Takip dayanağı ilamda yer alan asıl alacaklar yönünden "reeskont faizi"ne hükmedilmesi durumunda icra mahkemesinin hükmü yasal faizi ya da avans faizi şeklinde yorumlayamayacağı-
Faiz alacağına mahkeme ilamında hükmedilmesi halinde, takip tarihi itibariyle yürürlükte olup uygulanması gerekli olan 818 Sayılı Borçlar Kanunu'nun 113/2.maddesi uyarınca halin icabından anlaşılan durum gereği bu alacaktan açıkça feragat edilmediği sürece hukuki varlığını koruyacağından, alacaklının fazlaya ilişkin hakkını saklı tutmasa bile zamanaşımı süresinin dolmasına kadar ilamda yazılı eksik kalan faiz alacağını her zaman talep edebileceği-
İlam yargılama gideri ve masrafı haricinde kalan kısmın (yani ilavelerin kal'i ve çatının teras haline dönüştürülmesine dair bölümün) tekrar infazının talep edilmiş olduğu anlaşıldığından, bu kısım itibariyle ikinci takibin mükerrer olduğu ve borçlunun şikayetinin kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Boşanmanın eki niteliğinde olan yoksulluk ve iştirak nafakasının hüküm kesinleşmeden takibe konulamayacağı,tedbir nafakasının ise hüküm kesinleşmeden icra edilebileceği-
İlamın hüküm kısmında talep hakkında verilen hüküm ile taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların açık,şüphe ve tereddüte yer vermeyecek şekilde gösterilmesi gerekeceği - İlamın infaz edilecek kısmının "hüküm bölümü" olduğu, diğer bir değişle dar yetkili icra hakiminin, ilamın infaz edilecek kısmını yorum yolu ile belirleyemeyeceği, ilamın "hüküm bölümü"nün aynen infazı gerekeceği-
İlk takipten feragat etmeden, aynı alacak için bozmadan sonraki ilama dayanılarak yeni takip yapılması halinde, ikinci takip mükerrer olduğundan borçlunun şikayeti üzerine "mükerrer takibin iptaline" karar verilmesi gerekeceği-
Kamulaştırma bedellerine ilişkin ilamların kesinleşme tarihine kadar 3095 Sayılı Kanun'un 1.maddesi, kesinleşme tarihinden sonra ise Anayasanın 46.maddesinde yazılı faiz oranı tatbik edilerek sonuca gidilmesi gerekeceği-