Borçlu şirketin ticaret sicili adresine tebligat yapılabilmesi için, bu adrese daha önce bir tebligatın çıkarılması gerektiği; ancak tebligatın yapılamamış olmasının yeterli olduğu-
Tebliğ sırasında şirket yetkilisinin tebliğ mahallinde bulunup bulunmadığı, tebligatı alan şahsın, tebligatın muhatabı temsilciden sonra gelen evrak müdürü vs. gibi bu işle görevlendirilmiş kişi olup olmadığı konusunda şerh ve açıklık bulunmadığından, tebligatın, Tebligat Kanununun 12 ve 13. maddelerindeki koşullara uygun olmadığından usulsüz olduğu-
Mernis adresi tespit edilemeyen borçluya, takip dosyası kapsamında daha önce usulüne uygun bir şekilde tebligat yapılmamış olduğu anlaşılan adresine Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre satış ilanı tebliğ edilmesinin usulsüz olduğu; taşınmaz satışlarında, borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesini başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu- Borçlu vekilinin şikayet dilekçesinde öne sürdüğü tüm iddiaların ayrı ayrı değerlendirilerek ve gerekçelendirilerek hüküm kurulması gerektiği-
Avukat olmayan gerçek kişiye vekaletname ile tebligat almak üzere özel yetki verilemeyeceği, usulüne uygun tebligat yapılabilmesi için vekilin avukat sıfatını taşımasının zorunlu olduğu-
İtirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemlerine-
Gecikmiş itirazın, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak, muhatabın bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması halinde söz konusu olacağından, mahkemece, HMK. mad. 33 uyarınca, usulsüz tebligat şikayeti yönünden inceleme yapılması gerektiği-
Alacaklının takibi sürdürme iradesinin bulunması halinde, ödeme emri kendisine tebliğ edilememiş olsa da borçlunun itirazda bulunabileceği-
Taşınmazın kıymetinin belirlenmesi için yapılan keşif ve bilirkişi masraflarının paraya çevirme masrafı olarak kabulü gerektiği- Artırma bedelinin taşınmaz için tahmin edilmiş olan kıymetin en az %50'sini bulması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını karşılaması gerektiği; İİK'nun 129/2. maddesi gereğince, bu husus tek başına ihalenin feshi nedeni olup mahkemece re’sen gözetilmesi gerektiği- Taşınmaz satışlarında, borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin, başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu- Muhatabın tevziat saatlerinden sonra geleceğinin tevsik edilmediği, tebliğe çıkaran merci dışında tebligat üzerinde iki imzanın bulunduğu oysaki beyanı alınan (ve imzadan imtina ettiğine dair şerh düşülmeyen) komşu ve tebligatı teslim alan muhtar ve tebliğ memurunun imzası olmak üzere üç imzanın bulunması gerektiği, tebliğ memurunun ad - soyadının tebligat zarfında yazılı olmadığı anlaşıldığından, Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre yapılmak istenen tebligatın usulsüz olduğu-
Söz konusu tebligatta, borçlunun işte olduğuna ilişkin beyanda bulunan komşunun adı soyadı tevsik edilmediği gibi, haber bırakılan komşunun kim olduğunun da tebligat mazbatasında açıkça belirtilmediği görülmekle, söz konusu tebliğ işleminin, Tebligat Kanunu'nun 21/1. ve 23/7. maddeleri ile Tebligat Yönetmeliği'nin 30 ve 35. maddeleri hükümlerine uygun olarak yapılmadığından usulsüz olduğu, o halde, mahkemece, borçlunun usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekeceği-