Takip dayanağı ilamda «davalıdan alınmasına» karar verilen «ilam harcı», «ilamda yazılı yargılama giderleri (ve vekalet ücreti)» için, ilam tarihinden itibaren faiz istenebileceği–
3095 sayılı Kanun hükmü uyarınca «ticari faiz» tabirinin bu kanunun 1. maddesinde belirlenen faiz oranını ifade ettiği–
Nafaka hükmünü ortadan kaldıran «ilamların» -nafaka hükümleri gibi- kesinleşmeden infaz edilebileceği–
Temyiz konusu kararın temyiz eden aleyhine bozulamayacağını (Aleyhe bozma yasağı)–
Kıdem tazminatının tahsiline ilişkin ilâmda geçen «yasal faiz» sözcüğünden «mevduata uygulanan en yüksek faiz»in anlaşılması gerekeceği–
İcra mahkemesi (tetkik mercii) kararlarının kesinleşmeden infaz edilebileceği–
İstirdat davası sonunda verilen ilamın müstakilen takip konusu yapılabileceği–
Mahkemece ara kararıyla hükmedilen «tedbir nafakası»nın boşanma kararı ile birlikte «yoksulluk nafakası» olarak hüküm altına alınmadığı sürece boşanma kararı kesinleşinceye kadar devam edeceği–
Kefil (ya da müşterek borçlu) tarafından yapılan ödeme nedeniyle diğer kefil (veya müşterek borçlu) ya da asıl borçlu hakkında rücu amacıyla yapılan takipte doğan uyuşmazlığın icra mahkemesinde (tetkik merciinde) çözümlenemeyeceği bu konuda «itirazı kaldırılması talebinin -ya da şikayetin- reddine» karar verilmesi gerekeceği–