Asliye Ticaret Mahkemesice verilen geçici mühlet kararının, alacaklının icra takibi başlattığı gün, ancak icra takibine ilişkin harçların yattığı saatten daha sonra yazdırıldığı ve onaylandığı anlaşıldığından,söz konusu takibin geçici mühlet kararından önce başlatıldığı ve takibin iptalinin gerekmediği, İİK. mad. 294'e aykırı olarak geçici mühlet içerisinde takip başlatıldığından söz edilemeyeceği-
Keşideci şirketin konkordato talebi kabul edilmiş ve suça konu ileri tarihli çekin, konkordato başvurusunda gösterildiği ve ödeme planına alınmış olduğu hallerde, çek bedelinin hesapta bulundurulması zorunluluğu bir mahkeme kararına istinaden ortadan kalkacağı için bir "hukuka uygunluk" nedeninin varlığının kabul edilebileceği, ancak, karşılıksız kalan çekin konkordato kapsamında olmadığı hallerde (örneğin; konkordato ilanından sonra keşide edilmiş veya ibrazı konkordato mühleti içinde yapılmış ve konkordato başvurusunda gösterilmeyen ve ödemesi planlanmayan çekin söz konusu olduğu bir durumda) karşılıksız kalan çekle ilgili ceza sorumluluğunun bulunduğunun kabul edilmesi gerektiği- (Yargıtayın da, "konkordato mühleti içinde çek düzenlemeye engel bir halin bulunmadığını ve bu süreçte çek düzenleyenin karşılığını bulundurma sorumluluğu altında olduğunu ve bu nedenle ceza sorumluluğunun bulunduğunu" kabul ettiği)- Keşide ve ibraz tarihi konkordato mühleti içine tekabül eden çeklerin ileri tarihli keşide edildiği, konkordato anlaşması ödeme planına alındığı ispatlanamadığından, sanıkların 5941 s. K. mad. madde 5/1 uyarınca ceza sorumluluklarının bulunduğu-
Geçici hukuki himaye tedbiri olan ihtiyati haciz, icra takip işlemi niteliğinde olmadığından, ticaret mahkemesince konkordato talep eden borçlu hakkında "...her türlü ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz ve muhafaza işlemleri de dahi tüm takip işlemlerinin yapılmasının durdurulmasına..." yönelik ihtiyati tedbir kararının ihtiyati haciz kararı verilmesine engel teşkil etmediği-
Borçlu şirket hakkında konkordato geçici veya kesin mühletinin verilmesinin ihtiyati haciz kararı verilmesine engel olmadığı, İİK.'nun 294/1. maddesinin ihtiyati haciz kararının verilmesini değil, uygulanmasını engellediği-
Borçlu A.Ş. hakkında konkordato talebinde bulunulmuş ve mahkemece tedbir kararı verilmiş olmasının, bonoya dayalı ihtiyati haciz kararı verilmesine engel oluşturmadığı- Geçici veya kesin konkordato mühleti verilmesinin sonuçlarının İİK'nın 294. maddesinde düzenlenmiş olduğu, borçlunun bu düzenlemeden yararlanarak, ihtiyati haczin uygulanmasına karşı koyabileceği- Senedin tanzim tarihinin vade tarihinden sonraki bir tarihte olmasının ihtiyati haciz istemine engel teşkil etmeyeceği- Senedin keşideci ve kefilin imzasını taşımadığı için kambiyo vasfında olmadığına yönelik itirazların İİK’nın 265. maddesinde sınırlı olarak sayılmış bulunan sebeplerden olmadığı-
İİK.'nun 297. maddesinde öngörülen takip yasağının "icra ve iflas takiplerinin başlatılmaması" değil, "başlatılıp yürütülmemesi", örn;ödeme emri gönderilmemesi olarak anlaşılmasının mümkün olmadığı- Her halükarda eğer geçici mühlet kararından sonra takip başlatılmış ve borçluya ödeme emri gönderilmiş ise, bu takibin geçici mühlet kararını veren asliye ticaret mahkemesi nezdinde (süresiz) şikayet yoluyla iptal edilebileceği-
Aracın şirketin aktiflerinde olup olmadığının tespitinden sonra muhafaza kararının geçici mühletten sonra mı yoksa önce mi verildiğinin araştırılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği- Mali yönden ödeme güçlüğü içinde bulunan borçlu bakımından çok kere büyük bir meblağ teşkil eden hakediş vb. bedellerinin, alacaklı bankalar tarafından mahsup edilerek kendi alacaklarını tahsil etmelerinin, proje kapsamında borçlarını ödemek suretiyle alacaklıların İflas tasfiyesine göre daha iyi bir şekilde ve eşit koşullar altında tatmin etmeye yönelik konkordato ile ulaşılması öngörülen hedefe uygun düşmeyeceği-
Asıl borçlu şirket hakkında konkordato geçici veya kesin mühletinin verilmesinin, ihtiyati haciz kararı verilmesine engel olmadığı, İİK.'nın 294. maddesinin, ihtiyati haciz kararının verilmesini değil, uygulanmasını engellediği- İhtarname tebliğ edilmiş olmasına rağmen, hesabın katı sonrasında borcun ödendiğine dair belge bulunmadığı gibi, resmi ipotek senedi ve akit tablosu gereğince ipoteğin asıl borçlunun borcunun teminatı olarak verildiği, kefillerin kefalet borcunun teminini kapsamadığı gözetildiğinde, müteselsil kefiller yönünden nakdi alacak yönünden ipotek bedelinin mahsubu ile kalan nakdi alacağa hükmedilmesinin hatalı olduğu- İİK. mad. 257 uyarınca, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısının ihtiyati haciz talep edebileceği- Meri teminat mektup bedellerinin veya çek yapraklarından kaynaklı bankanın ödemekle yükümlü olduğu tutarın depo edilmesi talep edilmiş olduğundan ve depo talebine ilişkin miktar yönünden riski henüz gerçekleşmediğinden gayri nakit alacağa yönelik ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinin isabetli olduğu-
Davacı şirketin, iflas erteleme davasında 8 yıllık süre sonunda mevcut mali durumu ile takip görmediği halde borçlarını ödemekte zorlanıyor ve konkordato talep ediyorsa artık, yapısal bir düzelme sağlayamayacağından konkordato projesinin inandırıcılığının olmayacağı- Davacı taraf ülkedeki kur farklarından, döviz sıkıntısından bahsetmişse de, kur problemi olmayan, ülkede büyüme oranlarının yüksek olduğu yıllarda da davacı şirketin mali durumunun iyi olmadığı görüldüğünden konkordato talebinin reddi gerektiği, iflas kararı verilip verilmeyeceği hususunun ise derdest iflas ertelemenin uzatılması davasında değerlendirilmesi gerektiği-
Mali yönden ödeme güçlüğü içinde bulunan borçlu bakımından çok kere büyük bir meblağ teşkil eden hakediş bedellerinin, alacaklı bankalar tarafından mahsup edilerek kendi alacaklarını tahsil etmelerinin, borçlarını ödemek suretiyle alacaklıların iflas tasfiyesine göre daha iyi bir şekilde ve eşit koşullar altında tatmin etmeye yönelik konkordato ile ulaşılması öngörülen hedefe uygun düşmeyeceği- İİK. mad. 287 uyarınca, mahkemenin borçlunun malvarlığının muhafazası için gerekli gördüğü bütün tedbirleri alacağı- Borçlu şirketlerin kendi hesaplarına , geçici mühletin ilan tarihi ve sonrasında gelecek olan hakediş bedellerinin ve alacaklarının bankalar tarafından kendi alacaklarına mahsup edilmemesi yönünde, hakediş bedellerinin ve alacaklarının konkordato projesi çerçevesinde ve konkordato komiseri denetiminde kullanımının sağlanması için ihtiyati tedbir kararı verilmesinin konkordatonun amacına uygun düşeceği- Borçlu şirketlerin aynı ek tedbir talebindeki , paraların başka hesaplara yatırılmasına yönelik istemi yönünden haklılığını gerektirir bir durumun mevcudiyeti ve ihtiyati tedbir şartlarının ise oluşmadığı-