Şikayetçi borçlular adına çıkartılan tebligatlarda beyanı alınanın, komşu mu kapıcı mı yönetici mi olduğu belli olmadığı gibi, kim olduğuna dair hiçbir bilginin de bulunmadığı, tebliğ tutanağında “ayrıca, komşuya haber verilmiştir. Komşu imzadan imtina etmiştir.” şeklinde şerh mevcut ise de, bu şerhin, beyanı alınan kişinin aynı kişi olduğu sonucunu doğurmayacağından yapılan tebligatı usulüne uygun hale getirmeyeceği-
Tebliğ memurunca borçlu şirket yetkilisinin iş yerinde olmadığı tespit edilmiş ise de, o sırada orada hazır bulunan ve kendisine borçlu şirket adına tebligat yapılabilecek memur veya müstahdemin araştırılıp tebliğin anılan kişilerden birine yapılması gerekirken, tebliğ evrakının mahalle muhtarına teslim edildiği, dolayısıyla yapılan tebligatın usulsüz olduğu-
Daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, tüzel kişiler bakımından resmî kayıtlardaki adreslerinin esas alınacağı ve bu madde hükümlerinin uygulanacağı, borçlu şirketin Ticaret Sicilinde kayıtlı adresine Tebligat Kanunu'nun 35. maddesi gereğince yapılan tebligatın usulüne uygun olacağı-
Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatap tebliğe muttali olmuş ise geçerli sayılıp, muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edileceği- 89/1 haciz ihbarnamesi tebliğ tarihinin 7201 s. Yasa’nın 32. maddesi uyarınca muhatabın öğrenme tarihi olarak beyan ettiği tarih olarak düzeltilmesine, usulüne uygun olarak 89/1 haciz ihbarnamesi çıkarılmadan 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnameleri çıkarılamayacağından veya çıkarılırsa bile hükümsüz sayılacaklarından dolayı anılan haciz ihbarnamelerinin iptaline karar verilmesinin gerekeceği-
Haciz ihbarnamelerinde üçüncü şahıs olarak yazılı olan ile ihbarnamelerin tebliğ edildiği şikayetçinin aynı şirket olup olmadıklarının, tebliğ adresinin bulunduğu ilçede aynı ünvanlı başkaca bir şirketin olup olmadığının usulünce tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Davacı adına çıkartılan taşınmaz satış ilanının tebliğine ilişkin tebliğ belgesinde, muhatabın çarşıda bulunması nedeniyle adresin kapalı olduğu, Tebligat Kanununun 21.maddesine göre muhtara tebligat evrakının bırakıldığı, muhatabın kapısına ihbarın yapıştırıldığı ve imzadan imtina eden komşusuna haber verildiği hususları şerh edilmiş ve tebliğ memurunca imzalanmışsa da muhatabın gösterilen adreste geçici ve kısa süreli bulunmama sebebinin kimden soruşturulduğu konusunda bir belirleme bulunmadığından yapılan tebligatın usulsüz olduğu-
Davalının nüfus kayıt sisteminde kayıtlı bir adresi olmamasına karşın,dava dilekçesinin mernis adresi şerhi verilerek tebliğ edilmesinin doğru olmayacağı-
Mahkemece davalı şirkete tebligat yapılamaması üzerine Ticaret Sicilden şirketin sicil adresi sorulmuş, davalı şirketin ticaret sicilinden bildirilen adresinde kapı numarası 25 olmasına rağmen çıkarılan tebligatta yazılan kapı numarası 55 olup, bu adrese tebligat yapılamadığından bahisle 35 inci maddeye göre tebligat çıkarıldığı, bu durumda TK'nun 35 inci maddede belirtilen koşulların sağlandığından söz edilemeyeceği-
Matbu şerhte “beyanı imzadan etti” şeklinde açıklama yapılmış ise de bu açıklamada “imtina” sözcüğü bulunmadığından imzadan imtina edilmiş olduğunun kabul edilemeyeceği, bilgi alınan kişinin komşu-yönetici-kapıcı sıfatı taşıyıp taşımadığı belirlenemediğinden yapılan tebliğatın usulsüz sayılacağı, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılacağı, muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi addolunacağı-
Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığı veya bu adrese tebligat yapılamadığı hususu tespit edilmeden doğrudan mernis adresine TK.'nun 21/2. maddesine göre çıkartılan tebligatın usulsüz olduğu- Beyanı alınan komşunun isminin tespit edilmediği veya o komşunun tesbitine elverişli hangi dairede oturduğu, bayan mı erkek mi olduğu gibi hususların tespit edilmediği yani komşunun kim olduğuna dair hiçbir bilgi bulunmadığı anlaşıldığından, TK.'nun 21/1. maddesine göre de tebligatın usulsüz olduğu- Tebliğ tarihi itibariyle borçlunun tebligat yapılan adresinde oturmadığı kolluk memurlarınca tutulan tutanakla tespit edilmiş olduğundan ve Nüfus Müdürlüğünün yazısından borçlunun adresinin başka bir yer olduğu anlaşıldığından, borçluya gönderilen satış ilanı tebligatının birlikte sakin kaydıyla yengesine tebliğ edilmesinin TK' nun 16 . maddesine aykırı olduğu- Borçluya satış ilanının usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-