadan ayrı takip başlatılmasının usul ekonomisi ilkesine aykırılık teşkil edeceği bu nedenle somut olayda, itirazın kaldırılması ya da itirazın iptali ilamında yer alan vekalet ücreti yargılama gideri ve tazminat alacakları için ayrı bir ilamlı takip başlatılmasının hukuka aykırı olacağı-
İlam bir bütün olmasına rağmen yasal ve geçerli bir neden olmaksızın alacaklının iki ayrı takip başlatmak suretiyle yasalarda belirtilen dürüstlük kuralına uymayacağı- İlamların bölünerek takip yapılamayacağı-
2577 s. K. mad. 28/2 uyarınca adli yargı mahkemeleri haricindeki mahkemelerden verilen ilamlara dayanılarak icra takibine geçilmeden önce idareye müracaat zorunluluğunun bulunduğu-
"Dava konusu taşınmazın (210.000,00 TL) gerçek değeri üzerinden talep konusu alacak ve fer'ileri ile sınırlı olarak bu miktarın davalılarından müştereken müteselsilen tahsiline" ilişkin tasarrufun iptali ilamında takipte taraf olmayan ve 3. kişi konumundaki kişi hakkında da hüküm içermesi nedeni ile yeni bir takibe konu edilmesi gerektiği, "ilk takip dosyası" üzerinden takibe devam edilemeyeceği-
Şahsi ilişki tesisine ilişkin ilamda "Önceden haber vermek koşulu ile hafta içi istediği saatte baba ile şahsi ilişki kurulacaktır." şeklindeki protokol hükmünün infaz kabiliyetinin olup olmayacağı-
Kamulaştırmasız el atmaya dayalı tazminat ilamlarının kesinleşmeden takibe konulabileceği-
Dosyada konulmuş olan hacizlerin kaldırılması için icra mahkemesince verilmiş olan 'takibin iptali'ne ilişkin kararın kesinleşmesine gerek bulunmadığı-
Ödenen çek bedelinin istirdatına karar verilmesi talebiyle açılan davanın kabulü halinde ilamın takibe konulması için kesinleşme koşulunun aranmayacağı-
Tarafların şahsı ya da ailevi yapılarına ilişkin hukuki durumlarında bir değişiklik yaratmayan, sonuçları itibariyle ancak tarafların mal varlığını etkileyen ilamların, diğer alacak ilamları gibi kesinleşmeden icraya konulması mümkün olduğu- Basın yoluyla kişilik hakkına saldırı nedeniyle hükmedilen manevi tazminata ilişkin ilamın takibe konulabilmesi için kesinleşmesinin gerekmediği-
İlamın, "şahsın hukuku" ile ilgili olmakla birlikte, tarafların şahsı ile ilgili hukuki durumlarında değişiklik yaratan bir sonuç doğurmayıp sadece mal varlığını etkilemesi halinde, icra takibe konulabilmesi için kesinleşmesi gerekmeyeceği-