Ödeme emrinin tebliğ edildiğinden itibaren; yedi günlük süre geçtikten sonra "borçlu idareye ödeme için başvurulmadan takip başlatıldığından bahisle takibin iptaline" yönelik yapılan şikayetin süreden reddi gerektiği-
İlamda açıkça faiz başlangıç tarihi gösterilmediğinden karar tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceği-
Takibe konu ilamda iştirak nafakasının başlangıç tarihi hakkında açıkça bir hüküm bulunmadığı için karar tarihinden itibaren nafaka talep edilebileceği-
Takip talebine ekli karar tensip tutanağından alacaklı vekilinin dosyanın yenilenmesine ilişkin talebinin dosyanın imha edilmiş olması nedeniyle reddedildiği anlaşıldığından, alacaklı vekilinin ayrı bir takip yapmakta makul ve kabul edilebilir bir gerekçesi olduğunun kabul edilmesi gerekeceği-
Hükmün içeriğinin aynen infazı zorunlu olduğundan, sınırlı yetkili icra mahkemesince ilamın infaz edilecek kısmının yorum yoluyla belirlenemeyeceği-
Dosya içerisinde bankaya ait müzekkere cevaplarındaki faiz oranları ile cevap dilekçesine ekli faiz oranları arasında farklılık olduğundan, mahkemece, Genel Müdürlük'ten ilgili dönemlere ait en yüksek mevduat faizinin sorularak gelen müzekkere cevabına göre yeniden hesaplama yaptırılması gerekeceği-
İcra müdürünün alacaklının ilamı ibraz etmesi üzerine borçluya icra emri göndermek zorunda olduğu, ilamın infaz için kesinleşmesi gerektiğine ilişkin şikayetin borçlu tarafından ileri sürülmesi halinde, icra mahkemesince sonuca bağlanacağı, bu nedenle icra müdürünün istemin reddine ilişkin kararının kaldırılması gerekeceği-
Mahkemece, ilam ve Yasa maddesi nazara alınarak Devlet bankalarının takip konusu yabancı paraya fiilen uyguladığı en yüksek faiz oranlarının ilgili Bankalar Genel Müdürlükleri'nden sorularak tespiti ile bu oranlar esas alınarak faiz hesabı yapılması ve sonuca gidilmesi gerekirken, bilirkişinin Merkez Bankası verilerine göre yaptığı hesaplamanın kabul edilerek hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu-
İcra takibinin dayanağı olan ilamın incelenmesinde; “Dava konusu işlemin iptaline, 30 hizmet yılından fazla geçen hizmet süresine göre hesaplanacak emekli ikramiyesinin hesaplanarak başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine" karar verildiği, hüküm altına alınan yargılama gideri ve avukatlık ücreti dışındaki kısımlar likit bir alacak olarak eda hükmü içermediğinden mahkemece, yargılama gideri ve avukatlık ücreti dışındaki alacak ve eklentilere yönelik şikayetin kabulü ile icra emrinin bu kalemler yönünden iptaline karar verilmesi gerektiği-
Aynı ilamdan kaynaklanan alacaklar için, aynı takip dosyası üzerinden harcı yatırılarak alacağın tahsili mümkün iken, makul ve kabul edilebilir bir gerekçe olmaksızın ayrı takip başlatılmasının usul ekonomisine aykırılık teşkil edeceği- Tüketici Mahkemesi'nin kararı ile "...davacının ... tarihleri arasında her yılın 42. haftasında kullanılmak üzere devre tatilinden yararlanma hakkının olduğunun tespitine..." hükmedilmiş olup yapılan takipte bu ilama dayanılarak 2012 yılı 42. haftasında alacaklının bu haktan yararlandırılması ve karşı yanların bu hakkın kullanılmasına yönelik müdahalelerinin önlenmesi talep edilmişse de, icra müdürlüğünce ilama bağlanan bu kullanma hakkı için 2011 yılı 42. haftası için yapılan ilk takip dosyasında icra emri düzenlenerek takibe devam olanağı bulunmakta olduğundan, ayrı bir takip yapılması usulsüz olduğu-