Borçlu şirketin ticaret sicil adresinde yapılan tebligat işlemi anında bu adreste bulunan ve borçlunun yetkilisinin bulunmadığı tespit ve tevsik edilerek daimi işçiye tebligat yapılması işleminde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığına göre usulsüz tebligat şikayetinin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Gecikmiş itirazdan bahsedebilmek için, muhataba yapılan tebliğin usulüne uygun olmasının gerektiği, 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi gereğince tebligat yapılabilmesi için, tebliği çıkaran mercice, tebligat çıkarılan adresin, muhatabın, adres kayıt sistemindeki adresi olduğuna dair tebliğ evrakı üzerine kayıt düşülmesinin zorunlu olduğu-
TK.'nun 21/1 maddesine göre yapılmak istenen tebligatta, beyanı alınan komşu isminin tespit edilmediği, bu durumda tebliğ mazbatasında komşunun isim ve imzadan imtina etmiş olduğunun şerhedilmesinin tebligatı geçerli hale getirmeyeceği, o halde mahkemece, usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile TK.'nun 32. maddesi uyarınca tebliğ tarihinin düzeltilerek, sair şikayet sebeplerinin yasal süresinde olmasının anlaşılması halinde incelenmesi gerekeceği-
Muhatabın adreste bulunup bulunmadığı tespit edilmeksizin muhatap ile aynı çatı altında bulunan kişiye yapılan bu tebligat işleminin TK'nun 16 ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 25. maddelerine aykırı olmakla usulsüz olduğu-
Tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik şikayetin mahkemede her türlü delille ispatı mümkün olup, mahkemece borçlunun dayandığı pasaport kayıtları celp edilip, ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihte borçlunun yurt dışında olup olmadığı belirlendikten sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 11, Avukatlık Kanunu'nun 41 ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 73, 81, 82 ve 83. maddeleri gereğince; vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılmasının zorunlu olduğu-
Mahkemece, tebligatın yapıldığı adres ile borçlu kooperatifin ticaret sicilinde kayıtlı adresinin aynı yer olup olmadığının, belediyeden sorularak ve zabıta araştırması yapılmak suretiyle araştırılarak, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Borçlu şirkete yapılan tebligatın TK 12 ve 13. maddeleri ile Yönetmeliğin 20-21. maddelerine uygun olmadığı-
Borçlu P. U. adına Mernis adresine çıkarılan ilk tebligatın adresten ayrıldığından bahisle iade edildiği, daha sonra ödeme emri tebligat zarfı üzerine "mernis adresi" olduğu yazılarak ödeme emrinin yeniden tebliğe çıkarıldığı ve posta memuru tarafından T.K'nun 21/2. maddesine göre 13.08.2014 tarihinde tebliğ işleminin yapıldığı görüldüğü, bu durumda, ödeme emri tebliğ evrakı üzerinde; tebligat mazbatasını çıkaran mercii tarafından T.K.'nun 23/1-8. ve Yönetmeliğin 16/2. maddesi kapsamında bir şerh verilmediği anlaşılmakta olup; dağıtıcının tebliğ işlemini T.K.'nun 21/2. maddesi uyarınca yapması yukarıda değinilen yasa ve yönetmelik hükümlerine aykırı olduğu, bu nedenle, TK'nun 21/2. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliği usulüne uygun olmadığı, o halde mahkemece, borçlunun şikayetinin kabulü ile 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca öğrenme tarihinin tebliğ tarihi olarak tespitine karar verilmesi gerekeceği-
PTT Müdürlüğünden şirket adına gönderilen tebligatın hangi adres itibari ile yapıldığının açıkça belirtilmesi gerektiği-