Kefil sıfatıyla kira sözleşmesini imzalayan borçlu yönünden, kiralanan taşınmazın adres bilgisi yerinde yazılı adresin, bu borçlu yönünden bilinen adres olduğunun kabulünün mümkün olmadığı- Takip talebi ve ödeme emrinde yazılı adres, bu borçlu yönünden bilinen son adres olup, buraya gönderilen tebligatın bila tebliğ iade edilmiş olması nedeniyle mernis adresi olmasından dolayı aynı adrese TK'nun 21/2. maddesi gereğince yapılan tebliğ işleminin usule uygun olduğu- Tahliye kararının infazına ilişkin işlem sırasında tutulan tutanakta, borçlu kiracının hazır olduğu yazılmış ve adı geçenin imzadan imtina etmesi nedeniyle imzasının alınamadığı icra müdür yardımcısınca tutanağa şerh edilmiş olup İİK. mad. 8/4 gereğince; icra ve iflas dairesinin tutanakları, hilafı sabit oluncaya kadar muteber olduğundan, adı geçen borçluya yapılan ödeme emri tebliğ işlemi usulsüz ise de, TK'nun 32. maddesi gereğince tahliye işlemi sırasında hazır olan borçlunun takipten en geç bu tarihte haberdar olduğunun kabulü gerektiği- Borçlunun, tebligattan haberdar olduğunun kabulü gerekeceğinden, bu tarihten itibaren yasal 7 günlük süreden sonra icra mahkemesine yaptığı başvurunun süresinde olmadığı-
Borçludan tebligatı öğrenme tarihi sorulduğunda şikayetin süresinde olduğu tespit edilirse belirlenen bu tarihin veya borçlu bir tarih bildiremezse en geç şikayet tarihinin öğrenme tarihi sayılacağı-
Tebliğ işleminin; tebligat evrakının Tebligat Kanunu mad. 21/1 gereğince muhtara teslim edildiği anlaşılamadığından ve tebligat mazbatasındaki imza da ilgili mahalle muhtarına değil komşuya ait olduğundan usulsüz olduğu-
Tebligat mazbatasını çıkaran merci tarafından Tebligat Yönetmeliği. mad. 16/2 kapsamında bir şerh verilmediğinden tebligatın TK. mad. 21/1 ve Tebligat Yönetmeliği. mad. 30 'a göre yapılması gerektiği; dağıtıcının kendiliğinden TK. mad. 21/2 'yi uygulayamayacağı-
Vekil varken borçlu asile ödeme emri tebliğ edildiği ileri sürülerek usulsüz olarak borçlu asile gönderilen ödeme emrinin iptaline ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi istemi ile icra mahkemesine başvurulduğu, yerel mahkemece şikayetin "süreden" reddine karar verildiği uyuşmazlıkta, ödeme emri tebliğ işleminin iptaline ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği-
Ödeme emri tebliğ işlemi alacaklıya yapıldığından borçluya yapılan tebliğ işleminin hasma tebliğ yasağına ilişkin kanun maddesine aykırı olduğu-
Ödeme emri "tebliğ işleminin usulsüz olduğu" şikayetinin 7 günlük süre içerisinde yapılması gerektiği-
İhalenin feshi istemi ile kıymet takdiri ya da satış ilanı tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik bir iddiada bulunmadığı halde, icra mahkemesince, bu hususun re'sen dikkate alınmasının hatalı olduğu- K. takdirine ilişkin tebligat usulsüz da, borçlunun satış ilanı tebliği ile kıymet takdirine de muttali olduğunun kabul edilmesi gerektiği-
İtiraz ve şikayet tarihinden sonra borcun ödenmiş olmasının, -itiraz ve şikayetten açıkça vazgeçilmediği sürece- icra mahkemesinin borçlunun başvurusunu incelemesine engel teşkil etmeyeceği-
İcra mahkemesinin ödeme emrinin tebliğindeki usulsüzlüğü kendiliğinden nazara alamayacağı-