İcra mahkemesi (tetkik mercii) kararlarının kesinleşmeden infaz edilebileceği–
E. hükmünü içermeyen ilamların «ilamlı takip» konusu yapılamayacağı—
- 12. HD. 30.12.2003 T. 22712/26729
- 12. HD. 27.06.2003 T. 12505/15406
- 12. HD. 17.06.2003 T. 11807/14436
- 12. HD. 12.06.2003 T. 11303/14007
- 12. HD. 31.03.2003 T. 4325/6823
- 12. HD. 20.01.2003 T. 27581/459
- 12. HD. 15.03.2002 T. 3794/5320
- 12. HD. 05.04.2001 T. 5290/5738
- 12. HD. 02.05.2000 T. 6223/7195
- 12. HD. 27.05.1999 T. 6413/6975
- 12. HD. 19.11.1997 T. 12568/12908
- 12. HD. 25.09.1997 T. 8549/9344
- 12. HD. 24.06.1997 T. 7019/7523
- 12. HD. 22.05.1997 T. 5654/6000
- 12. HD. 12.05.1997 T. 5328/5454
- 12. HD. 28.01.1997 T. 165/708
- 12. HD. 24.10.1996 T. 11392/13062
- 12. HD. 23.05.1996 T. 6513/6988
- 12. HD. 02.04.1996 T. 3440/4432
- 12. HD. 30.10.1995 T. 14435/14677
- 12. HD. 22.06.1995 T. 9231/942
- 12. HD. 12.01.1994 T. 16054/191
- 12. HD. 06.07.1993 T. 7519/12221
- 12. HD. 13.03.1990 T. 1916/2499
Boşanma kararı kesinleşmeden, bu kararın eklentisi niteliğinde bulunan «yoksulluk nafakası»nın da takip konusu yapılamayacağı–
2577 sayılı kanunun 28/2. maddesi uyarınca «tam yargı davaları hakkında verilen kararlardan belli bir miktarı içerenlerin (edayı içeren ilamların) kesinleşmeden, buna karşın aynı kanunun 28/1. maddesi uyarınca idare aleyhine açılan ve haciz veya ihtiyati haciz uygulamaları ile ilgili vergi davalarında vergi mahkemelerince verilen kararların kesinleştikten sonra takip konusu yapılabileceği–
Takip dayanağı ilâmın içeriğine aykırı talep ve işlemlere yönelik şikâyetlerin (ilama aykırılık iddialarının) süreye bağlı olmadığı–
- 12. HD. 25.02.2003 T. 1011/3477
- 12. HD. 16.01.2003 T. 27045/143
- 12. HD. 25.11.2002 T. 22990/25021
- 12. HD. 12.11.2002 T. 20496/232
- 12. HD. 07.10.2002 T. 17711/20031
- 12. HD. 18.04.2002 T. 7239/8077
- 12. HD. 04.03.2002 T. 3061/4383
- 12. HD. 07.02.2002 T. 1263/2520
- 12. HD. 26.03.2001 T. 4307/5103
- 12. HD. 25.01.2001 T. 20697/1042
- 12. HD. 10.11.2000 T. 15968/17110
- 12. HD. 16.05.2000 T. 9102/10310
- 12. HD. 06.04.2000 T. 4114/5392
- 12. HD. 04.04.2000 T. 3875/5087
- 12. HD. 27.03.2000 T. 3845/4587
- 12. HD. 07.02.2000 T. 820/1624
- 12. HD. 23.12.1999 T. 17006/17093
- 12. HD. 13.12.1999 T. 15554/16360
- 12. HD. 10.09.1999 T. 8800/9881
- 12. HD. 14.06.1999 T. 76598/8007
- 12. HD. 11.02.1999 T. 12464/1255
- 12. HD. 12.11.1998 T. 11223/12675
- 12. HD. 22.10.1997 T. 10830/11270
- 12. HD. 29.01.1997 T. 380/717
- 12. HD. 26.11.1996 T. 14143/14887
- 12. HD. 04.03.1993 T. 13125/4050
- 12. HD. 15.02.1993 T. 310/2687
- 12. HD. 06.11.1989 T. 4224/13306
- 12. HD. 05.04.1988 T. 6363/4254
- 12. HD. 21.03.1988 T. 5762/3401
- 12. HD. 10.07.1980 T. 4358/6052
Mahkemece ara kararıyla hükmedilen «tedbir nafakası»nın boşanma kararı ile birlikte «yoksulluk nafakası» olarak hüküm altına alınmadığı sürece boşanma kararı kesinleşinceye kadar devam edeceği–
Menfi (olumsuz) tesbit konulu -menfi (olumsuz) tesbit davası sonucunda- davanın kabulüne/reddine ilişkin kararların, kesinleşmeden infaz edilemeyeceği, ilamda yer alan eklentilerinde aynı kurala tâbi olduğu (yani; ilamda yazılı «tazminat» ve «yargılama giderleri»nin de ilamın kesinleştiği tarihte muaccel olacağı ve bu tarihten itibaren bunlara faiz yürütülebileceği ve infaz edilebileceği)–
Tedbir nafakasının boşanma veya ayrılık davasının reddine dair hükmün kesinleşmesi ile sona ereceği–
İlâmda alacağın «ilâm tarihinde» muaccel olacağı, bu nedenle ilâmda faiz hakkında hüküm bulunmaması -hatta, faiz isteğinin açıkça reddedilmiş olması- halinde, alacaklının «ilâm tarihi» veya «takip tarihi»nden itibaren faiz isteyebileceği–
- 12. HD. 03.11.2003 T. 17727/21520
- 12. HD. 15.09.2003 T. 13667/17626
- 12. HD. 27.05.2003 T. 9049/12223
- 12. HD. 11.03.2003 T. 19114/22449
- 12. HD. 03.03.2003 T. 1780/4033
- 12. HD. 10.12.2002 T. 25153/26175
- 12. HD. 19.01.2001 T. 20508/563
- 12. HD. 13.11.2000 T. 16371/17248
- 12. HD. 20.10.2000 T. 14229/15555
- 12. HD. 12.05.2000 T. 6838/7809
- 12. HD. 06.04.2000 T. 4546/5315
- 12. HD. 30.03.2000 T. 4123/4891
- 12. HD. 30.03.2000 T. 3792/4759
«Tasarrufun iptali»ne ilişkin ilamların kesinleşmeden uygulanabileceği-