2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na eklenen geçici 16. madde, 04.11.1983 tarihi ve sonrasındaki fiili ve hukuki el atmalara ilişkin düzenleme içermekte olup, bu tarihten sonraki el atmalar nedeniyle verilen kamulaştırmasız el atmadan kaynaklı tazminata ilişkin ilamların icrası için kesinleşmesi gerektiği-
Takip dayanağı ilamın gerekçeli karar başlığında davalı olarak .......... ve dahili davalı olarak ................ Genel Müdürlüğü'nün bulunduğu, hükümde bir ayrım yapılmadığı, müdahalenin önlenmesine ilişkin hükmün adı geçen davalılar aleyhine verildiği buna rağmen sadece ............ A.Ş aleyhine icra emri düzenlemesinin ilama aykırı olduğu-
Merkez Bankası tarafından bildirilen faiz oranları fiilen uygulanan değil, uygulanması muhtemel olan en yüksek mevduat faiz oranlarını göstermekte olduğundan buna göre hesap yapılması yerinde olmayıp, ........... tarihli bilirkişi kök raporunda ve ............ tarihli ek bilirkişi raporunda tarafların bildirdiği bankalarca mevduata fiilen uygulanan azami faiz oranlarına göre de hesaplama yapılmasına karşın, mahkemece, bu hesaba göre sonuca gidilmesi gerekirken ek bilirkişi raporunda Merkez Bankası verilerine göre yapılan hesaplama dikkate alınarak soyut gerekçe ile hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu-
"Dava konusu eylemlerinin haksız rekabet oluşturduğunun tespit ve men'ine karar verilerek, maddi ve manevi tazminata hükmedilmesine" ilişkin ilam tarafların şahsı ya da ailevî yapısı ile ilgili hukukî durumlarında, ticaret sicili kayıtlarında değil, malvarlığında değişiklik oluşturacak nitelikte olduğundan ilâmın takibe konulabilmesi için kesinleşmesi gerekmediği-
İcra müdürlüğünden gönderilecek bir muhtıra ile acele kamulaştırma işleminin yapılması mümkün iken icra emri gönderilmek suretiyle takip yapılmasının doğru olmadığı, tahliye ve teslim kamulaştırmanın doğal sonucu olup tahliyenin gerçekleştirilmesinin takip yapılmasına bağlı olmadığı- Şikayetçi borçlu acele kamulaştırmaya dair idari işlemin iptali amacı ile Danıştay'da dava açıldığı, davanın reddine ilişkin kararın temyiz edilmesi üzerine Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun kararı ile dava konusu işlemin (acele kamulaştırmaya dair idari işlemin) şikayetçi borçlunun maliki olduğu taşınmaz yönünden kesin olarak iptal edilmesine karar verildiği ve takibin dayanağının kesin olarak ortadan kalktığı anlaşıldığından, İlk Derece Mahkemesince, şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Kamulaştırmasız el atma nedeni ile hükmedilen tazminat alacağına ilişkin kararın ilamlı icra takibine konu yapıldığı, bu ilamda aynı zamanda borçlu idare lehine taşınmazın tapuda tesciline karar verilmiş olmasının, yasadan kaynaklanan ve tazminat verilmesine ilişkin kararın doğal bir sonucu olup bu husus taşınmazın aynının çekişmeli olduğunu göstermeyeceği, belirtilen nedenle takip konusu ilamın infazı için kesinleşmesinin gerekmeyeceği-
Takip tarihi itibari ile mevduata uygulanan en yüksek faiz sorularak bilirkişi raporu oluşturulması gerekirken yalnızca ...Bankasına yazılan müzekkere cevabı ile yetinilmesinin hatalı olduğu-
Anayasa'nın 153. maddesi gereğince Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarının, yasama yürütme ve yargı organlarını bağlayacağı, yayımlandığı tarihten itibaren kural olarak derhal uygulanacağı- Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı üzerine takibe dayanak ilamın takibe konu edilmesi için kesinleşmesine gerek olmadığından şikayetin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Bölge Adliye Mahkemesince; takip dayanağı ilamda, uyuşmazlığın özünde ilama konu taşınmazın mülkiyet devrinde muris muvazaası olduğundan taşınmazın aynının tartışıldığı gerekçesiyle, ilamın kesinleşmeden takibe konulamayacağı sonucuna varılmış ise de; taşınmazın satılmış olması nedeniyle davanın tazminat davası olarak açılması ve sonucunda da tazminata hükmedilmesi karşısında taşınmazın aynının ihtilaflı olmadığının ve ilamın kesinleşmeden infaz edilebileceğinin kabulü gerekeceği- Borçlunun istinaf dilekçesinde emsal olarak sunduğu Dairemizin 30.9.2021 tarih ve 2021/3801 E. - 2021/8226 K. sayılı ilamının, ilişkili olduğu takip konusu ilamda takip konusu taşınmaz yönünden bedele hükmedilmiş ise de, bir kısım taşınmazlar yönünden de tapu iptal ve tescile karar verilmiş olması nedeniyle işbu şikayette emsal olamayacağı-
Anayasa'nın 153. maddesi gereğince Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarının, yasama yürütme ve yargı organlarını bağlayacağı, yayımlandığı tarihten itibaren kural olarak derhal uygulanacağı- İlk Derece Mahkemesi’nce bozmaya uyulmasının, borçlu lehine usuli kazanılmış hak oluşturmayacağı, Anayasa Mahkemesi’ nin iptal kararı üzerine takibe dayanak ilamın takibe konu edilmesi için kesinleşmesine gerek olmadığından mahkemece, borçlunun şikayetinin reddine karar verilmesi gerekeceği-