Takip dayanağı ilamda; hükme bağlanan maddi-manevi tazminat ve diğer alacakların ilamın fer'ileri niteliğinde olup boşanma hükmünün kesinleşmesi ile takibe konulabilir hale gelecekleri-
Beş bin Türk Lirası ve daha üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında verilen Sigorta Tahkim Komisyonu Hakem Heyeti kararlarına karşı kararın Komisyonca ilgiliye bildiriminden itibaren on gün içinde bir defaya mahsus olmak üzere Komisyon nezdinde itiraz edilebileceği ve itiraz üzerine hakem kararlarının icrasının duracağı-
Beş adet ineğin kaydının iptali, adına tescil ve teslimi, on adet koyunun iadesi, olmadığı takdirde, bedellerinin tahsilinin ilişkin davanın kabulüne dair verilen kararın infazı için kesinleşmesi gerekmediği-
Söz konusu alacak için davalı lehine hüküm kurulmadığından ve varsa maddi hatanın tavzihen düzeltilmesi sağlanmadıkça davalı tarafından vekalet ücreti alacağı için hükmün infazının mümkün olmadığı-
721 sayılı TMK. mad. 328/1 uyarınca babanın çocuğuna yükümlülüğünün reşit olmasıyla sona erdiği, dolayısıyla, küçüğün reşit olduğu tarihte hükmedilen iştirak nafakasının kanun gereği kendiliğinden sona ereceğinden, hükümde ayrıca belirtilmesine gerek olmadığı, küçük reşit olduktan sonra da eğitimine devam ediyorsa bu takdirde, kendisinin yeni bir dava açarak yardım nafakası talebinde bulunabileceği-
Banka kayıtlarına göre borçlunub, Yapı ve Kredi Bankası A.Ş aracılığıyla düzenli kabul edilebilecek şekilde ilamda hükmedilen iştirak nafakası miktarı kadar ödemeler yaptığı, banka kayıtlarında açıklama bulunmasa da, yapılan ödemelerin düzenli ve nafaka miktarına uygun ödemeler olduğu görüldüğünden, bu ödemelerin nafaka borcundan mahsup edilmesi gerektiğinin kabulü gerekeceği-
1983 yılından sonraki el koymaya ilişkin kamulaştırmasız elatma bedellerine ilişkin dava ve takiplerde mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretlerinin maktu hesaplanması söz konusu olmayıp nispi olarak belirlenmesi gerekeceği-
Takibe konu ilamda hükmedilen faiz başlangıç tarihi olarak yer alan "kesinti" sözcüğünün hüküm fıkrasından çıkartılarak "dava" sözcüğünün yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle onanmasına şeklinde karar verilen karar düzeltme ilamı üzerine, "usul ekonomisi" gereği düzeltilerek onama ilamına dayanılarak takibe devam olanağı bulunduğundan, bu karar da göz önünde bulundurularak, mahkemece " dava " tarihinden itibaren işletilecek faiz miktarı bilirkişi marifeti ile belirlenip, gerektiğinde icra emrinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken " yargılama devam ederken takibe konu ilam hakkında düzeltilerek onama kararı verildiği gerekçesi ile karar verilmesine yer olamadığına" şeklinde karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Usul ekonomisi gereği düzeltilerek onama ilamına dayanılarak takibe devam olanağı bulunduğundan bu karar da göz önünde bulundurularak, mahkemece ''dava'' tarihinden itibaren işletilecek faiz miktarı bilirkişi marifeti ile belirlenip, gerektiğinde icra emrinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekeceği-
İlamların infaz edilecek kısmının, hüküm bölümü olup, hükmün içeriğinin aynen infazının zorunlu olduğu- Gerek icra dairesi ve gerekse sınırlı yetkili icra mahkemesinin ilamın infaz edilecek kısmını yorum yolu ile belirleme yetkisine sahip olmadıkları- Takip dayanağı ilamda faizin başlangıcı konusunda bir hüküm bulunmaması halinde karar tarihinden itibaren faiz istenebileceği, ancak, hükmün infazı için kesinleşmesi gereken hallerde, ilamda yer alan eklentiler de ilamın kesinleştiği tarihte istenebilir hale geleceğinden, faizin, kararın kesinleşme tarihinden itibaren hesaplanması ve itirazın bu kurallar çerçevesinde değerlendirilmesi gerekeceği-