Tebligatta, muhatabın nerede olduğu tespit edilmediğinden, ayrıca bilgisine başvurulan ve haber verilen komşunun ismi alınmadan tebliğ işlemi yapıldığından anılan tebligatın usulsüz olduğu- İİK mad. 89/1 maddesi kapsamında düzenlenen haciz ihbarnamesi tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri süren üçüncü kişinin şikayetinin kabulü gerektiği-
Muhatabın tevziat saatlerinden sonra geleceğinin tevsik edilmediği, tebliğe çıkaran merci dışında tebligat üzerinde iki imzanın bulunduğu oysaki beyanı alınan (ve imzadan imtina ettiğine dair şerh düşülmeyen) komşu, tebligatı teslim alan muhtar ve tebliğ memurunun imzası olmak üzere üç imzanın bulunması gerektiği, tebliğ memurunun ad - soyadının tebligat zarfında yazılı olmadığı dolayısıyla yapılan tebligatın usulsüz olduğu- Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-
Tebligat usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin ıttıla tarihinden itibaren yedi gün içerisinde ileri sürülmesi gerektiği-
İcra mahkemesi kararının temyiz edilmesinin, satıştan başka icra işlemlerini durdurmayacağı- Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararların kesin olduğu; süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkün olduğu; kıymet takdirine süresinde itiraz etmeyenlerin, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremeyecekleri- Mahkemece, ihalenin feshi davasında, yeniden kıymet takdiri yapılarak oluşacak sonuca göre ihalenin feshi konusunda, karar verilmesi gerektiği-
Borçlunun, ipotek belgesinde yazılı olan adresine gönderilen tebligatın iade edilmiş olması nazara alındığında, alacaklının ödeme emrinin, borçlunun ipotek senedinde yazılı adresine Tebligat Kanunu mad. 35 gereğince tebliğ edilmesi talebinin yerinde olduğu- İİK'nun tebligat hususundaki düzenlemelerinin, Tebligat Kanunu'na göre özel kanun sayılacağı ve öncelikle uygulanması gerekeceği-
"Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü" ne yönelik bir iddia var ise, mahkemede her türlü delille ispat edilebileceğinden, öncelikle duruşma açılarak şikayetçiye ve karşı tarafa konudaki delillerini mahkemeye ibraz etmeleri için imkan tanınması gerektiği; dosya üzerinden karar verilemeyeceği-
Şikayetçi borçluya çıkarılan satış ilanın aynı icra takibinde borçlu olan oğluna tebliğ edilmesi halinde, yapılan tebligatın usulsüz olacağı (Teb. K. mad. 39)- Taşınmaz satışlarında, borçluya satış ilanının usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-
Tebligat mazbatasındaki imza reddedildiğinden, bu imzanın adı geçen şikayetçiye ait olup olmadığı bakımından yöntemince imza incelemesi yaptırılması suretiyle satış ilanı tebliğ işleminin usulüne uygun bulunup bulunmadığının belirlenmesi ve oluşacak sonuca göre ihalenin feshi istemi hakkında bir karar verilmesi gerektiği- Diğer şikayetçiye kıymet takdiri raporu tebliğ edilmediği gerekçesi ile ihalenin feshi isteminin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsiz olduğu-