Ödeme emri ve yenileme emri tebligatlarının ayrı ayrı incelenmesinde; tebliğ işlemlerinin, muhatabın tevziat saatlerinden sonra adresine dönüp dönmeyeceği, adresinden geçici mi yoksa sürekli mi ayrıldığı tevsik edilmeksizin yapılması nedeniyle usulsüz oldukları-
Tebliğin usule aykırı olarak yapılması halinde muhatabın beyan ettiği tarihin, tebliğ tarihi addolunacağı-
Tüzel kişiler adına ve adı geçenin ticaret sicilindeki adresine gönderilen tebligatın Teb. K.'nun 21/1. maddesine göre yapılmış olması halinde, tebliğ memurunun, Teb. Yön.'nin 30 ve 31. maddelerindeki koşulları araştırmasına gerek olmadığından, tebligat adresinin ticaret sicil adresi olup olmadığının araştırılarak sonucuna göre karar verilmesinin gerektiği-
Gerek ödeme emrinde ve gerekse borçlunun şikayet dilekçesinde alacaklı vekili olarak gösterilen avukat yerine, şikayete ilişkin dava dilekçesi ve duruşma gününün alacaklı asile Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre tebliğ edilerek yargılamanın alacaklı ile alacaklı vekilinin gıyabında sonuçlandırılmasının isabetsiz olduğu-
Borçluya 7 örnek ödeme emrinin Tebligat Kanunu'nun 16. maddesi uyarınca "muhatap ile birlikte konutta sakin annesi .............." imzasına tebliğ edildiği, adı geçenin icra takibinin diğer borçlusu olduğunun görüldüğü, buna göre şikayetçi borçluyla, takibin diğer borçlusu arasında menfaat çatışması olacağından, ödeme emri tebliğ işleminin Tebligat Kanunu'nun 39. maddesine aykırılık teşkil edeceğinden usulsüz olduğu- Muhatap borçlunun adreste bulunup bulunmadığı tespit edilmeksizin aynı konutta annesi imzasına tebligat yapılmasının usulsüz olduğu-
Vekile tebligat zorunluluğunun, ilamda gösterilen vekile ilişkin olduğu, ilamsız takipte ise asile tebliğin asıl olduğu-
Tebligatı çıkaran merci tarafından adres kayıt sitemine ilişkin olarak şerh verilmeden dağıtıcı tarafından Teb. K.'nun 21/2. maddesine göre tebliğ işlemi yapılamayacağı, ödeme emri tebliğ evrakında “Mernis Adresi” şerhi bulunmakla birlikte “adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek bu adrese tebligat yapılacağına dair meşruhat bulunmadığından ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu- Ödeme emrinin Teb. K.'nun 21/1. maddesine göre tebliğ edildiği, ancak beyanı sorulan komşunun muhatabın nereye gittiğini bilmediğini beyan ettiği, dolayısıyla söz konusu tebligatta borçlunun adreste geçici ve kısa süreli bulunmama sebebi ve tevziat saatlerinden sonra dönüp dönmeyeceği belirlenmemiş olduğundan, tebliğ işleminin usulsüz olduğu-
Tebligatta, muhatabın işe gittiğini beyan eden komşunun ismi alınmadan tebliğ işlemi yapıldığından, tebligatın usulsüz sayılacağı-
Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatap tebliğe muttali olmuş ise geçerli sayılması ve muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesi gerekeceği- Usulüne uygun olarak 89/1 haciz ihbarnamesi çıkarılmadan 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnameleri çıkarılamayacağından veya çıkarılırsa bile hükümsüz sayılacaklarından haciz ihbarnamelerinin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece borçluya satış ilanı tebliğinin yapıldığı tarih itibariyle borçlunun tebligat adresinin adres kayıt sistemindeki adresi olup olmadığı araştırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-