Alacaklının vekili olduğu yönünde dosyada bilgi ve belge bulunmayan avukata yapılan tebligatın yok hükmünde olduğu ve bu nedenle alacaklı bankanın istinaf başvurusunun süresinde olduğunun kabulü gerektiği-
İtirazın iptaline karar verilmesi üzerine takip talebine ve ilama uygun icra emrinin borçlunun ilamda yazılı olan vekiline tebliği gerektiği-
Vekille temsil edilmeyen borçlu asile icra emri tebliğ edilmesinde yasaya aykırılığın olmadığı-
Tebligatın usulsüzlüğünün tespiti ve dolayısıyla tebliğ tarihinin düzeltilmesi durumunda, takip kesinleşmeden önce konulan hacizlerin kaldırılabileceği-
Takibe dayanak ilamın incelenmesinde borçlu adi ortaklık olup; takip talebinde adi ortaklık gösterildikten sonra alt kısımda adi ortaklığı oluşturan ortakların her birinin adının yazılı olması bir başka deyişle adi ortaklığı oluşturan ortakların borçlu olarak gösterilmesi gerektiği; aksi halde geçerli bir takipten söz edilemeyeceği-
İcra emrinin borçlunun ilamda yazılı adresine Tebligat Kanunu'nun 35. maddesi gereğince tebliğ edilmesi gerektiği-
Tebliğ evrakının bir nüshasının adresin kapısına asılma tarihinin tebliğ mazbatasında yer almaması durumunda, tebliğ işlemi, Teb. K. 35 uyarınca usulsüz olacağından, mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile tebliğ tarihinin, öğrenme tarihine göre düzeltilmesine karar verilmesi gerekeceği-
Şikayetçinin itiraz dilekçesi ile birinci haciz ihbarnamesinden haberdar olduğu anlaşıldığına göre, bu tarihe göre icra mahkemesine yaptığı başvuru, yasal yedi günlük süre geçirildikten sonra olduğundan, mahkemece, istemin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği-
Takibin müstenidi olan senet kambiyo senedi vasfını haiz değilse, ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde şikayet yoluna başvurulması gerektiği- Borçlunun en geç mal beyanında bulunduğu tarihte takipten ve tebligattan haberdar olduğu anlaşılmakla, bu tarihe göre borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvurunun, yasal yedi günlük süreden sonra olduğu ve mahkemece, borçlunun tebligat usulsüzlüğü şikayeti ile takibe dayanak bononun kambiyo senedi vasfında olmadığına dair şikayete dayalı takibin iptali talebinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği-
Tebliğ memuru, muhatabın adreste bulunmama sebebini, borçlunun adresinden geçici mi yoksa sürekli mi ayrıldığını, tevziat saatlerinden sonra adresine dönüp dönmeyeceğini, dönecekse ne zaman döneceğini tevsik etmeden muhtara tebliğ ve 2 nolu fişin kapıya yapıştırılması ile tebliğ işlemini tamamladığından, anılan tebligatın usulsüz olup, borçlunun muttali olduğunu beyan ettiği tarihten önce tebligatı öğrendiğinin de yazılı delille ispatlanamadığı, o halde mahkemece, usulsüz tebligat şikayeti kabul edilerek Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca borçlunun tebliğe muttali olduğunu beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak düzeltilmek suretiyle sair itiraz ve şikayetleri yönünden karar verilmesi gerekeceği-