Boşanma ile ilgili hüküm bölümünün daha önce onandığı ve kesinleştiği anlaşıldığından, ilamdaki tazminat bölümlerinin takibe konulması için kararın kesinleşmesine gerek olmadığı-
Takip dayanağı ilamda yer alan asıl alacaklar yönünden "reeskont faizi"ne hükmedilmesi durumunda icra mahkemesinin hükmü yasal faizi ya da avans faizi şeklinde yorumlayamayacağı-
B.ye karar ve ilam harcının ödenmemiş olmasının, hükmün tebliğe çıkarılmasına, takibe konulmasına ve kanun yollarına başvurulmasına engel teşkil etmeyeceğine ilişkin yeni düzenlemenin, temyize konu karar henüz kesinleşmediğinden, şikayet konusu olayda da uygulanması gerekeceği (Harçlar K. mad. 28/a ) -
Mahkeme kararında nihai kararla davayı sonlandıran hükümde kendisine (davacı ve davalıya) harç yüklenip yüklenmediğine bakılmaksızın, davacı veya davalının ilamın suretini almak için nispi karar ve ilam harcı ödemesine gerek olmayacağı,ilamın alınmasından sonra müteakip işlemlerin yapılması için (davalı ya da davacı)bakiye karar ve ilam harcının yatırılması gerekeceği-
İlamın hüküm kısmında talep hakkında verilen hüküm ile taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların açık,şüphe ve tereddüte yer vermeyecek şekilde gösterilmesi gerekeceği - İlamın infaz edilecek kısmının "hüküm bölümü" olduğu, diğer bir değişle dar yetkili icra hakiminin, ilamın infaz edilecek kısmını yorum yolu ile belirleyemeyeceği, ilamın "hüküm bölümü"nün aynen infazı gerekeceği-
‘Kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat’a ilişkin hükümlerin –taşınmazın- aynı ile ilgili olmaması nedeniyle ilam kesinleşmeden takip konusu yapılabileceği–
«Faize faiz yürütülmesi» sonucunu doğuracak bir istemin kabul edilemeyeceği - Alacaklının, takip tarihine kadar hesapladığı faizi, asıl alacağa ekleyip, ortaya çıkan rakama yeniden faiz isteyemeyeceği (icra dairesinin bu istemi kabul edip faize faiz yürütemeyeceği–
İcra takibine dayanak ilamda borçlunun fazla mesai ücreti,genel tatil ücreti ve nispi vekalet ücreti ile yargılama giderlerinden hangi miktarlarda müteselsilen sorumlu olduğunun açıkça belirtilmesi halinde toplam alacak miktarı üzerinden değil;müteselsilen sorumlu olunan miktarlar üzerinden takip yapılması gerekeceği-