Bozma kararından sonra bozmaya uyularak verilen aynı mahkemenin ilamı ile alacaklının duran takibini sürdürebileceği, ilk takipten feragat etmeksizin ikinci takibin açılması mükerrer takip sayılacağı ve mahkemece mükerrer takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
İhtiyati haciz sırasında verilen icra kefaletinin geçerli olduğu, asıl borçlu hakkında yapılmış olan takip iptal edilmediği sürece, kefaletin geçerliliğinin devam edeceği, ancak usulüne uygun icra kefaleti olsa dahi, hakkında takip yapılan borçlu yönünden takip kesinleşmedikçe icra kefiline “icra emri” çıkarılamayacağı gibi, borç miktarının kesinleşmemesi halinde, takibin devamının da mümkün olmadığı-
Takibe dayanak ilamda ‘kıdem tazminatı ve ücret alacaklılarının, mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı ile birlikte tahsiline’ hükmedildiğinde, tarafların bildirdikleri bankalardan hakkın doğum tarihinden itibaren birer yıllık devreler halinde bankalarca mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranın sorulması ve hakkın doğum tarihinden, takip tarihine kadar istenebilecek faiz miktarının bilirkişiye hesaplattırılması gerekeceği-
Mahkeme kararında "kıdem tazminatının fesih tarihinden itibaren bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte tahsiline" hükmedilmesi durumunda, buna göre hazırlanacak bilirkişi raporuyla sonuca gidilmesi gerekeceği-
Tenfizi talep edilen velayete ilişkin ilam ..... Mahkemesine ilişkin olup,söz konusu ilamın verildiği ....Eyaletinde,yabancı ilamların tenfizini mümkün kılan bir kanun hükmü veya fiili uygulamanın bulunup bulunmadığının,ilamların türü ve hukuki niteliği bakımından bir engel olup olmadığının değerlendirilmesi gerekeceği-
Takip dayanağı ilamda hükmedilen alacakların brüt üzerinden hesaplanmış olması durumunda, alacaklının bu miktardan Gelir Vergisi Kanunu uyarınca yapılacak kesintiler; düştükten sonra, kalan net miktar üzerinden ilamlı takip yapabileceği-
Takip taleplerinin açıklanan içeriğinden karşı taraf/alacaklıların Ankara 5.İcra Müdürlüğüne ait 2009/4245 esas sayılı dosyada tahliye talepli olmak üzere takibe konu ettikleri Ankara 2.Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen tahliye kararını, Ankara 10.İcra Müdürlüğü’nün 2009/6061 esas sayılı dosyasında da tekrar takibe konu edip, tahliye talep ettiklerinin anlaşılmış olmasına göre, yapılan bu ikinci takibin, mükerrer takip niteliğinde olduğu-
Mahkeme kararında nihai kararla davayı sonlandıran hükümde kendisine (davacı ve davalıya) harç yüklenip yüklenmediğine bakılmaksızın, davacı veya davalının ilamın suretini almak için nispi karar ve ilam harcı ödemesine gerek olmayacağı,ilamın alınmasından sonra müteakip işlemlerin yapılması için (davalı ya da davacı)bakiye karar ve ilam harcının yatırılması gerekeceği-