Takip dayanağı ilamın kesinleşmeden takibe konulamayacak ilamlardan olması ve ilamda da faize ilişkin herhangi bir hüküm bulunmaması halinde, ilamda belirlenen alacağa ancak kesinleşme tarihinden itibaren faiz istenebileceği–
Daha önce yapılan takipte, faiz oranlarındaki artıştan doğan fazlaya ait hakların saklı tutulmuş olması halinde, ayni ilam nedeniyle saklı tutulan faiz alacağı için ayrı (bağımsız) bir takip yapılabileceği–
İlamda hükmedilen vekalet ücretinin tahsili için taraf avukatlarının kendi adlarına -müvekkilleri ila aralarındaki iç ilişkiye dayanarak- takip yapmalarına yasal olanak bulunmadığı–
İlâmda alacağın «ilâm tarihinde» muaccel olacağı, bu nedenle ilâmda faiz hakkında hüküm bulunmaması -hatta, faiz isteğinin açıkça reddedilmiş olması- halinde, alacaklının «ilâm tarihi» veya «takip tarihi»nden itibaren faiz isteyebileceği–
Takip dayanağı ilamda «temerrüt tarihinden itibaren bankalarca uygulanan en yüksek işletme kredisi üzerinden temerrüt faizine» hükmedilmiş olması halinde, alacaklının işletme kredisi veren -Halk Bankası, T.Kalkınma Bankası, T.Sınai Kalkınma Bankası gibi- kamu bankalarınca uygulanan en yüksek işletme kredisi faizini isteyebileceği–
«Âdi ortaklığın feshi ile tasfiyesine karar verilmesine ilişkin ilamın -ve eklentisi olan avukatlık ücreti ile yargılama giderlerinin- ilamın kesinleşmeden -kişiler hukukuna ilişkin alınması nedeniyle- takip konusu yapılamayacağı–
HUMK’nun 62-68, Avukatlık Kanunu 41, Tebligat Kanunu 11.maddeleri gereğince vekille takip edilen işlerde tebligat vekile yapılacağından icra müdürünün icra emrinin asıla çıkarılması suretiyle, anılan yasa hükümlerine aykırı işleminin varlığı açık ve vekil yerine asile yapılan bu tebligatın da usulsüz olduğu-
Tam yargı davaları hakkındaki kararlardan belli bir miktarı içerenlerin -kural olarak- kesinleşmeden ilamlı takip konusu yapılabileceği (2577 s. K: 28/2)–