Tebligatı alan adı geçen şahsın SGK kayıtlarının olmamasının, o yerde işçi olarak çalışmadığı anlamına gelmeyeceği- SGK kayıtları bulunamayan şahsın ödeme emri tebliğ tarihi itibariyle tebligat gönderilen adreste çalışıp çalışmadığının gerektiğinde zabıta araştırması da yapılarak incelenmesi ve varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
Satış ilanı hapis cezası ile mahkumiyeti bulunan borçlunun kısıtlanma tarihinden önceki vekiline tebliğ edilmiş olup vesayet altına alınma kararından sonra, kısıtlıyı vasisi temsil edeceğinden ve onun adına itiraz ve şikayet haklarını kullanacağından, İİK. mad. 127 uyarınca çıkarılan satış ilanının vasiye tebliğinin zorunlu olduğu-
Ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayetin icra mahkemesince duruşmalı olarak incelenmesi gerektiği-
İİK. mad. 16/1 gereğince şikayetin, öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede yapılmasının zorunlu olduğu-
7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 2l/2. maddesi gereğince tebligat yapılabilmesi için, tebliği çıkaran mercice, tebligat çıkarılan adresin, muhatabın, adres kayıt sistemindeki adresi olduğu belirtilerek bu adrese TK'nun 21/2. maddesine göre tebligat yapılacağına dair tebliğ evrakı üzerine kayıt düşülmesi zorunlu olup, tebligatı çıkaran mercii tarafından söz konusu şerh verilmeden tebliğ memuru tarafından T.K.'nun 21/2. maddesine göre tebliğ işlemi yapılamayacağı, tebligat mazbatasını çıkaran mercii tarafından, şikayete konu satış ilanı tebliğ evrakı üzerine, T.K.'nun 23/1-8. ve Yönetmeliğin 16/2. maddesi kapsamında bir şerh verilmediği anlaşılmakta olup, tebliğ memurunun satış ilanı tebliğ işlemini, kendiliğinden T.K.'nun 21/2. maddesi uyarınca yapmasının, değinilen yasa ve yönetmelik hükümlerine aykırı olduğu- Tebligatın yapıldığı adres, borçlunun en son bilinen ve ticaret sicilinde kayıtlı bulunan adresi olmadığına göre, borçlu şirkete gönderilen satış ilanı tebliğ işleminin Tebligat Kanunu'nun 10/1. ve 21/1. maddeleri uyarınca usulüne uygun yapıldığını söyleyebilme olanağının olmadığı-
Tebligat yapılan adresin borçlu şirketin "merkez adresi" olmadığı, takibe dayanak yapılan kira sözleşmesinde alacaklı şirket adresi olarak gösterilen adrese borçlu adına tebligat yapıldığı anlaşıldığından tebliğ işleminin usulsüz olduğu-
Tebliğ şerhinde yazılı olan "muhatabın çarşıya gittiği" beyanını veren ve haber verilen komşunun açık kimliğinin ne olduğunun tebliğ mazbatasında açıklanmadığı görüldüğünden, bu haliyle tebliğ işleminin, usulüne uygun yapılmadığı- Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabın tebliğ işleminden haberdar olması halinde, geçerli sayılacağı ve şikayetçinin bildirdiği öğrenme tarihi esas olup, bu tarihin aksi karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabileceği- Takibe dayanak belgenin takip talebi ile birlikte icra dairesine ibraz edilmediği ve borçluya sadece ödeme emri gönderilip, takip dayanağı belgenin eklenmediği anlaşıldığından, ödeme emri tebliğ işleminin iptaline karar verilmesi gerektiği-
Tebligatta, borçlunun çarşıda olduğuna ilişkin beyanda bulunan "komşunun ad ve soyadının" tevsik edilmediği anlaşıldığından tebliğ işleminin usulsüz olduğu-
"Haciz sırasında borçlu şirket yetkilisi hazır olmadığından" ve icra mahkemesine başvuru tarihinden daha önce takibe muttali olunduğuna ilişkin bir belge bulunmadığından, "haciz tarihinin" borçlunun tebligata muttali olduğu tarih olarak kabul edilemeyeceği-
Komşunun imzasının alınmadığı belirtilmişse de, tebligatta komşunun imza vermek istemediğine ilişkin açıklama mevcut olup, bu ibare imzadan imtina niteliğinde olduğundan TK. mad. 21/1 'e göre yapılan ödeme emri tebligatının yasaya ve usule uygun olduğu-