Uyarlama davasında verilen kararların, infazı için kesinleşmiş olmasının gerektiği–
2577 sayılı kanunun 28/2. maddesi uyarınca «tam yargı davaları hakkında verilen kararlardan belli bir miktarı içerenlerin (edayı içeren ilamların) kesinleşmeden, buna karşın aynı kanunun 28/1. maddesi uyarınca idare aleyhine açılan ve haciz veya ihtiyati haciz uygulamaları ile ilgili vergi davalarında vergi mahkemelerince verilen kararların kesinleştikten sonra takip konusu yapılabileceği–
«Faize faiz yürütülmesi» sonucunu doğuracak bir istemin kabul edilemeyeceği - Alacaklının, takip tarihine kadar hesapladığı faizi, asıl alacağa ekleyip, ortaya çıkan rakama yeniden faiz isteyemeyeceği (icra dairesinin bu istemi kabul edip faize faiz yürütemeyeceği–
«Fuzuli işgal nedeniyle elatmanın önlenmesi»ne ilişkin ilâmların, kesinleşmeden uygulanabileceği–
Boşanma davası sırasında -MK 169 uyarınca- takdir edilen tedbir nafakasının, boşanma kararının kesinleşmesi ile sona ereceği–
İlamda hükmedilen vekalet ücretinin tahsili için taraf avukatlarının kendi adlarına -müvekkilleri ila aralarındaki iç ilişkiye dayanarak- takip yapmalarına yasal olanak bulunmadığı–
«Ara kararları» İcra İflas Kanununun 68. maddesindeki belgelerden olması nedeniyle genel haciz yolu ile takibe konulabilirse de, davanın sonunda verilen ve tefhim edilen «kısa kararlar»ın müstakilen takip konusu yapılamayacağı–
Tam yargı davaları sonucunda verilen ve «belli bir miktarı içeren» ilamların (2577 s. K. mad. 28/II) icra dairesinde ilamlı takip konusu yapılabileceği–
İlamın hüküm bölümünde nafakanın başlangıç tarihi belirtilmemiş olması halinde, karar tarihinden itibaren nafaka istenebileceği–