Kal'e ilişkin davalar sonunda verilen kararların kesinleşmeden icra edilemeyeceği-
Gayrimenkule ve buna ilişkin ayni haklara dair hükümler kesinleşmedikçe icra edilemeyeceği bu nedenle aynı ilamda yazılı eklentilerin de infazının istenebilmesi için ilamın kesinleşmesinin zorunlu olduğu-
Takip ve şikayet tarihi itibariyle takibe dayanak ilamın kesinleşme tarihine kadar dosya borcunun tam olarak ödenmemesi halinde kesinleşme tarihinden sonra kamu alacakları için öngörülen en yüksek faizin istenebileceği- İcra emrinin, kararın kesinleşmesinden sonra AY mad. 46 uyarınca faizin istenebileceği şeklinde düzeltilmesine karar verilmesi gerektiğinden kararın kesinleşmesinden itibaren en yüksek mevduat faizi istenemeyeceği-
Borçlu takibe konu alacağın uzlaşma kapsamına giren bir borç olduğunu ispatlayamadığı gibi uzlaşma kapsamına girdiği kabul edilse dahi Yasa’ya uygun olarak borcun ödendiği belgelendirilmediğinden Mahkemece, başvurunun reddi yerine yazılı gerekçelerle kabulüne karar verilerek, icra emrinin ve 16.07.2012 tarihli muhtıranın iptaline karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
İlamın kira tespit ilamı olup, yargılama gideri ve vekalet ücreti dışında likit bir miktarın tahsiline ilişkin eda hükmünü içermediği anlaşıldığından, kira farkı alacağı yönünden ilamlı icra takibi yapılamayacağı-
İmar uygulaması nedeniyle bedele dönüştürülen pay karşılığının artırılmasına ilişkin davalarda, borçlu İdare'nin haczi kabil malvarlığı üzerine haciz konulması mümkün olup, haciz yasağının sadece kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat alacakları için söz konusu olduğu-
2577 s. K. mad. 27/2 gereğince, takipten önce idareye yazılı şekilde banka hesap numarası bildirilerek başvurulması gerektiği, takibe geçilmeden önce serbest meslek makbuzunun idareye ibrazının gerekmediği, şikayetin reddine karar verileceği-
Takip dayanağı ilamda asıl alacak kalemi yönünden her bir borçlunun sorumlu olduğu miktarın ayrı ayrı belirlendiği, bu durumda, Mahkemece, icra emrinin şikayet eden borçlu yönünden, ilamda belirlenen sorumluluk oranına göre usul ekonomisi de nazara alınarak düzeltilmesine karar verilmesi gerektiği-
Manevi tazminata karar tarihinden itibaren yasal faiz ve maddi tazminat dışında kalan vekalet ücreti ile yargılama giderleri için de (icra emrindeki taleple bağlı kalınarak) karar tarihinden itibaren yasal faizin hesaplanarak gerektiğinde bu yönde, bilirkişiden ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
İlamında tahsiline karar verilen eski hale getirme masrafı ve diğer vekalet ücreti, yargılama gideri ve işlemiş faiz alacaklarının davalılardan (borçlulardan) müşterek ve müteselsilen tahsili yönünde hüküm tesis edilmediğinden hüküm fıkrasında geçen miktarların taraflardan eşit olarak alınması gerekirken ilamın tavzihi için mehil verilip yapılan tavzih ilamına göre sonuca gidilmesinin doğru olmadığı-