Ölü kişi aleyhine açılmış olan takibin mirasçılarına yöneltilemeyeceği; bu hususun kamu düzenine ilişkin bulunması nedeniyle, bu durumda mahkemece re’sen ‘takibin iptaline’ karar verilmesi gerekeceği–
Menfi tespit davası sonucunda verilen ilamların kesinleşmeden takibe konulamayacağı; bu ilam kesinleşmeden ilamda yer alan vekalet ücreti ve icra inkar tazminatına ilişkin bölümün de kesinleşmeden takibe konulamayacağı; istirdada dönüşen istemin de temeli menfi tespit davası olduğu için, bu dava sonucunda verilen ilamda yer alan alacağın da kesinleşmeden takip konusu yapılamayacağı–
İlamda açıkça ‘yasal faiz’e hükmedilmiş olmasına rağmen, icra mahkemesince ilam yanlış yorumlanarak, borçlunun tacir olması nedeniyle icra takibinde borçludan ‘ticari faiz (avans faizi) istenebileceğine’ karar verilemeyeceği–
MK’nun 197. maddesi uyarınca hükmedilmiş olan ‘tedbir nafakası’nın ayrı yaşama sürdüğü müddetçe devam edeceği–
Borçlu aleyhine açılan ilamlı icra takibinde takip konusu ilamın hüküm bölümünde davalıların takip konusu alacaktan dolayı "müteselsilen" sorumlu tutulacaklarına ilişkin bir hüküm bulunmadığından, davalıların hisseleri nispetinde sorumlu olacaklarının kabulü gerekeceği-
İİK’nun 24. maddesi uyarınca teslimine hükmedilen aracın değeri icra müdürlüğünce belirlendikten sonra, bu değerin ödenmesi amacıyla alacaklı tarafından icra müdürlüğü vasıtasıyla borçluya gönderilecek muhtıranın tebliği tarihinden itibaren borçlu temerrüde düşeceğinden, temerrüt faizinin bu tarihten itibaren işlemeye başlayacağı–
Mahkeme kararında açıkça ‘reeskont faizi’ne hükmedilmiş olması halinde, yorumla, bunun hükümde belirtilmeyen ‘yasal faiz’i ifade ettiğinin kabul edilemeyeceği; uygulanacak faiz oranının Merkez Bankasının reeskont işlemlerinde uyguladığı faiz oranı olduğu–
Borçlunun tavzih talebi üzerine HMUK. mad. 455'e (şimdi; HMK. mad. 304 vd.'na) aykırı olarak alacaklının lehine olan hüküm değiştirilerek alacaklının aleyhine sonuç doğuracak şekilde tavzihen karar verilemeyeceği-
Menfi tespit ilamı ile hükmedilen vekalet ücreti ve yargılama gideri gibi kalemlerin infazı ve icra takibine konu edilebilmesi için menfi tespit hükmünün kesinleşmesi gerekeceği-
Yabancı para borcunun vadesinde ödenmemesi halinde, alacaklının vade veya fiili ödeme günüdeki rayice göre Türk parasının karşılığının ödenmesini isteyebileceği - Takibe konu ilamda dava tarihinden itibaren faize hükmedildiğinden, tercih hakkı ortadan kaldırılmış olmakla, hükmedilen asıl alacağa, dava tarihinden takip tarihine kadar yabancı para cinsinden faiz taahhuk getirildikten sonra bulunacak alacağın takip tarihi itibariyle TL’ye çevrilmesi gerekeceği-