Mahkemece, acentenin takip konusu borcun doğmasında bir aracılık işlemi bulunup bulunmadığının, bu şekilde borçlu şirket adına tebligatı almaya yetkili olup olmadığının, alacaklı ile borçlu şirket arasında yapıldığı iddia edilen İngilizce sözleşme tercüme ettirilerek ve tarafların ibraz ettiği diğer belgeler de incelenmek sureti ile tespit ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Borçlu vekiline ait vekaletnamenin ayrıca takip dosyasına sunulmamış olmasının sonuca etkili olmayacağı- Ödeme emrinin borçlunun vekili yerine asıla tebliği usulsüz olup mahkemece, borçlunun buna yönelen şikayetinin kabulüne ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesi gerektiği-
S. D. isimli geminin batmasından kaynaklı sigorta alacağı için açılan davada, acentenin takip konusu borcun doğmasında bir aracılık işlemi bulunup bulunmadığının, bu şekilde borçlu şirket adına tebligatı almaya yetkili olup olmadığının, alacaklı ile borçlu şirket arasında yapıldığı iddia edilen İngilizce sözleşme tercüme ettirilerek ve tarafların ibraz ettiği diğer belgeler de incelenmek sureti ile tespit ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Tebliğ memurunun, ödeme emrinin tebliğinde; muhatabın adreste bulunmama sebebini, borçlunun adresinden geçici mi yoksa sürekli mi ayrıldığını, tevziat saatlerinden sonra adresine dönüp dönmeyeceğini, dönecekse ne zaman döneceğini tevsik etmeden ve beyan eden komşunun ismi alınmadan "dışarıda" şeklindeki tebliğ işlemi 7201 Sayılı Kanun'un 21/1. ve Tebligat Yönetmeliği'nin 35.maddesi gereğince usulsüz olduğu- İİK.nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmesi gerektiği- Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olmasının veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-
Muhatabın adreste geçici olarak bulunmama sebebi ve tevziat saatlerinden sonra geleceği “tevsik edilmeden”, yapılan tebligat işleminin geçersiz olduğu-
Tebligatta muhatabın adreste bulunmama sebebi, tevziat saatlerinde dönüp dönmeyeceği belirtilmediği gibi, komşunun isim ve imzası alınmadan, imzadan imtina ettiği şerhi yazılmadan tebliğ işlemi yapıldığından tebligatların usulsüz olduğunun kabulü gerekeceği ve mahkemece, itiraz süresinde kabul edilip borca itirazların İİK. mad. 169/a kapsamında incelenerek karar verilmesi gerektiği-
Takip dosyasında vekaletname bulunduğundan vekile tebligat çıkarılmasında bir usulsüzlük bulunmayıp, vekilin satış ilanı tebliğinden önce istifa ettiği veya azledildiğine ilişkin belge ibraz edilmediğinden vekile yapılan tebligatın usule uygun olduğu; mahkemece, şikayetin reddine karar verilmesi gerektiği- Borçlunun yurt içindeki üç farklı adresine yapılan tebligatların iade edilmesi üzerine, mernis kaydı da bulunmadığından Teb. K. mad. 35 uyarınca ödeme emri tebligatının borçluya tebliğinin usulsüz olmadığı, bu nedenle tebligatın iptaline karar verilmesi doğru olmayıp, öğrenme tarihine göre tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi gerektiği-
İcra mahkemesinin kararında takip borçlusu vekil ile temsil edildiğinden ve takip dosyasından gönderilen ikinci ödeme emrinde borçlunun vekiline yer verilerek tebligat da bu vekile yapıldığından, alacaklının takibe dayanak belgelere göre borçlunun vekili olduğunu bildiği ve buna göre takip dosyasından vekile tebligat çıkarıldığından tebliğ tarihine göre itirazın süresinde kabul edilerek takibin durmasına karar verilmesi gerekeceği-
Tebligat adresinin borçlu şirketin ticaret sicilinde kayıtlı adresi olması halinde, bu adrese Teb. Kanunu'nun 21/1. maddesine göre tebligatın yapılması gerektiği, muhatabın adreste bulunmaması halinde, bunun nedeninin araştırılması ve tevziat saatinden sonra adrese dönüp dönmeyeceğinin tespit edilmesi gerçek kişiler yönünden zorunlu olup, hükmi şahısların sıfatı ve niteliği itibari ile böyle bir araştırmanın yapılmamış olmasının tebligatın usulsüzlüğü sonucunu doğurmayacağı -