Tarafların yazılı olarak düzenleyip sadece imzasını ve tarihini notere onaylattırmış oldukları para borcu ikrarını içeren senetlerin re'sen tanzim edilen noter senetlerinden olmadıklarından ilam mahiyetinde olmayacağı-
Bazı ihtilaflar vardır ki, dava tarihinden sonra yaşanacak benzer bir uyuşmazlığa, ilk ihtilafla ilgili olarak verilen ilamın uygulanmasının söz konusu olamayacağı, bu tip durumlarda, her bir sorunun (olayın) çıkış nedeni ve koşullan farklı olup ayrı bir dava konusu olacağı (örn: ortaklık ve üyelikten çıkarma kararları), her bir sorunun (olayın) çıkış nedeni ve koşulları gözetilerek ayrı dava konusu olacağı-
Kararda hükmedilen tazminat miktarı belli olmadığından ve icra müdürlüğünce de belirlenebilecek nitelikte bulunmadığından alacaklının tazminat miktarı ile ilgili ayrıca bir karar almadan ilamlı takip yapamayacağı-
Kural olarak boşanma ilamı ile birlikte hükmedilen maddi ve manevi tazminatın, boşanma ilamının eklentisi olması sebebiyle, boşanma ilamı kesinleşmeden icraya konulamayacağı, ancak boşanma yönünden kesinleşen ilamlardaki maddi ve manevi tazminat alacakları için, ilamın kesinleşme koşulu aranmaksızın icra takibi yapılabileceği–
2577 Sayılı Yasanın 28/2. maddesinde tam yargı davaları hakkındaki kararlardan belli bir miktarı içerenlerin genel hükümler dairesinde icra olunacağı-
Boşanmanın eki niteliğinde olan yoksulluk ve iştirak nafakasının hüküm kesinleşmeden takibe konulamayacağı,tedbir nafakasının ise hüküm kesinleşmeden icra edilebileceği-
İştirak nafakası çocuğun reşit olmasıyla kendiliğinden kesilmiş olacağından,kesilmiş bir nafaka için takip yapılamayacağı-
Takip dayanağı ilamda «temerrüt tarihinden itibaren bankalarca uygulanan en yüksek işletme kredisi üzerinden temerrüt faizine» hükmedilmiş olması halinde, alacaklının işletme kredisi veren -Halk Bankası, T.Kalkınma Bankası, T.Sınai Kalkınma Bankası gibi- kamu bankalarınca uygulanan en yüksek işletme kredisi faizini isteyebileceği–
“Davalının suya yönelik müdahalesinin önlenmesine” ilişkin ilam, mülkiyete yönelik ve taşınmazın aynına ilişkin bulunmadığından, on yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu-
Alacaklı lehine “eda” hükmü içermeyen ilamların alacaklı tarafından takip konusu yapılamayacağı-