Vekille takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılmasının gerekeceği, asile yapılan ödeme emri tebligatının hüküm ifade etmeyeceği-
Tebligat usulsüzlüğü yönünden kesin hüküm oluşturduğu kabul edilen icra mahkemesinin kararı esası incelenmeksizin derdestlik nedeniyle ve HMK. 114/1-ı uyarınca onanmış olmakla, tebligat usulsüzlüğü şikayetinin esası incelenmediğinden bu konuda maddi anlamda kesin hüküm oluşturmayacağı, icra mahkemesince, tebligat usulsüzlüğü şikayetinin esasının incelenerek karar verilmesi gerekeceği-
Usulsüz tebliğ işlemini öğrenen muhatabın bu tebliği öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde şikayet yolu ile tebligatın usulsüzlüğünü icra mahkemesi önüne getirmesinin gerekli olduğu-
Muhatabın, tebliğ adresinde ikamet etmekle birlikte, kısa ya da uzun süreli ve geçici olarak adreste bulunmadığının, tevziat saatlerinden sonra geleceğinin beyan ve tevsik edilmesi halinde ancak muhtara imza karşılığı tebliğ edilip, 2 numaralı fişin kapıya yapıştırılması ve komşunun durumdan haberdar edilmesi işlemlerine geçilebileceği, tebliğ evrakının incelenmesinde, muhatabın adreste geçici olarak bulunmama sebebi ve tevziat saatlerinden sonra geleceği tevsik edilmediği gibi, haber verilen komşunun adı ve soyadının da tespit edilmediği, yapılan tebligatın usulsüz sayılacağı-
Muhtara tebliğ edilen tebligat mazbatasının arka yüzünde bulunan yukarıdan aşağıya doğru çizgi şeklindeki işaretin evrak kendisine teslim edilen muhtarın imzası olup olmadığının araştırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Borçlu şirkete ticaret sicilinde kayıtlı adresine ödeme emrinin gönderildiği, tebligat memuru tarafından söz konusu adresin kapalı olduğunun tespit edilip, muhatabın en yakın komşusuna haber verildiği, tüzel kişiler adına çıkarılan tebligatta adresin kapalı olması halinde Tebligat Kanunu 12-13 maddeleri gereğince komşudan sorulmasına gerek yok ise de bu hususun zapta geçirilmesinin tebligatı geçersiz hale getirmeyeceği, ayrıca tebliğ zaptında bulunan “evde kimsenin bulunmaması” ifadesinin maddi hataya dayalı olup tebligatı usulsüz hale getirmeyeceği-
K. takdir raporu Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre tebliğ edildiği halde muhatabın adreste bulunmama nedeninin araştırılarak tespit edilmediği, borçlunun tevziat saatinden sonra adrese dönüp dönmeyeceğinin belirlenmediği ve haber verilen kişinin açık kimliğinin de tebligattaki meşruhatta yazılı olmadığı anlaşıldığından, bu haliyle, kıymet takdir raporu tebliğ işleminin, 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. ve 23/7. maddeleri ile Tebligat Yönetmeliği'nin 30. ve 35. maddelerine aykırı olduğunun kabulü gerekeceği-
Vekille takip edilen işte tebligatın asile yapılması halinde vekilin tebliği öğrenmiş olmasının vekile tebligat zorunluluğunu ortadan kaldırmayacağı-
Borçlunun bildirilen ve bilinen adreslerinin tamamına T.K.'nun 10/1.maddesi uyarınca normal tebligat çıkarılarak icra emrinin borçluya tebliğ edilmesi, bildirilen tüm adreslere çıkarılacak tebligatların bila tebliğ dönmesi halinde ise aynı Kanun'un 10/2.maddesi yollamasıyla T.K.'nun 21/2.maddesine uygun olarak tebligat çıkarılması gerektiği-
Borçlunun tüzel kişi olması nedeniyle tebligat yapılan adresin kapalı olduğunun tespiti yeterli olup ayrıca şirket yetkililerinin nerede olduklarının ve tevziat saatinden sonra dönüp dönmeyeceklerinin Tebligat Yönetmeliği'nin 30. maddesi gereğince araştırılmasına gerek bulunmadığından tebligatın bu haliyle usulüne uygun olduğu-