Satış ilanı tebliğinin, şikayetçinin tebliğ tarihinden önce azlettiği vekile yapıldığı ve bu azlin, şikayetçinin alacaklı olduğu takip dosyasına yeni vekil tarafından tebliğ tarihinden önce bildirildiği anlaşıldığından, tebliğ tarihinde şikayetçinin vekili konumunda olmayan vekile yapılan tebligatın geçerli olmadığı-  Mahkemece, haciz alacaklısı şikayetçi üçüncü kişinin, "tapudaki ilgili" sıfatını haiz olmasına ve dolayısıyla satış ilanı tebliğinin zorunlu bulunmasına rağmen, anılan yasal zorunluluğun yerine getirilmemesi nedeniyle ihalenin feshine karar verilmesi gerektiği-
Kendisine tebliğ yapılacak şahıs adresinde bulunmazsa; muhatabın bulunmadığı tebligat evrakına şerh edilerek tebligatın kendisi ile beraber aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılabileceği- Kendisine tebliğ yapılacak şahsın, tebligat yapılan kişiyle aynı konutta oturmadığını ileri sürmesi durumunda; mahkemece, borçlunun, satış ilanı tebligatını alan yakını ile aynı dairede oturup oturmadığı konusunda delillerinin toplanıp, borçlunun adrese dayalı nüfus kayıt sisteminden adres bilgileri celbedildikten sonra zabıta araştırması da yapılarak varılacak sonuca göre bir karar verilmesinin gerekeceği-
Şikayet dilekçesinde ileri sürülmeyen tebligat usulsüzlüğünün temyiz aşamasında dikkate alınamayacağı-
Muhatabın tevziat saatlerinde bulunmaması sebebiyle tebligatın Teb. K. mad. 21/1uyarınca muhtara tebliğ edildiği, komşunun isim ve imzadan imtina ettiği, tebligatta muhatabın adreste bulunmama sebebi, tevziat saatlerinde dönüp dönmeyeceği belirtilmediği gibi, komşunun isim ve imzası alınmadan, imzadan imtina ettiği şerhi yazılmadan tebliğ işlemi yapıldığından,  tebligatın usulsüz olduğu ve bu durumda,  mahkemece şikayetin kabulü ile Teb. K. mad. 32 uyarınca tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerektiği-
Alacaklı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan ilamlı icra takibine karşı borçlunun, icra mahkemesine başvurusunda; kendisine gönderilen icra emri tebliğ işleminin usulsüzlüğünü ileri sürmesi durumunda; mahkemece, öncelikle tebliğ işleminin usulüne uygun olup olmadığı tesbit edilmesi, usulüne uygun olmadığının ve başvurunun süresinde olduğunun belirlenmesi halinde borçlunun esasa ilişkin iddialarının incelenmesinin gerektiği-
Kamu düzenine aykırılıkta aleyhe bozma ilkesi nazara alınamayacağından, mahkemece ihalenin feshi istemi reddedilen davacı şirket aleyhine para cezasına hükmedilmesi gerektiği- Satış ilânının borçluya Teb. K. mad. 21/1 gereğince tebliğ edildiği, beyanına başvurulan ve  imzadan imtina eden komşunun ad ve soyadının belirtilmediği, haber bırakılan komşunun isminin tevsik edilmediği görüldüğünden, tebliğ işleminin, Teb. K. mad. 21/1 ile Teb.Yön. mad. 30 ve 35 hükümlerine uygun yapılmadığından usulsüz olduğu- 
Tebligat mazbatasına, muhatabın adreste bulunmama sebebi ve tevziat saatinden sonra adrese dönüp dönmeyeceği, beyanda bulunan kişinin imzadan çekinme durumu belirlenmeden ve 2 nolu haber kağıdı kapıya yapıştırılıp evrak muhtara teslim edilerek tamamlanan tebliğ işleminin   usulsüz olduğu gibi, muhatabın daha önce  yerleşim yeri adresine çıkartılmış bir satış ilanı tebliği olmadığından bu adrese tebligat yapılmasının mümkün olmadığı, ayrıca satış ilanının yapıldığı gazetenin trajının düşük olduğuna yönelik iddianın araştırılması gerektiği- Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-
Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu- Tebligat K. mad. 2l/2 gereğince tebligat yapılabilmesi için, tebliği çıkaran mercice, tebligat çıkarılan adresin, muhatabın, adres kayıt sistemindeki adresi olduğuna dair tebliğ evrakı üzerine kayıt düşülmesinin  zorunlu olduğu; yani; tebligatı çıkaran merci tarafından adres kayıt sitemine ilişkin olarak şerh verilmeden dağıtıcı tarafından Teb. K.'nun 21/2. maddesine göre tebliğ işlemi yapılamayacağı-
Mahkemece, Teb. K. mad. 25/a-4  dikkate alınarak bildirimin o ülkenin mevzuatına göre muhataba tebliğine ilişkin evraklar celbedildikten sonra, gerektiğinde konuya ilişkin bilgisi olan bir bilirkişi marifetiyle Şikago Konsolosluğu tarafından yapılan bildirimin ABD Tebligat Hukukuna uygun yapılıp yapılmadığı hususunda inceleme yaptırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği- 
Mahkemece, acentenin takip konusu borcun doğmasında bir aracılık işlemi bulunup bulunmadığının, bu şekilde borçlu şirket adına tebligatı almaya yetkili olup olmadığının, alacaklı ile borçlu şirket arasında yapıldığı iddia edilen İngilizce sözleşme tercüme ettirilerek ve tarafların ibraz ettiği diğer belgeler de incelenmek sureti ile tespit ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-