İlamda alacaklara en yüksek banka mevduat faizinin işletilmesine karar verilmesi halinde, mahkemece tarafların bildirdikleri bankalardan hakkın doğum tarihinden itibaren birer yıllık devreler halinde bankalarca mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranının sorulması ve hakkın doğum tarihinden itibaren takip tarihine kadar istenebilecek faiz miktarının bilirkişiye hesaplattırılması gerekeceği, sadece borçlu tarafça belirtilen banka faiz oranlarına nazara alınarak hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu-
Bozma kararına uyan mahkemenin, kararın bozma kapsamı dışında kalan kısımları yönünden yeniden inceleme yaparak karar verememesi nedeniyle şikayetin kabul edilmesi gerekeceği-
İlamda alacaklara en yüksek banka mevduat faizinin işletilmesine karar verilmesi halinde, mahkemece tarafların bildirdikleri bankalardan hakkın doğum tarihinden itibaren birer yıllık devreler halinde bankalarca mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranının sorulması ve hakkın doğum tarihinden itibaren takip tarihine kadar istenebilecek faiz miktarının bilirkişiye hesaplattırılması gerekeceği-
Dosyada mevcut banka yazı cevaplarına göre, işletme kredisi veren bankaların fiilen uyguladıkları faiz oranları esas alınarak yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Dosya borcunun şikayet tarihinden sonra ödenmiş olmasının şikayetin esasına girilmesine engel olmadığı, yargılama giderleri ve ücreti vekaletten kimin sorumlu olacağı hususu da; işin esasının incelenmesinden sonra ortaya çıkacak haklılık durumuna göre saptanacağından, mahkemece işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Borçlu, işlemiş faiz oranı ve miktarının yanısıra takip tarihinden sonra talep edilen faiz oranına ilişkin olarak da başvuruda bulunduğundan, İcra Mahkemesince bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesinin hatalı olduğu-
Borçlu vekilinin diğer şikayetlerinin yanında ilamın eda hükmü içermemesi nedeniyle takibin iptali yönünde de şikayeti bulunduğu halde, mahkemece, bu konuda olumlu olumsuz bir karar verilmediğinden, kararın borçlu lehine bozulması gerektiği-