Alacaklı vekili tarafından borçlu aleyhine İş Mahkemesi'nin aynı ilamına dayanılarak dosyaları 2 ayrı takip başlatıldığı ve her takip dosyasında yeni takip gideri ve vekalet ücretinin talep edilmiş olduğu uyuşmazlıkta, ilam bir bütün olmasına rağmen yasal ve geçerli bir neden olmaksızın alacaklının iki ayrı takip başlatmak suretiyle yasalarda belirtilen dürüstlük kuralına uymadığı, borçlunun zarara uğramasına neden olduğundan, alacaklının bu davranışı hukuk düzeni tarafından korunamayacağından Mahkeme tarafından borçlunun şikâyetinin kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Kötü niyetli olmasa da alacaklı tarafından yasadaki boşluktan yararlanılarak bir ilamdaki haklar için ayrı ayrı takip başlatılarak sebepsiz zenginleşmeye neden olacak şekilde fazladan avukatlık ücreti talep edilmesinin hakkın kötüye kullanılması olduğu ve geçerli bir neden olmaksızın alacaklının ayrı ayrı takip başlatması yasalarda belirtilen dürüstlük kuralına uymayacağı-
İlamlı icra takibi başlatabilecek olan alacaklı bunun yerine ilamsız icra ile takip başlatmak istemesi, borçlunun icranın geri bırakılması kararı alarak takibi durdurmasını bertaraf etmek veya ilamın bozulması halinde takibin durmasının ve sonrasında alacağın olmadığı ya da daha az olduğunun ilamla belirlenmesi halinde icranın iadesinin yolunu kapatmak olarak değerlendirileceği- İlamlı icra takibi yapabilecek iken ilamsız icra takibi yapılması dürüstlük kuralına aykırı olacağı- İlama dayalı olarak ilamsız icra takibi yapılamayacağı ve bu durumun kendiliğinden dikkate alınacağı-
İlamda alacaklara en yüksek banka mevduat faizinin işletilmesine karar verilmesi halinde, mahkemece tarafların bildirdikleri bankalardan hakkın doğum tarihinden itibaren birer yıllık devreler halinde bankalarca mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranının sorulması ve hakkın doğum tarihinden itibaren takip tarihine kadar istenebilecek faiz miktarının bilirkişiye hesaplattırılması gerekeceğinden, alacaklı tarafa faiz oranları ile ilgili bankaları bildirmesi imkanı sağlanmadan hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu-
Kural olarak, ilamda faize hükmedilmemişse, kesinleşmeden infazı istenemeyecek ilamlar hariç, karar tarihinden itibaren faiz talep edilebileceğinden, bankanın sorumlu olduğu borcun, ilamın karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte hesaplanarak belirlenmesi yönündeki şikayetinin kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Bilirkişice tahsili gereken miktarlar ile icra dosyasında tahsil edilen miktarlar aynı olmadığından, fazla tahsil edilen miktarlar yönünden müdürlük işleminin iptali gerekeceği- 2548 sayılı Ceza Evleriyle Mahkeme Binaları İnşası Karşılığı Olarak Alınacak Harçlar ve Mahkumlara Ödettirilecek Yiyecek Bedelleri Hakkında Kanun'un 1. maddesine göre Cezaevi harcının yükümlüsü alacaklı olduğu halde, cezaevi harcının borçludan tahsiline ilişkin müdürlük işleminin iptali gerekeceği-
Kıdem tazminatı net alacağı için taraflara süre verilerek tarafların bildirdikleri bankalardan, hakkın doğum tarihinden itibaren birer yıllık devreler halinde mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranının sorulması ve bu alacağın hakkın doğum tarihinden icra emrinin düzenlendiği tarihe kadar istenebilecek faiz miktarının dosyaya celp edilen bankaların faiz oranları karşılaştırılarak bilirkişiye hesaplattırılması gerektiği-
Daha önce “...mahkemece, haciz ihbarnamelerinin şikayetçi tarafından öğrenilme tarihlerinin belirlenmesi gerekirken, varsayıma dayalı olarak şikayetçinin, haciz ihbarnamelerinin tebliğ edildiği tarihte tebligattan haberdar oldukları kabul edilerek hüküm tesisi isabetsizdir.” gerekçesiyle mahkeme kararının bozulduğu anlaşıldığından, mahkemece bozma ilamına uyulmakla, haciz ihbarnamelerinin tebliğ edildikleri tarihte, şikayetçi tarafından öğrenildiklerinin kabul edilemeyeceği hususunda şikayetçi lehine usuli kazanılmış hak oluşmuş olduğundan ve bozma ilamı doğrultusunda mahkemece, şirket pay defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda işlenmiş bir haciz de saptanmadığına göre, şikayetçi şirketin adresinde yapılan hacizden önce şikayete konu haciz ihbarnamelerinin tebliğinin öğrenildiğinin yazılı bir belge ile ispatlanamamış olduğu ve bu durumda haciz ihbarnamelerinin haciz tarihi itibariyle öğrenildiklerinin kabulü gerekeceği-
Alacaklı vekili tarafından ibraz edilen ilam uyarınca icra emri düzenlenmesi gerekirken, sunulan ilamın kesinleşmediğinden bahisle icra emri düzenlenmesi talebinin reddi Yasa'ya aykırı olup, işlemin bu nedenle iptaline karar verilmesi gerekeceği-