Tapu iptal ve tescil kabul edilmezse tazminat şeklinde kademeli açılan davada mahkeme tapu iptal talebini reddedip tazminata hükmedilirse, bu karar taşınmazın aynına ilişkin bir karar sayılacağı ve kesinleşmeden icra edilemeyeceği-
Menfi tespit istemi yargılama aşamasında istirdata dönüşse bile, yasa gereği bu tür ilamların icrası için kesinleşme şartı aranması gerekeceği- Somut olayda, takip dayanağı ilamın menfi tespit istemine ilişkin olduğu, takip dosyası nedeniyle davacının davalıya ödemiş olduğu 360.000,00 TL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verildiğinin görüldüğü- Bu durumda anılan karar, yargılama aşamasında istirdata dönüşen menfi tespit davasına ilişkin ilam niteliğinde olduğundan kesinleşmeden takibe konu edilemeyeceği-
Takibe dayanak yapılan ilamda hükmedilen tazminat tutarının, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesi yönünde karar verildiği- Müteselsil borçlulukta alacaklı, borçluların hepsini birden takip veya dava edebileceği gibi, bunların içinden dilediği birini veya bir kaçını da takip veya dava edebileceğinden şikayetçi borçlu ile diğer takip borçluları arasında zorunlu takip arkadaşlığı bulunmadığı- Şikayetçi borçlu şirketin iflasına karar verildiği, takibin ise iflas kararından sonra başlatıldığı görüldüğünden, mahkemece, İİK m. 193/3 nazara alınarak şikayetin kabulü ile şikayetçi borçlu yönünden takibin iptaline karar verilmesi gerektiği-
İlamların infaz edilecek kısmı, hüküm bölümü olup, hükmün içeriğinin aynen infazının zorunlu olduğu- Gerek icra dairesi ve gerekse sınırlı yetkili icra mahkemesinin ilamın infaz edilecek kısmını yorum yolu ile belirleme yetkisine sahip olmadığı-
İİK'nın 41. maddesi yollaması ile ilamlı takiplerde de uygulanması gereken İİK’nın 60. maddesi gereğince, icra müdürlüğünce düzenlenecek icra emrinin takip talebine uygun olmasının zorunlu olduğu- Mahkemece ilama ve takip talebine uygun olmayan icra emrinin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
HMK'nun 367/2. maddesi gereğince gayrimenkule ve buna ilişkin aynı haklara dair hükümler kesinleşmedikçe icra edilemeyeceği- İlam, bir bütün olup, ilamda yer alan eklentilerin de aynı kurala tâbii olduğu- İlamda yer alan tüm alacak kalemlerinin ilamın kesinleştiği tarihte muaccel hale geleceği belirgin olmakla, ilam kesinleşmeden, eklentilerin ayrıca takibe konu edilmelerinin de söz konusu olamayacağı-
lİama uygun olmayan talepler içeren takip talebi ilama aykırılık yaratacağından icra mahkemesince takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Alacaklıların şikayet dilekçesinde yer alan vekalet ücretinin maktu olması gerektiğine ilişkin talepleri ile bağlı kalınması gerekirken taleple bağlılık ilkesi aşılarak nispi vekalet ücreti baz alınarak yapılan hesaplama gereğince kapak hesabının düzeltilmesine dair hüküm tesisi ile Bölge Adliye Mahkemesince borçlunun istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi isabetsiz olduğu-
Takip dayanağı ilamın Bölge İdare Mahkemesi kesin kararıyla görevsizlikle adli yargıya gönderilmesi kararına istinaden, takibe konu asıl ilam ortadan kalkmış olmakla takibin iptali gerektiği-
Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmesi halinde, (HUMK 429, HMK 363 ve devamı maddeleri) mahkemenin artık bu uyma kararı ile bağlı olduğu- Bozmaya uyma kararı, lehine bozma yapılan taraf için "usule ilişkin kazanılmış hak" doğuracağı-
