Tebligatı çıkaran merci tarafından adres kayıt sitemine ilişkin olarak şerh verilmeden dağıtıcı tarafından 21/2. maddesine göre tebliğ işlemi yapılamayacağı - Somut olayda; şikayetçi borçlular adına çıkartılan ödeme emrinin borçlunun adresine tebliğe çıkarıldığı, muhatapların adres bırakmadan taşındığından bahisle iade edildiği, bundan sonra mernis adresine çıkartılan ödeme emri tebligatlarının, tebligat mazbatasını çıkaran merci tarafından gerekli şerh verilmediğinden, ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu -  Muhatabın nerede olduğu, tevziat saatlerinden sonra adrese dönüp dönmeyeceği tevsik edilmeyip, beyanı sorulan komşunun da ismi alınmadığından ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu -
Borçluya yapılan örnek 7 ödeme emrinin tebliğine ilişkin tebliğ belgelerinin incelenmesinde; "adres kapalı olduğundan komşusu muhatabın işte olduğunu ve akşam döneceğini beyan etmesi üzerine tebligat muhtara tebliğ edildi. İsim ve imzadan imtina eden komşuya haber verildi. 21.12.2009" açıklamasına yer verildiği, tebligatta bilgisine başvurulan ve haber verilen komşunun ismi alınmadan tebliğ işlemi yapıldığından, tebligatın usulsüz olduğunun kabulü gerekeceği, o halde mahkemece şikayetin kabulü ile 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerekeceği-
Somut olayda; ödeme emri tebligat mazbatası üzerindeki şerhte muhatabın tevziat saatleri içerisinde aynı gün dönüp dönmeyeceği, ne zaman döneceği tevsik edilmediği, yine borçluya ödeme emrinin tebliği sırasında tebliğ memuru tarafından, beyanına başvurulan isim  ve imzadan imtina eden komşunun ad ve soyadının belirtilmediği, haber bırakılan komşunun isminin, kim olduğunun, imzadan imtina edip etmediğinin tevsik edildiği, ancak beyanına başvurulan komşu ile aynı şahıs olup olmadığı hususunun belirtilmediği, bu haliyle tebliğ işleminin 7201 Sayılı Kanun'un 21/1. ve 23/7. maddeleri ile Tebligat Yönetmeliği'nin 30 ve 35. maddeleri hükümlerine göre usulsüz olduğu -
Satış ilanının vekil yerine asile tebliği usulsüz olup, bu hususun başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu, o halde mahkemece şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği-
Vekil ile takip edilen işlerde, tebligatın vekile yapılmasının zorunlu olduğu- Şikayete konu hacze ilişkin 103 davetiyesi ve kıymet takdiri raporunun  şikayetçi borçlu vekiline tebliğ edildiği, bu tarih itibari ile süresinde haczedilmezlik şikayetinde bulunulduğundan, mahkemece şikayetin esası incelenerek karar verilmesi gerektiği-
 Gerçek kişilere, TK. mad. 35 gereğince tebligat yapılabilmesi için, daha önce aynı adreste muhataba usulüne uygun bir tebligatın yapılmış olmasına rağmen, muhatabın adres değişikliğini bildirmemiş olması ve adres kayıt sisteminde bir adresinin bulunmaması gerektiği-
Vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılmasının zorunlu olduğu ve asile yapılan tebligatın hüküm ifade etmeyeceği; yeni icra emrinin, mahkeme dosyasında borçlunun kendisini vekille temsil ettirdiğinin anlaşılmasına rağmen, borçlunun vekiline değil, kendisine tebliğ edilmiş olması nedeniyle yapılan tebligatın yok hükmünde olduğu, mahkemece borçlu asile yapılan icra emri tebliği işleminin iptaline karar verilmesi gerekeceği -
Satış ilanının usulüne uygun olarak borçluya tebliğ edilmemiş olmasının başlı başına ihalenin feshi sebebi sayılacağı- Borçlu şirketin, tebliğ işleminin yapıldığı tarih itibariyle ticaret sicilinde kayıtlı olduğu yere tebligat çıkarılmaksızın, şube adresine Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre yapılan satış ilanı tebliğ işleminin, aynı maddenin 4. fıkrası hükmüne aykırı olmakla usulsüz olduğu-
Satış ilanı tebliğinin, şikayetçinin tebliğ tarihinden önce azlettiği vekile yapıldığı ve bu azlin, şikayetçinin alacaklı olduğu takip dosyasına yeni vekil tarafından tebliğ tarihinden önce bildirildiği anlaşıldığından, tebliğ tarihinde şikayetçinin vekili konumunda olmayan vekile yapılan tebligatın geçerli olmadığı-  Mahkemece, haciz alacaklısı şikayetçi üçüncü kişinin, "tapudaki ilgili" sıfatını haiz olmasına ve dolayısıyla satış ilanı tebliğinin zorunlu bulunmasına rağmen, anılan yasal zorunluluğun yerine getirilmemesi nedeniyle ihalenin feshine karar verilmesi gerektiği-
Kendisine tebliğ yapılacak şahıs adresinde bulunmazsa; muhatabın bulunmadığı tebligat evrakına şerh edilerek tebligatın kendisi ile beraber aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılabileceği- Kendisine tebliğ yapılacak şahsın, tebligat yapılan kişiyle aynı konutta oturmadığını ileri sürmesi durumunda; mahkemece, borçlunun, satış ilanı tebligatını alan yakını ile aynı dairede oturup oturmadığı konusunda delillerinin toplanıp, borçlunun adrese dayalı nüfus kayıt sisteminden adres bilgileri celbedildikten sonra zabıta araştırması da yapılarak varılacak sonuca göre bir karar verilmesinin gerekeceği-